Türkiye’nin toplam perakende cirosu 136.9 milyar dolara çıktı
Güncelleme Tarihi:
Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Mart 01, 2007 00:00
Önümüzdeki 5 yılda 200 bin kişiye iş olanağı yaratması beklenen perakende sektöründe büyüme sürüyor. AMPD Başkanı Nuşin Oral, Türkiye’de perakende sektörünün cirosunun 2006 yılında 136.9 milyar dolara ulaştığını söyledi.
ALIŞVERİŞ Merkezleri ve Perakendecileri Derneği (AMPD) Başkanı Nuşin Oral, Türkiye’de perakende sektörünün cirosunun 2006 yılında 136.9 milyar dolara ulaştığını söyledi. AMPD tarafından bu yıl 11’incisi düzenlenen AMPD Perakende Zirvesi’nde konuşan Oral, perakende sektöründe önümüzdeki 5 yılda 200 bin yeni iş olanağının sağlanacağını belirtti. AMPD, Price Waterhouse Coopers ile "Türk Perakende Sektörünün Değişimi ve Ekonomi Üzerindeki Etkileri" başlıklı raporun özetini açıklayan Nuşin Oral, geçen yıl Euromonitor, Economic Intelligience Unit, AC Nielsel ve Planet Retail tarafından hazırlanan çalışmalar incelenerek bu sonuçlara ulaşıldığını söyledi.
KAYIT DIŞINA YER YOK: Türkiye’nin kanayan yarası tarım sektöründeki verimsizlikleri giderici bir rol üstlendiğini vurgulayan Oral, şöyle konuştu: "Gıda perakendecileri her yıl yüzlerce milyon dolarlık sipariş öngörüyor. Modern perakende kayıtdışı ile mücadelede anahtar faktörlerin başında geliyor. Organize perakende sektöründe ve AVM’lerde kayıt içi oranı yüzde 97’ye ulaştı. Yine organize perakendenin KOBİ’lerden yaptığı alım önümüzdeki dönemde 6 milyar Euro’ya çıkması bekleniyor. Perakendenin şu anda yarattığı katma değer ise 6.7 milyar dolara ulaştı."
ISINMA HEDEF SAPTIRDI: Küresel ısınmanın etkilerinin şimdiden perakende sektöründe hissedilmeye başlandığını kaydeden AMPD Başkanı Nuşin Oral, birçok şirketin ekim ve kasım hedeflerinde sapmalar olduğuna dikkat çekti. Oral, "Bu yıl kaç şirket ekim-kasım satış hedefini doğru tahmin etti. Şirketlerin gerek ciro, gerekse ürün çeşidi bazında önemli sapmalar yaşandı" dedi. Oral, şöyle konuştu: "Biliyoruz ki bu yıl hem ulusal hem de uluslararası şirketlerin cirolarında sapmalar oldu. Zara markasının da bağlı olduğu dünyanın en önemli gruplarından Inditex’in yaşadığı yüzde 22’lik sapma pozitif bir sapma. Sapmaların temelinde ise iklim değişiklikliği yatıyor. Bu değişikler müşterilerimizin satın alma alışkanlıklarına da anında yansıyor. Bu durumda hem yapısal hemde iklimsel değişimlerle nasıl başedeceğimizi kurgulamak zorundayız." Artık daha ucuz ve daha kaliteli ürün üretmenin yeterli olmadığını da kaydeden Oral, müşteri bağlılığı döneminin geçtiğini söyledi.
BİM: Yoksulların değil akıllı insanların marketi
TÜRKİYE’de 12 yılda 1454 mağazaya ulaşan BİM, 2007’de de hızlı bir büyüme öngörüyor. Geçen yıl açtıkları 215 mağazayla toplam market sayısının 1454’e ulaştığını söyleyen BİM CEO’su Jos Simons, "Bu yılda 200-250 mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca mevcut mağazalarımızın durumunu da düzeltmeyi hedefliyoruz" dedi. Simons 1995 yılında Cüneyd ve Aziz Zapsu tarafından Alman Aldi örnek alınarak kurulan BİM’in 12 yılda sektörde toplam satışlar açısından ikinci mağaza sayısı açısından birinci sıraya yerleştiğini söyledi. Simons, "Biz mağazalarımızı ana caddelerde değil ikinci caddelerde açıyoruz. Çünkü buralarda kiralar daha düşük. Mümkün olan en düşük fiyata kaliteli ürün sunuyoruz. Mağaza başına sermaye giderimiz çok düşük. Ortalama çalışan sayımız mağaza başına 3.9. 600 ürün çeşidimiz var. Çok yüksek bir satın alma gücüne sahibiz. Diğer kuruluşlara göre mağazalarımızdan yapılan hırsızlık oranı çok düşük; 0.3 civadında" dedi. İndirim mağazlarıının yoksul insanların değil akıllı insanların marketi olduğunu ifade eden Simons, "Buralarda yüzde 40 daha az para harcanıyor. Burdan alışveriş yapanları akıllı olarak nitelendiriyorum. Bizim de müşterilerimiz daha fazla marka istiyor. Ama bunu kabul etmeyiz. Çünkü bu daha fazla maliyet demek" diye konuştu. Simons indirim mağazalarındaki başarı modelini şöyle anlattı: "Komplike süreçlere dayanarak iş modeli geliştirmeyin. Uygulamaya dayanarak yapın. Bir sürü analiz yapmanıza gerek yok. Bir mağaza açarken sayfalarca analiz neden yapılsın. Bir A4 kağıdı uzunluğunda notlar yeter. Rakibinize bakın ama kendinize daha çok bakın. Herşeyi çok basit tutun. İki mağazanız var ikisininde cirosu aynı. "
Avrupa’da kárlılık azalıyor Türkiye giderek öne çıkıyor
AVRUPA’da perakende alalnında kárlılıkların yüzde 1’lere düştüğünü ve rekabetin giderek acımasızlaştığını belirten 29 ülkeden ticari kuruluşların çatı örgütü EuroCommerce’in Genel Sekreteri Xavier Durieu, bu durumda Türkiye, Çin, Hindistan ve Rusya’nın önem kazandığını söyledi. Durieu, tüm dünyada yapılan perakende satışlarının yüzde 50’den fazlasının Avrupa’da faaliyet gösteren şirketlerce yapıldığını anlatarak "Avrupa’da kárlılık yüzde birlere düştü" dedi.
KAYIT DIŞINA YER YOK: Türkiye’nin kanayan yarası tarım sektöründeki verimsizlikleri giderici bir rol üstlendiğini vurgulayan Oral, şöyle konuştu: "Gıda perakendecileri her yıl yüzlerce milyon dolarlık sipariş öngörüyor. Modern perakende kayıtdışı ile mücadelede anahtar faktörlerin başında geliyor. Organize perakende sektöründe ve AVM’lerde kayıt içi oranı yüzde 97’ye ulaştı. Yine organize perakendenin KOBİ’lerden yaptığı alım önümüzdeki dönemde 6 milyar Euro’ya çıkması bekleniyor. Perakendenin şu anda yarattığı katma değer ise 6.7 milyar dolara ulaştı."
ISINMA HEDEF SAPTIRDI: Küresel ısınmanın etkilerinin şimdiden perakende sektöründe hissedilmeye başlandığını kaydeden AMPD Başkanı Nuşin Oral, birçok şirketin ekim ve kasım hedeflerinde sapmalar olduğuna dikkat çekti. Oral, "Bu yıl kaç şirket ekim-kasım satış hedefini doğru tahmin etti. Şirketlerin gerek ciro, gerekse ürün çeşidi bazında önemli sapmalar yaşandı" dedi. Oral, şöyle konuştu: "Biliyoruz ki bu yıl hem ulusal hem de uluslararası şirketlerin cirolarında sapmalar oldu. Zara markasının da bağlı olduğu dünyanın en önemli gruplarından Inditex’in yaşadığı yüzde 22’lik sapma pozitif bir sapma. Sapmaların temelinde ise iklim değişiklikliği yatıyor. Bu değişikler müşterilerimizin satın alma alışkanlıklarına da anında yansıyor. Bu durumda hem yapısal hemde iklimsel değişimlerle nasıl başedeceğimizi kurgulamak zorundayız." Artık daha ucuz ve daha kaliteli ürün üretmenin yeterli olmadığını da kaydeden Oral, müşteri bağlılığı döneminin geçtiğini söyledi.
BİM: Yoksulların değil akıllı insanların marketi
TÜRKİYE’de 12 yılda 1454 mağazaya ulaşan BİM, 2007’de de hızlı bir büyüme öngörüyor. Geçen yıl açtıkları 215 mağazayla toplam market sayısının 1454’e ulaştığını söyleyen BİM CEO’su Jos Simons, "Bu yılda 200-250 mağaza açmayı planlıyoruz. Ayrıca mevcut mağazalarımızın durumunu da düzeltmeyi hedefliyoruz" dedi. Simons 1995 yılında Cüneyd ve Aziz Zapsu tarafından Alman Aldi örnek alınarak kurulan BİM’in 12 yılda sektörde toplam satışlar açısından ikinci mağaza sayısı açısından birinci sıraya yerleştiğini söyledi. Simons, "Biz mağazalarımızı ana caddelerde değil ikinci caddelerde açıyoruz. Çünkü buralarda kiralar daha düşük. Mümkün olan en düşük fiyata kaliteli ürün sunuyoruz. Mağaza başına sermaye giderimiz çok düşük. Ortalama çalışan sayımız mağaza başına 3.9. 600 ürün çeşidimiz var. Çok yüksek bir satın alma gücüne sahibiz. Diğer kuruluşlara göre mağazalarımızdan yapılan hırsızlık oranı çok düşük; 0.3 civadında" dedi. İndirim mağazlarıının yoksul insanların değil akıllı insanların marketi olduğunu ifade eden Simons, "Buralarda yüzde 40 daha az para harcanıyor. Burdan alışveriş yapanları akıllı olarak nitelendiriyorum. Bizim de müşterilerimiz daha fazla marka istiyor. Ama bunu kabul etmeyiz. Çünkü bu daha fazla maliyet demek" diye konuştu. Simons indirim mağazalarındaki başarı modelini şöyle anlattı: "Komplike süreçlere dayanarak iş modeli geliştirmeyin. Uygulamaya dayanarak yapın. Bir sürü analiz yapmanıza gerek yok. Bir mağaza açarken sayfalarca analiz neden yapılsın. Bir A4 kağıdı uzunluğunda notlar yeter. Rakibinize bakın ama kendinize daha çok bakın. Herşeyi çok basit tutun. İki mağazanız var ikisininde cirosu aynı. "
Avrupa’da kárlılık azalıyor Türkiye giderek öne çıkıyor
AVRUPA’da perakende alalnında kárlılıkların yüzde 1’lere düştüğünü ve rekabetin giderek acımasızlaştığını belirten 29 ülkeden ticari kuruluşların çatı örgütü EuroCommerce’in Genel Sekreteri Xavier Durieu, bu durumda Türkiye, Çin, Hindistan ve Rusya’nın önem kazandığını söyledi. Durieu, tüm dünyada yapılan perakende satışlarının yüzde 50’den fazlasının Avrupa’da faaliyet gösteren şirketlerce yapıldığını anlatarak "Avrupa’da kárlılık yüzde birlere düştü" dedi.