Türkiye uçar gider

FİBABANKA’nın hedefleri iddialı. Bu yıl yüzde 40 büyüme göstererek artık orta ölçekli bir banka olmak istiyor. Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert, şu anki göstergelerin bu sonucu yakalayacaklarının habercisi olduğunu belirtti. Peki, bu nasıl başarılacak? Türkiye ve dünyadaki riskler böylesi hızlı büyüme için uygun mu? Sorularımızı yanıtlayan Mert rahat. Türkiye’nin potansiyeline güveni tam olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bizim Türkiye’ye bakışımız çok pozitif. Yaşanan olaylar oyun planını değiştirmiyor. Zaten hemen hemen her şeyi yaşadık. Ve sonrasında doğal sürecinde devam ediyor. Ülke dinamik, yabancı içeriden bakamadığı için farklı düşünebilir. Ama, Türkiye bu haliyle bile gider, eğer iyi bir şeyler olursa uçar gider.”

Mert, Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatının da bankaların ve Fibabanka’nın büyümesinde etkisi olduğunu belirterek “Biz üye değildik, yeni dönemde üye olduk ve aslında son giren partinin içindeyiz. Ancak çok hızlı hareket ettik ve bize veriln limiti üç defa doldurduk dördüncü limitteyiz. O da bitmek üzere. Biz ön hazırlıkları iyi yaparak geldik, iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorduk. Fırsatı iyi değerlendirdik. Nisan sonu baktığınızda yüzde 40 büyümeye rahatlıkla gidebileceğimizi görüyoruz. KGF kısmı bitiyor ama olmasa da büyüme sürecek” dedi.

YÜKSEK FAİZ SIKINTISI

Ekonominin rayına girip girmediğini anlamanın çok mümkün olmadığını dile getiren Mert, şöyle konuştu: “Borsa rekor kırdı ancak mevduat faizleri de tarihinin en yüksek seviyesinde. Devletin borçlanması arttı. İyiye de kötüye de yorulabilecek şeyleri aynı anda yaşıyoruz. KGF’nin etkisi azaldıkça normalleşeceğiz. Ama mevduat faizi çok yüksek. Yüzde 14.5 faiz veren var. Aynı şekilde çok büyüklerde vade ile yüzde 14.85’i görüyorum. Bunun devamlılığı olacak mı bilmiyorum ama olmaması lazım. Normalize olması lazım KGF’den 160 milyar lira kullanım oldu. Bunun hepsi yeni para değil ama 1 ayda yaklaşık 50-60 milyar lirA ihtiyaç yaratıldı. Benim eski sektörüm bireysel emeklilikte 13 yılda toplanan para 50-60 milyar lira. 1 ayda bu ekstra yarattığımız kaynak ihtiyacı 50-60 milyar olunca otomatik olarak mevduat faizlerini yukarıya ittirdi. Umarız kalıcı olmaz. Öne çekildi talep diye düşünüyoruz, birebir de üretime dönmediğini biliyoruz ama bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Mevcut borçların ödenmesi olabilir ama gerçekten ticarete dönmesi kritik önem arz ediyor.”

OYUN PLANI DEĞİŞMEZ

Mert, her şeye rağmen Türkiye için büyük resme bakılması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim bakışımız pozitif. Olaylar oyun planımızı değiştirmiyor. Ülkede bir dolu pozitif şey var. Ülke dinamik, 80 milyona gelmiş ve gidecek yolu var. Yüzde 50’si 25 yaş altı, işsizlik. Çalışan sayısı 60 milyona gelecek. Ve gençlerin en verimli çağıdır bu çalışma zamanı. Bunu nasıl kullanacağımıza bakmak lazım. Bu ülke bu potansiyeliyle hiçbir şey yapmasa da iyi olur ama bir şeyler yaparsa şu dinamiklik uçurur Türkiye’yi.” Anadolu’yu gezdiklerini ve inanılmaz işler yapıldığını belirten Mert, “Bu genç nüfusu tutmanız mümkün değil. Bir çıkış buluyorlar bir yerden. Umutsuz olmak çok kolay değil. İstanbul’da kalınca daha problem dışarı çıkınca harika” dedi.

ŞUBE AÇTIĞIMIZ İÇİN CV YAĞIYOR

BANKACILIK sektörü son iki yıldır şube kapatıyor. Mert, Fibabanka’nın ise büyüme hedefleri arasında şubeleşmek de olduğunu dile getirerek, 73 şube ile başladıkları yılı 80 şube ile kapatmayı planladıklarını belirtti. Mert, her şube açılışında büyük bankaların kapanan şubelerinden yöneticilerinden talep geldiğini söyleyerek, şöyle anlattı: “Şube açma kimsede yok, ciddi kapama var. Eskişehir’de şube açılışımız vardı, şehirde olay olduk, bir önceki hafta Karacabey’deydik vukuat olmuştu. Küçük yer olabilir diye düşündük ama Eskişehir’de de tekrarlandı. Gerçekten gittiğimiz yerde karşılığını görüyoruz. Herkes şube kaparken açmanın çarpan etkisi 10’a çıkıyor, birçok banka şube kapatmış birleştirmiş. Açılışa kapanan bankaların eski müdürleri geldi, büyük bankalarda çalışmış devlet gibi görülen, şimdi bizim gözümüze bakıyorlar, nereye şube açacaksınız diye. Şube açma kararı aldık birkaç tane yere cv’ler geliyor. Kapanmaların faydası bize oluyor. Çok yetişmiş insanlar var. Küçük olmanın avantajları işte bizde 500-600 şube olsak belki bizim de kapatmamız gerekebilirdi.”

YÜZDE 40 BÜYÜME İÇİN RİSK YOK

SON üç-dört yıldır zaten yüzde 40 büyüdüklerini dile getiren Mert, asıl başarının taban büyüdükçe bu yüzde 40 oranını yakalamak olduğuna dikkat çekiyor. Herhangi bir risk görmediklerini, kendilerinin ise bazı avantajları olduğuna işaret eden Mert, şöyle anlattı: “Alt segmentlere baktığınız zaman bazı alanlarda yüzde 150 büyümeler yaşıyoruz. Son dönemde tarıma girdik, elbette bu alanda 200’den 500’e çıkınca çok büyük rakamlar elde ediliyor. 76’ncı şubemizi açtık, bu yıla 73 ile başlamıştık. Yıl sonunda 80 ile tamamlama niyetindeyiz. Diğer işkolları da aynı şekilde, yüzde 70-80 büyüme var.”

ORTAKLAR BÜYÜMEYE TEŞVİK EDİYOR

ÖMER Mert, yabancı ortakların Türkiye’ye ilişkin tedirginlikleri olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Büyümeye teşvik eden daha fazla nasıl büyürsünüz yeni işlere nasıl girersiniz soruları geliyor bize. Kaygıları yok. Tahvil arzımızda çıkan sonuç ortaklar açısından çok değerli. Küçük bir banka bu yurtdışından bakıldığında da Türkiye’ye özgü, Türk bankası. 2.5 kat talep gelmesi Türkiye olarak hem de Fibabanka olarak bir şeyleri doğru anlattığımızı gösteriyor. Ortaklarımız kurumsal olduğu için Türkiye ile ilgili kısa vadeli düşünmüyorlar.”