Türkiye, ‘körler ülkesinde tek gözlü kral’ gibi oldu, parayı kendine çekti
Güncelleme Tarihi:
Hülya GÜLER
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2010 00:00
TEB Portföy Genel Müdürü Ömer Yenidoğan, dünyanın kriz sonrasında yeniden likidite bolluğu yaşamaya başladığını belirterek, Türkiye’yi “Körler ülkesinde tek gözlü kral”a benzetti. Yenidoğan, “Para, krizde Batı’dan Türkiye gibi yükselen piyasalara kaydı. Biz yüzde 4-5’i beğenmezken, birçok ülkede yüzde 0.1 büyümeden söz ediliyor” dedi.
TÜRKİYE’de faizlerin giderek düşmesi nedeni ile artık mevduattan para kazanmanın zorlaşması bireysel ve kurumsal yatırımcıları portföy yönetimi konusunda daha fazla profesyonel destek almaya yöneltti. Türk Ekonomi Bankası (TEB) Portföy Genel Müdürü Ömer Yenidoğan, “Eskiden faizlerin yüksek olduğu noktada herkes parasına çok kolay para kazandırabiliyordu. Şimdi durum farklı, yeni enstrümanlarla birlikte para yönetimi çok daha karmaşık hale geldi. Son dönemde yatırımlarını erteleyen şirketlerden, başta vakıflar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarından ve bireysel müşterilerden yoğun talep görüyoruz” dedi.
Türkiye’de faizlerin yüzde 60 seviyelerinde olduğu yüksek faizli dönemle bugünü kıyaslayan Yenidoğan, “Yatırımcının yüksek faizli ortamda mevduattan para kazandığı dönemde yüzde 1 para kaybettiğinde bu ortalama 2-3 günlük repo geliri kaybına mal olurken, bugünkü ortamda yüzde 1’lik bir kayıp yaklaşık 1.5 aylık getiriye mal oluyor. O nedenle son dönemde özellikle kurumsal müşteriler ve para yönetiminde daha hassas kişiler bizden bu hizmeti almak konusunda çok daha istekli” diye konuştu.
Herkes nakitte kaldı
Krizde başta şirketler olmak üzere herkesin ‘nakit kraldır’ diyerek nakitte kaldığını gözlediklerini belirten Yenidoğan, TEB Porföy olarak 1.3 milyar TL’lik bir fon yönettiklerini ve bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra özellikle yurtdışından gelen müşterilerinde bir artış yakalandığını vurguladı. Krizin vurduğu ülkelerde yatırımcıların Türkiye’ye yöneldiğini söyleyen Yenidoğan, “Örneğin İngiltere’den ve Yunanistan’dan çok sayıda bireysel yatırımcı son dönemde Türkiye’ye geldi. Bunun önümüdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz” dedi.
‘Körler ülkesi’nde kralız
2010’da neredeyse bütün merkez bankalarının piyasalara likidite verdiğini hatırlatan Ömer Yenidoğan, şunları anlattı: “2008’in aksine 2010’da dünyada bir likidite bolluğu var. Bundan önceki likidite bolluğu dönemlerinde paranın gelişmiş ekonomilerde değerlendirildiğini gördük. Kriz ile birlikte para zora giren batı ülkelerinden çıkıp Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilere yöneldi. Örneğin kriz İngiltere’yi ya da Yunanistan’ı vurduğunda para İngiltere’den ve Yunanistan’dan çıkıp Türkiye’ye geldi. Türkiye’nin bu noktadaki durumu, ‘körler ülkesinde tek gözlü adam kraldır’ hesabına benzedi. Dünyada para artık Yunanistan, İspanya, Portekiz’e gitmek yerine Türkiye’ye geliyor, Brezilya ve Rusya’ya gidiyor. Yabancı yatırımcılar için Türikye diğer ülkelere göre daha kârlı, biz burada yüzde 4-5 büyümeyi beğenmezken diğer ülkelerde yüzde 0.1 büyümeden söz ediliyor. O yüzden likiditenin buraya gelmesi son derece doğal.”
Yatırımını erteleyen şirketler portföy yönetimini seçti
KRİZ ile birlikte oluşan belirsizlik ortamında şirketlerin yatırımlarını bir süreliğine de olsa ertelediklerini söyleyen Ömer Yenidoğan, “Ellerindeki nakiti yatırıma dönüştürmeyip bekleme pozisyonundaki şirketler de portföy yönetimini seçti. Çünkü her şirketin CEO’su yada CFO’su olmayabiliyor. Olsa bile artık varlık yönetimi konusunda uzmanlaşmış ekiplerin yönlendirmeleri çok önemli. Hem garantili hem de daha az maliyetli. Ortalama 100 bine yakın yatırım fonu müşterimiz var. TEB portföy olarak 1 milyon TL’nin üzerinde birikimi olanlara özel hizmet sunuyoruz” dedi.
BRIC fonundan sonra şimdi Batı Avrupa fonu geliyor
TEB Portföyün yeni bir global strateji ile yeni yatırım kaynakları üzerinde çalıştığını söyleyen Ömer Yenidoğan şunları anlattı: “İnsanların yatırım tercihlerini değiştirmesi zaman alıyor. Türkiye’de uzun yıllar mevduattan getiri sağlanmış olduğu için biz ilk etapta müşterilerimizi ana para korumalı fonlara yatırım imkanı sunuyoruz. Yani ana parayı bir şekilde korumaya çalıştığımızı söyleyerek değişik enstrümanlara yatırım yaptırmaya çalışıyoruz. Bu anlamda yeni bir ana para korumalı fon çıkarmaya hazırlanıyoruz. TEB’in ana para korumalı fonlarda yüzde 10 pazar payı var. Daha önce belli emtialara da yatırım yapan ana para korumalı bir fon çıkardık. Daha önce BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) fonu çıkardık. Çok yoğun talep gördük ve iyi de getiri sağladık. Şimdi yine ortağımız BNP Paribas’nın danışmanlığında Avrupa’da küçük sermayeli hisseler üzerine yeni bir fon oluşturmak üzere çalışıyoruz. Yakında bunu piyasaya sunacağız. Türkiye’nin getirisi çok yüksek olduğu için yurtdışında ancak Türkiye’nin getirisi ile rekabet eden fonlar bulmamız gerekiyor.”
Vakıflardan yoğun talep görür olduk
ESKİDEN portföy yönetim şirketlerinin birikim sahibi kişilere ve kurumsal müşterilere gidip porföy yönetiminin önemini anlattıklarını kaydeden Ömer Yenidoğan, şunları söyledi: “Ancak artık gerek kalmadı. Şimdi müşteriler bize gelip, ‘Bu hizmeti nasıl alırız’ diye kendileri soruyor. Artık biz onlara bu getiri kaybı hesaplarını anlatmıyoruz, onlar talepte bulunuyorlar. Özellikle ellerinde büyük bir birikim bulunduran vakıflardan krizde ciddi bir talep geldi. Çünkü vakıfların sınırlı bir insan kaynağı oluyor ve bu konuda da profesyonel desteğe daha çok ihtiyaç duyuyorlar.”
Türkiye’de faizlerin yüzde 60 seviyelerinde olduğu yüksek faizli dönemle bugünü kıyaslayan Yenidoğan, “Yatırımcının yüksek faizli ortamda mevduattan para kazandığı dönemde yüzde 1 para kaybettiğinde bu ortalama 2-3 günlük repo geliri kaybına mal olurken, bugünkü ortamda yüzde 1’lik bir kayıp yaklaşık 1.5 aylık getiriye mal oluyor. O nedenle son dönemde özellikle kurumsal müşteriler ve para yönetiminde daha hassas kişiler bizden bu hizmeti almak konusunda çok daha istekli” diye konuştu.
Herkes nakitte kaldı
Krizde başta şirketler olmak üzere herkesin ‘nakit kraldır’ diyerek nakitte kaldığını gözlediklerini belirten Yenidoğan, TEB Porföy olarak 1.3 milyar TL’lik bir fon yönettiklerini ve bu süreçte sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra özellikle yurtdışından gelen müşterilerinde bir artış yakalandığını vurguladı. Krizin vurduğu ülkelerde yatırımcıların Türkiye’ye yöneldiğini söyleyen Yenidoğan, “Örneğin İngiltere’den ve Yunanistan’dan çok sayıda bireysel yatırımcı son dönemde Türkiye’ye geldi. Bunun önümüdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz” dedi.
‘Körler ülkesi’nde kralız
2010’da neredeyse bütün merkez bankalarının piyasalara likidite verdiğini hatırlatan Ömer Yenidoğan, şunları anlattı: “2008’in aksine 2010’da dünyada bir likidite bolluğu var. Bundan önceki likidite bolluğu dönemlerinde paranın gelişmiş ekonomilerde değerlendirildiğini gördük. Kriz ile birlikte para zora giren batı ülkelerinden çıkıp Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilere yöneldi. Örneğin kriz İngiltere’yi ya da Yunanistan’ı vurduğunda para İngiltere’den ve Yunanistan’dan çıkıp Türkiye’ye geldi. Türkiye’nin bu noktadaki durumu, ‘körler ülkesinde tek gözlü adam kraldır’ hesabına benzedi. Dünyada para artık Yunanistan, İspanya, Portekiz’e gitmek yerine Türkiye’ye geliyor, Brezilya ve Rusya’ya gidiyor. Yabancı yatırımcılar için Türikye diğer ülkelere göre daha kârlı, biz burada yüzde 4-5 büyümeyi beğenmezken diğer ülkelerde yüzde 0.1 büyümeden söz ediliyor. O yüzden likiditenin buraya gelmesi son derece doğal.”
Yatırımını erteleyen şirketler portföy yönetimini seçti
KRİZ ile birlikte oluşan belirsizlik ortamında şirketlerin yatırımlarını bir süreliğine de olsa ertelediklerini söyleyen Ömer Yenidoğan, “Ellerindeki nakiti yatırıma dönüştürmeyip bekleme pozisyonundaki şirketler de portföy yönetimini seçti. Çünkü her şirketin CEO’su yada CFO’su olmayabiliyor. Olsa bile artık varlık yönetimi konusunda uzmanlaşmış ekiplerin yönlendirmeleri çok önemli. Hem garantili hem de daha az maliyetli. Ortalama 100 bine yakın yatırım fonu müşterimiz var. TEB portföy olarak 1 milyon TL’nin üzerinde birikimi olanlara özel hizmet sunuyoruz” dedi.
BRIC fonundan sonra şimdi Batı Avrupa fonu geliyor
TEB Portföyün yeni bir global strateji ile yeni yatırım kaynakları üzerinde çalıştığını söyleyen Ömer Yenidoğan şunları anlattı: “İnsanların yatırım tercihlerini değiştirmesi zaman alıyor. Türkiye’de uzun yıllar mevduattan getiri sağlanmış olduğu için biz ilk etapta müşterilerimizi ana para korumalı fonlara yatırım imkanı sunuyoruz. Yani ana parayı bir şekilde korumaya çalıştığımızı söyleyerek değişik enstrümanlara yatırım yaptırmaya çalışıyoruz. Bu anlamda yeni bir ana para korumalı fon çıkarmaya hazırlanıyoruz. TEB’in ana para korumalı fonlarda yüzde 10 pazar payı var. Daha önce belli emtialara da yatırım yapan ana para korumalı bir fon çıkardık. Daha önce BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) fonu çıkardık. Çok yoğun talep gördük ve iyi de getiri sağladık. Şimdi yine ortağımız BNP Paribas’nın danışmanlığında Avrupa’da küçük sermayeli hisseler üzerine yeni bir fon oluşturmak üzere çalışıyoruz. Yakında bunu piyasaya sunacağız. Türkiye’nin getirisi çok yüksek olduğu için yurtdışında ancak Türkiye’nin getirisi ile rekabet eden fonlar bulmamız gerekiyor.”
Vakıflardan yoğun talep görür olduk
ESKİDEN portföy yönetim şirketlerinin birikim sahibi kişilere ve kurumsal müşterilere gidip porföy yönetiminin önemini anlattıklarını kaydeden Ömer Yenidoğan, şunları söyledi: “Ancak artık gerek kalmadı. Şimdi müşteriler bize gelip, ‘Bu hizmeti nasıl alırız’ diye kendileri soruyor. Artık biz onlara bu getiri kaybı hesaplarını anlatmıyoruz, onlar talepte bulunuyorlar. Özellikle ellerinde büyük bir birikim bulunduran vakıflardan krizde ciddi bir talep geldi. Çünkü vakıfların sınırlı bir insan kaynağı oluyor ve bu konuda da profesyonel desteğe daha çok ihtiyaç duyuyorlar.”