Güncelleme Tarihi:
DÜNYADA herkesi beslemeye yetecek miktarda yiyecek var, ancak 815 milyon insan açlık çekiyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) koyduğu 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinden biri de “açlığa son” vermek. Küresel nüfusun 2050’ye kadar yaklaşık 10 milyara ulaşması öngörülüyor.
ÖLÇÜMDE KARNE ZAYIF
BM’nin, küresel çapta kişi başına gıda atık ve kayıplarının 2030’a kadar yarıya düşürülmesi hedefine ulaşmak için, ilk olarak ülkelerin hedef koyması gerektiği vurgulanıyor. Şu ana kadar hedef açıklayan ülkelerin dünya nüfusunun yüzde 28’ini temsil ettiği vurgulanan raporda, 2018 sonuna kadar dünya nüfusunun yüzde 40’ını temsil eden ülkelerin hedef belirlemiş olması için çağrı yapılıyor. Şirketlerin hedef koyma konusunda hükümetlerden daha ileri seviyede olduğu belirtilerek, dünyanın en büyük 50 gıda şirketinin yüzde 60’ında bir gıda kaybı ve atık azaltma hedefi olduğuna dikkat çekiliyor. Gıda atık ve kaybının ölçümü konusunda ise hükümetler ve şirketlerin karnesi pek de iyi değil. Rapora göre, sınırları içinde gıda kaybı ve atıkları ölçen ve rapor eden ülkeler dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 7’sini temsil ediyor.
HER 10 KİŞİDEN 1’İ AÇ
Bir yanda ekonomik boyutu yaklaşık 1 trilyon doları bulan gıda israfı, diğer yanda dünyada 815 milyon kişinin aç olması, gıda alanında atılması gereken daha çok adım olduğunu gösteriyor. Yeni açıklanan Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu 2017 raporuna göre, küresel açlık 2016’da bir önceki yıla kıyasla 38 milyon arttı. Bu artış büyük oranda şiddetli çatışmaların ve iklim kaynaklı şokların çoğalmasından kaynaklandı. Rapora göre, 5 yaşın altında yaklaşık 155 milyon çocuk bodur kalırken (yaşına göre çok kısa) 52 milyon da cılızlıktan (ağırlığın boyuna göre çok düşük olması) mustarip. Yaklaşık 41 milyon çocuğun ise aşırı kilolu olduğu belirtiliyor. Kadınlarda anemi (kansızlık), yetişkinlerde obezite ayrı bir endişe kaynağı. 815 milyon aç insan, dünya nüfusunun yüzde 11’ine karşılık geliyor.
‘TÜRKİYE EKO-ETİKET’ DÖNEMİ BAŞLIYOR
TÜRKİYE yılsonunda, tüketicilerin çevreye zararlı ve daha duyarlı ürünler arasında ayrım yapma imkânına kavuşacağı “Eko-Etiket” sistemine geçmeye hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce 25 Temmuz’da başlatılan “Ulusal Çevre Etiket Sisteminin Kurulması Projesi”nin yılsonunda tamamlanması planlanıyor. Projeyle, Türkiye’nin kurumsal kapasitesinin artırılması ve AB Eko-Etiket mevzuatının, Türkiye mevzuatına kazandırılması hedefleniyor. Çalışma kapsamında öncelikle 3 sektör ve 6 ürün seçilerek, “çevresel etiket” yönünden boşluk analizi yapılacak. Bu değerlendirmeye göre 3 farklı ürün için çevre etiketi uygulanacak kriterler oluşturulacak. Proje sonunda ise Türkiye’de ilk kez 3 ürüne çevre etiketi verilecek. Böylece “Türkiye çevre etiket” uygulamasına geçilmiş olacak. Çevre etiket sisteminin hem tüketici hem de üreticiyi ilgilendiren tarafları bulunuyor. Ürünün ham madde temininden geri kazanımına kadar her safhasını kapsayan sistem, temiz üretim, sürdürülebilir tüketim için bir araç ve yeşil aklamaya (çevreye uyumlu gibi göstermeye) karşı kılavuz olacak. Sistem, tüketicilere seçenek sağlayacak bilgiyi sunacak.