Türkiye Japonya’ya ‘beyin’ ihraç edecek
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2002 02:06
Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Aslan Önel, Türkiye ile Japonya arasında en yüksek işbirliği potansiyelinin bilgi teknolojileri alanında bulunduğunu belirterek, ‘‘Japonya'nın yazılım alanında 1 milyon genç beyine ihtiyacı var. Bunu Türkiye'den karşılamaları için proje geliştirdik’’ dedi.
TÜRK-Japon İş Konseyi Başkanı Aslan Önel, Japonya'nın 1 milyonu bulan bilişim teknolojisi işgücü açığını Türkiye'den karşılaması ve Türkiye'de yüksek bilişim teknolojisi yatırımları yapması halinde iki ülkenin de büyük kazanç sağlayacağını söyledi. Önel, Japonya'nın bu sayede Avrupa pazarında hedeflediği başarıya ulaşabileceğini, Türkiye'nin de genç nüfusunu en kazançlı şekilde değerlendireceğini bildirdi.
Dün, Çırağan Sarayı'nda 13'üncüsü düzenlenen Türk-Japon İş Konseyi Ortak Toplantısı'nda konuşan Önel bu konuda hazırladıkları projeyi ve pilot uygulamayı anlattı. Önel şunları söyledi:
‘‘Yükselen trend bilgi teknolojisi ve telekomünikasyondur. Japonya 5 yıl içinde dünyanın en gelişmiş bilgi teknolojileri üreten, satan, uygulayan ülkesi olmak istiyor. Ancak Japonya nüfusu her yıl 500-600 bin azalıyor ve bu yüzyılın sonunda yarıya inecek. Biz diyoruz ki şu anda 1 milyon civarında olan beyin gücü açığını Türkiye'den karşılayabilirsiniz. Özellikle yazılım üretimini yapacak gençler Türkiye'de yetiştirilebilir. Bu konuda 1000 üniversite öğrencisini kapsayan pilot projemiz hazır. Ege, 9 Eylül, Yüksek Teknoloji ve Ekonomi üniversitelerinde pilot uygulamayı başlatıyoruz’’ dedi. Önel, geliştirdikleri proje için Japon firmalarının deneme projelerinin alınacağını, başarılı yazılımların uygulancağı donanımları da Japonya ve Türkiye'de üreteceklerini söyledi. Önel, Eylül ayında da projenin genel değerlendirmesi için Japon bilişim teknolojisi firmaları ile buluşmayı amaçladıklarını kaydetti.
Sözkonusu projenin Türkiye için son derece önemli olduğunu belirten Önel, Avrupa Birliği ülkelerinde de aynı konudaki işgücü açığının 3.8 milyon olduğunu hatırlattı.
Önel, ‘‘Türkiye Japonya ve AB'deki bu yaklaşık 5 milyon kalifiye işgücü ihtiyacı için gerekeni yapabilirse ve amacına ulaşırsa yılda yaklaşık 250 milyar euroluk bir gelir gurubuna da kavuşmuş olacak’’ diye konuştu.
LOKOMOTİF ÖZEL SEKTÖR
Türk-Japon İş Konseyi Eş Başkanı Toshifumi Takei de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesinde özel sektörün lokomotif olması gerektiğini söyledi.
Takei, ‘‘Özel sektör olarak bizler öncü olmalıyız. Ayrıca işbirliklerimizin de bölgesel alanlara taşınması gerekir. Avrupa, Kafkasya, Ortaasya ve Ortadoğu'da birlikte iş yapmalıyız. Sanayi üretimi, turizm ve inşaat sektörlerinde de çok önemli işbirliği potansiyellerimiz buluuyor’’ dedi. Japonya Büyükelçisi Shigeo Takenaka ise ‘‘Hem Japonya hem de Türkiye çok zor ekonomik dönemlerden geçiyor. Bu yüzdende ekonomik ilişkilerimiz umduğumuz kadar iyi gelişemedi. Ancak, son zamanlarda heriki ekonomiden de olumlu sinyaller alınıyor. Kurlar istikrar kazandı ve makro dengeler de oturuyor. Bundan sonra ilişkilerimizde daha hızlı bir gelişme bekliyorum’’ diye konuştu.
Nissho Iwai Corporation Yönetim Kurulu Üyesi Matamitsu Goto da iki ülkenin girişimcilerini global ekonomide ortak rekabet stratejileri geliştirmeye davet etti. Goto, ‘‘Türkiye Avrupa ile Gümrük Birliği'ne girince önemli bir cazibe kazandı. Ancak, bunun yanında rekabet gücünün de geliştirilmesi gerekirdi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımların sürdürülebilir hale getirilmesi şart. Bunun için de yapısal reformlar son derece önemli. Asya'nın iki ucundayız. Biz ABD siz ise AB ekonomisinin baskısı altındasınız. Bu yüzden işbirliğimiz çok daha önemli. Asya pazarı ise hızla gelişiyor. Çin ve diğer Asya ülkelerinde birlikte hareket edebiliriz’’ dedi.
Dün, Çırağan Sarayı'nda 13'üncüsü düzenlenen Türk-Japon İş Konseyi Ortak Toplantısı'nda konuşan Önel bu konuda hazırladıkları projeyi ve pilot uygulamayı anlattı. Önel şunları söyledi:
‘‘Yükselen trend bilgi teknolojisi ve telekomünikasyondur. Japonya 5 yıl içinde dünyanın en gelişmiş bilgi teknolojileri üreten, satan, uygulayan ülkesi olmak istiyor. Ancak Japonya nüfusu her yıl 500-600 bin azalıyor ve bu yüzyılın sonunda yarıya inecek. Biz diyoruz ki şu anda 1 milyon civarında olan beyin gücü açığını Türkiye'den karşılayabilirsiniz. Özellikle yazılım üretimini yapacak gençler Türkiye'de yetiştirilebilir. Bu konuda 1000 üniversite öğrencisini kapsayan pilot projemiz hazır. Ege, 9 Eylül, Yüksek Teknoloji ve Ekonomi üniversitelerinde pilot uygulamayı başlatıyoruz’’ dedi. Önel, geliştirdikleri proje için Japon firmalarının deneme projelerinin alınacağını, başarılı yazılımların uygulancağı donanımları da Japonya ve Türkiye'de üreteceklerini söyledi. Önel, Eylül ayında da projenin genel değerlendirmesi için Japon bilişim teknolojisi firmaları ile buluşmayı amaçladıklarını kaydetti.
Sözkonusu projenin Türkiye için son derece önemli olduğunu belirten Önel, Avrupa Birliği ülkelerinde de aynı konudaki işgücü açığının 3.8 milyon olduğunu hatırlattı.
Önel, ‘‘Türkiye Japonya ve AB'deki bu yaklaşık 5 milyon kalifiye işgücü ihtiyacı için gerekeni yapabilirse ve amacına ulaşırsa yılda yaklaşık 250 milyar euroluk bir gelir gurubuna da kavuşmuş olacak’’ diye konuştu.
LOKOMOTİF ÖZEL SEKTÖR
Türk-Japon İş Konseyi Eş Başkanı Toshifumi Takei de iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesinde özel sektörün lokomotif olması gerektiğini söyledi.
Takei, ‘‘Özel sektör olarak bizler öncü olmalıyız. Ayrıca işbirliklerimizin de bölgesel alanlara taşınması gerekir. Avrupa, Kafkasya, Ortaasya ve Ortadoğu'da birlikte iş yapmalıyız. Sanayi üretimi, turizm ve inşaat sektörlerinde de çok önemli işbirliği potansiyellerimiz buluuyor’’ dedi. Japonya Büyükelçisi Shigeo Takenaka ise ‘‘Hem Japonya hem de Türkiye çok zor ekonomik dönemlerden geçiyor. Bu yüzdende ekonomik ilişkilerimiz umduğumuz kadar iyi gelişemedi. Ancak, son zamanlarda heriki ekonomiden de olumlu sinyaller alınıyor. Kurlar istikrar kazandı ve makro dengeler de oturuyor. Bundan sonra ilişkilerimizde daha hızlı bir gelişme bekliyorum’’ diye konuştu.
Nissho Iwai Corporation Yönetim Kurulu Üyesi Matamitsu Goto da iki ülkenin girişimcilerini global ekonomide ortak rekabet stratejileri geliştirmeye davet etti. Goto, ‘‘Türkiye Avrupa ile Gümrük Birliği'ne girince önemli bir cazibe kazandı. Ancak, bunun yanında rekabet gücünün de geliştirilmesi gerekirdi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yatırımların sürdürülebilir hale getirilmesi şart. Bunun için de yapısal reformlar son derece önemli. Asya'nın iki ucundayız. Biz ABD siz ise AB ekonomisinin baskısı altındasınız. Bu yüzden işbirliğimiz çok daha önemli. Asya pazarı ise hızla gelişiyor. Çin ve diğer Asya ülkelerinde birlikte hareket edebiliriz’’ dedi.