Türkiye pahalı et üretiyor, birileri de tahrik oluyor
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2006 00:00
Türkiye’nin pahalı et tükettiğini söyleyen SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, "Bu gidişle et konusunda dışarıya mahkum olacağız" dedi.
TÜRKİYE Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Erdal Bahçıvan, "Bu gidişle Türkiye 3-4 yıl sonra et konusunda dışarıya mahkum olacak. Türkiye pahalı et ürettikçe birileri tahrik oluyor. Dünya ortalama 2.5-3 dolardan et yiyor, bizde 6-7 dolardan aşağı düşmüyor" dedi.
GÜMRÜK DE KORUMAZ: Erdal Bahçıvan, Türkiye’deki hayvan ırkının yeterli verimlilikte olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Avrupa Birliği’nden (AB) damızlık hayvan ithalatı serbest olmalı. Çünkü, Türkiye’deki en iyi hayvandan 250-300 kilo arasında et alınabiliyor. Dünyadaki iyi et ırkı hayvanlardan ortalama 500-600 kilo et alınabiliyor. Türkiye’nin kaliteli hayvana ihtiyacı var. Mevcut yapıyla 3-4 yılda dışarıya mahkum olacağız. Dünya et borsasında fiyatlar 3-3.5 dolar, buna yüzde 100 gümrük uygulasan bile fiyat 6 dolara gelecek, yani ithalat cazip olmaya devam edecek. Türkiye deli danayı bahane etmeyi bırakıp AB’den et alırsa, Kanada ve Brezilya gibi ülkelerde ’bizden de al’ diyecek, oralarda et daha da ucuz."
FARK TAHRİK EDİYOR: Türkiye’nin et ırkına hiç yatırım yapmadığını savunan Bahçıvan, şöyle konuştu: "Türkiye’de 20 yıldan beri et üretiminde artış yok ama tüketim gittikçe artıyor. Aradaki fark kaçak et girişiyle kapanıyor. Dünya fiyatlarının 2.5-3 dolar olduğu bir ortamda sen ne yaparsan yap, 6-7 dolardan aşağıya maliyeti düşüremiyorsan, buraya jandarma da koysan, polis de koysan; aradaki yüzde 100’lük fark birilerini tahrik ediyor."
30 MİLYAR DOLARLIK GÜÇ: Türkiye’nin cesur kararlar alarak hayvancılığı geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Erdal Bahçıvan, şunları dile getirdi: "Dünya Ticaret Örgütü ette gümrük oranlarını düşürme kararı alırsa, kırmızı ette dünyayla rekabet etme şansımız sıfır olacak. Bu yüzden AB ile bir ortak yol bulmalıyız. Ayrıca hayvancılıkta verimin artması için işletme mantığını da değiştirmeliyiz. Türkiye’nin etiyle, sütüyle, derisiyle, yağıyla sektörde 25-30 milyar dolarlık güç oluşturma şansı var."
TARAMADAN HABER YOK: Erdal Bahçıvan, AB yolunda başlayan tarama sürecinde, ciddi eksikliklerin ortaya çıktığını belirterek, "Baş müzakereci sayın Ali Babacan, konuya yeteri kadar zaman ayıramıyor. Eksikliklerin giderilmesi konusunda ciddi anlamda soru işaretleri var. Neler olduğunu bizimle paylaşmıyorlar, duyumlarla hareket ediyoruz. Halbuki sonuçların hemen paylaşılması lazım, anlamsız bir tutuculuk var ve hálá bunu kıramıyorlar" dedi.
Koç’un hayvancılıktan bezmiş havası talihsizlik
SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, Koç Grubu’nun Ata Grubu’yla birlikte Şanlıurfa’da kurdugu, daha sonra Sancak Grubu’nun da ortak olduğu Koç-Ata-Sancak Çiftliği’ni hatırlatarak, şöyle konuştu: "Koç Ailesi, sektörden çıkabilecekleri yönünde açıklamalar yapıyor. Oysa Koç Grubu, tarımla sanayiyi birleştiriyor. Onların hayvancılığa girmesi, pek çok insanı da bu sektöre çekti. Şimdi Koç Ailesi’nin her ortamda hayvancılıktan bezmiş görüntü vermesi, sektörümüz için bir talihsizlik. Koç Ailesi hayvancılık sektöründe kalmayı sosyal sorumluluk olarak görmeli."
Et Balık devlette kalırsa sektöre büyük zarar verir
ÖZELLEŞTİRME konusunda başarısız örneklerden biri olan Et Balık Kurumu’nun yeniden Tarım Bakanlığı’na döndüğünü ifade eden SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, bu konudaki tereddütlerini şöyle açıkladı: "Kurumun Tarım Bakanlığı’na döndürülmesini, Anadolu’da hayvancılığa destek gerekçesine bağladılar. Oysa bu tavır, tersine hayvanlığa zarar verir. 6 kombine, 2 bin personelin maliyeti 100-150 milyon YTL’yi bulur. Bu parayı doğrudan hayvancılık sektörüne teşvik olarak verseler daha fazla yarar sağlanır.
GÜMRÜK DE KORUMAZ: Erdal Bahçıvan, Türkiye’deki hayvan ırkının yeterli verimlilikte olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Avrupa Birliği’nden (AB) damızlık hayvan ithalatı serbest olmalı. Çünkü, Türkiye’deki en iyi hayvandan 250-300 kilo arasında et alınabiliyor. Dünyadaki iyi et ırkı hayvanlardan ortalama 500-600 kilo et alınabiliyor. Türkiye’nin kaliteli hayvana ihtiyacı var. Mevcut yapıyla 3-4 yılda dışarıya mahkum olacağız. Dünya et borsasında fiyatlar 3-3.5 dolar, buna yüzde 100 gümrük uygulasan bile fiyat 6 dolara gelecek, yani ithalat cazip olmaya devam edecek. Türkiye deli danayı bahane etmeyi bırakıp AB’den et alırsa, Kanada ve Brezilya gibi ülkelerde ’bizden de al’ diyecek, oralarda et daha da ucuz."
FARK TAHRİK EDİYOR: Türkiye’nin et ırkına hiç yatırım yapmadığını savunan Bahçıvan, şöyle konuştu: "Türkiye’de 20 yıldan beri et üretiminde artış yok ama tüketim gittikçe artıyor. Aradaki fark kaçak et girişiyle kapanıyor. Dünya fiyatlarının 2.5-3 dolar olduğu bir ortamda sen ne yaparsan yap, 6-7 dolardan aşağıya maliyeti düşüremiyorsan, buraya jandarma da koysan, polis de koysan; aradaki yüzde 100’lük fark birilerini tahrik ediyor."
30 MİLYAR DOLARLIK GÜÇ: Türkiye’nin cesur kararlar alarak hayvancılığı geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Erdal Bahçıvan, şunları dile getirdi: "Dünya Ticaret Örgütü ette gümrük oranlarını düşürme kararı alırsa, kırmızı ette dünyayla rekabet etme şansımız sıfır olacak. Bu yüzden AB ile bir ortak yol bulmalıyız. Ayrıca hayvancılıkta verimin artması için işletme mantığını da değiştirmeliyiz. Türkiye’nin etiyle, sütüyle, derisiyle, yağıyla sektörde 25-30 milyar dolarlık güç oluşturma şansı var."
TARAMADAN HABER YOK: Erdal Bahçıvan, AB yolunda başlayan tarama sürecinde, ciddi eksikliklerin ortaya çıktığını belirterek, "Baş müzakereci sayın Ali Babacan, konuya yeteri kadar zaman ayıramıyor. Eksikliklerin giderilmesi konusunda ciddi anlamda soru işaretleri var. Neler olduğunu bizimle paylaşmıyorlar, duyumlarla hareket ediyoruz. Halbuki sonuçların hemen paylaşılması lazım, anlamsız bir tutuculuk var ve hálá bunu kıramıyorlar" dedi.
Koç’un hayvancılıktan bezmiş havası talihsizlik
SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, Koç Grubu’nun Ata Grubu’yla birlikte Şanlıurfa’da kurdugu, daha sonra Sancak Grubu’nun da ortak olduğu Koç-Ata-Sancak Çiftliği’ni hatırlatarak, şöyle konuştu: "Koç Ailesi, sektörden çıkabilecekleri yönünde açıklamalar yapıyor. Oysa Koç Grubu, tarımla sanayiyi birleştiriyor. Onların hayvancılığa girmesi, pek çok insanı da bu sektöre çekti. Şimdi Koç Ailesi’nin her ortamda hayvancılıktan bezmiş görüntü vermesi, sektörümüz için bir talihsizlik. Koç Ailesi hayvancılık sektöründe kalmayı sosyal sorumluluk olarak görmeli."
Et Balık devlette kalırsa sektöre büyük zarar verir
ÖZELLEŞTİRME konusunda başarısız örneklerden biri olan Et Balık Kurumu’nun yeniden Tarım Bakanlığı’na döndüğünü ifade eden SETBİR Başkanı Erdal Bahçıvan, bu konudaki tereddütlerini şöyle açıkladı: "Kurumun Tarım Bakanlığı’na döndürülmesini, Anadolu’da hayvancılığa destek gerekçesine bağladılar. Oysa bu tavır, tersine hayvanlığa zarar verir. 6 kombine, 2 bin personelin maliyeti 100-150 milyon YTL’yi bulur. Bu parayı doğrudan hayvancılık sektörüne teşvik olarak verseler daha fazla yarar sağlanır.