Güncelleme Tarihi:
Dünya genelinde 189 üyesi bulunan kuruluşa şu anda 70'in üstünde ülkenin 37 milyar dolar civarında borcu bulunuyor.
IMF'ye en fazla borcu olan ülkelerin başında 21,7 milyar doları aşan borcuyla Portekiz geliyor. Portekiz'i sırasıyla yaklaşık 16,6 milyar dolar ve 11,3 milyar dolar borcu bulunan Yunanistan ile Ukrayna izliyor. Listenin dördüncüsü 5,8 milyar dolarla Pakistan olurken, beşinci sırada ise 5,5 milyar dolarlık borcuyla İrlanda yer alıyor.
En borçlu üyeler arasında ilk 10'a giren diğer ülkeleri, yaklaşık 1,9 milyar dolarla Ürdün, 1,5 milyar dolarla Tunus, 1,3 milyar dolarla Irak, 1,16 milyar dolarla Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi ve 1,14 milyar dolarla Fildişi Sahili oluşturuyor.
- Borçlarını zamanında ödeyemeyen ülkeler
IMF'ye zamanında ödeme yapamayan ülkelerin sayısı ise şu an itibariyle 28.
Çoğunluğu kredilerini savaşlar nedeniyle zamanında ödeyemeyen bu ülkelerin arasında Irak, Afganistan, Vietnam, Bosna-Hersek, Sudan, Mısır, Kongo ve Küba da yer alıyor.
Bunların arasına son olarak geçen yıl, Fon'a en yüksek borcu bulunan ülkelerden Yunanistan da eklenmişti.
BORCUNU KAPATMAYI BAŞARAN ÜLKELER
IMF'ye 2000 yılından bu yana tüm borçlarını ödeme başarısı gösteren ülkelerin sayısı ise hala borcu bulunan ülkelerin altıda birine tekabül ediyor.
Bu ülkeler ve borçlarını kapatma yılları şöyle: Arjantin (2006), Brezilya (2005), Güney Kore (2001), İzlanda (2015), Letonya (2013), Macaristan (2013), Makedonya (2015), Romanya (2015), Rusya (2006) Türkiye (2013) ve Uruguay
(2006).
TÜRKİYE BORÇLARINDAN NASIL KURTULDU?
İkinci Dünya Savaşı'nın açtığı ekonomik yaraları sarmak amacıyla 1947'de faaliyete geçen IMF'ye aynı yıl üye olan Türkiye, kurumla 19 stand-by anlaşması yaptı.
1961'de dönemin Başbakanı Cemal Gürsel'in kurduğu 24. hükümet döneminde imzalanan ilk anlaşmayı, 1970'e kadar yenileri takip etti.
Türkiye, 1970-1980 arasını IMF kredilerine başvurmadan geçirmesine rağmen 1980'de IMF ile uzun süreli ilk stand-by anlaşmasını imzaladı.
Türkiye, aralıklarla devam eden borçlanma serüvenini, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurduğu 61. hükümet döneminde sonlandırdı.
BABACAN VE ÇANAKCI'NIN ROLLERİ
Türkiye'nin IMF'ye borcunun son taksidi, dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın direktifiyle 14 Mayıs 2013 tarihinde ödendi.
Türkiye, Babacan'ın temsili tuşa basmasıyla ödenen 400 milyon dolarla borçlarından kurtulurken, IMF'yle ilişkilerde yeni bir döneme girilmiş oldu.
Türkiye'nin dünyada parmakla sayılacak kadar az ülkenin gerçekleştirebildiği bu başarısında, 2003'te Hazine Müşteşarlığına atanan İbrahim Halil Çanakcı da önemli rol oynadı.
Çanakcı, 2001 krizi sonrasındaki zorlu dönemde IMF ile görüşmeleri yürütürken, Türkiye'nin 2008 yılında yeni stand-by anlaşması yapmamasına ve küresel finansal krizin etkilerinin IMF'siz atlatılmasına katkı sağladı.
TEFTİŞ EDİLEN TÜRKİYE, TEFTİŞ EDEN ÜLKE OLDU
Hazine Müsteşarı olarak geçirdiği 11 yıl 2 ay ile bu görevde en uzun süre kalan bürokrat ünvanını elinde tutan Çanakcı, 1 Kasım 2014 itibariyle IMF'nin temel yönetim birimi olan İcra Direktörlüğüne getirildi.
Çanakcı, Türkiye'ye IMF nezdinde ilk kez doğrudan temsil hakkı tanıyan 2 yıllık görevi çerçevesinde, Orta ve Doğu Avrupa grubunda bulunan 8 ülkeden sorumlu bulunuyor.
Çanakcı'ya göre, IMF heyetlerinin 1960'lı yıllardan beri teftişe geldiği Türkiye'nin, borçlarını kapatmasının ardından kurumun yönetiminde de söz sahibi olması, ülke ekonomisinin son 12 yılda yakaladığı başarıyı yansıtıyor.
Ayrıca, Türkiye'nin bu yılın başında yürürlüğe giren 2010 Kota ve Yönetim Reformu'yla birlikte IMF'deki en yüksek oy gücüne sahip 20. ülke konumuna yükselmesi, IMF ile 69 yıllık ilişkisinde Türkiye açısından en parlak dönemin yaşandığına işaret ediyor.