Hanife Baş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2006 00:00
Ayakkabıda markalı olanının, markasız olandan daha pahalı olduğunu söyleyen ünlü müzisyen Bob Geldof, "Türkiye’nin vatandaşlarına daha iyi bir hayat yaratabilmesi için marka olmayı başarması gerekiyor" dedi.
MÜZİSYEN ve aktivist Bob Geldof, Türkiye’nin ileriye doğru adımlar attığını ve daha büyük ekonomilerle bütünleşmesi gerektiğini belirterek, "Bunu yapabilmenin yolu bir marka oluşturmak. Türkiye’nin vatandaşlarına daha iyi hayat yaratabilmesi için bunu yapması gerekiyor. Markalı ayakkabı daha pahalı. Türkiye de bunu yapmalı" dedi.
TUHAF DÜNYA: İstanbul Çırağan Sarayı’nda düzenlenen 7. Marka Konferansı’nda konuşan Geldof, markaların müthiş değerler oluşturduğunu ifade ederek, "Tuhaf bir dünyada yaşıyoruz. Ben de bir marka olmuşum. Ama ben marka olmak istemiyorum. Marka nasıl yaratılır, bu değerler nasıl markayla çağrıştırılır bilmiyorum. Ama bu nedenle iş bulabiliyorsunuz. Ben de bir yerde kendimden uzaklaştım. Kendimi parçalara bölersem eğer, aklım için siyasetle, midem için işdünyasıyla, ruhum için müzikle, kalibim için ise ailemle uğraşıyorum" diye konuştu.
GERÇEK ADIM ROBERT: Kendi markalaşma hikayesini anlatan ve gerçek isminin Robert olduğunu söyleyen Geldof, 6 yaşında annesini kaybettiğini, küçük yaşından itibaren sosyal konulara ilgi duyduğunu anlattı. Geldof, 13 yaşından itibaren ırkçılıkla, 15 yaşında evsizlerle ilgilendiğini bu arada mezbahalardan çalışmaktan tuvalet temizlikçiliğine kadar pek çok iş yaptığını aktararak, şöyle devam etti: "Rock grubu Boom Town Rats’i kurduktan sonra arkadaşlarım bana Bob diye hitap etmeye başladı. Böylece o güne kadar az kullanılan Robet ismi hiç kullanılmadı. Bu grupla Afrika’daki 30 milyon kişi açlıkla karşı karşıyaydı. Bir şeyleri duyup harakete geçmiyorsanız, o suça ortak olursunuz. Bu nedenle Live Aid’i başlattık. 200 milyon
dolar toplandı. Bob, marka olarak Rock’n Roll tarafından yaratıldı. Çocukken ilgilendiğim şeyleri geliştirerek bir marka yarattım. Bu marka, Live Aid. Kendinizi bir şeye adarsanız başarılı olursunuz. 20 yıl önce grubum düşüşteydi ama herkesle konuştum, düşüncelerim çok netti, yolun doğru olduğunu biliyor ama çok korkuyordum. Eşim her gece yatağıma havlu sererdi çünkü gerçekten soğuk terler dökerdim. Ama bazen başarıszlığı kucaklamanız gerekir. Çünkü denemeden bilemesiniz. "
KOLEKTİF ÇABA: Ekonomileri dışarıya açmanın yolunun markalaşmadan geçtiğini kaydeden Geldof, şunları söyledi: "Türkiye’nin de bunu yapabilmesi lazım. Türkiye, dünyanın en önemli ülkelerinden olacak. Jeopolitik konumunuz bunu gerektiriyor. Ama bunun için yoksul insanlarınızı da ileri taşımalısınız. Siz iş dünyasındakilerin yaptıkları işler hayatı tanımlamıyor ama işinizi, kendinizi, yeteneklerinizi biraraya getirerek bu amaçlar için kullanırsanız çok güçlü olabilirsiniz. Siyasi ve ekonomik yapıyı değiştirebilirsiniz. Ben, bunu yapabildim. Ama bu kollektif bir çaba. İşte bu markanın gerçek gücü, değeri olan ama bir eylem yaratan bir şey."