Güncelleme Tarihi:
BOTAŞ, Rusya ile doğalgazda fiyat indirimi konusunda anlaşma sağlanamaması üzerine tahkime gitme kararı alırken, bunu Rus kamu enerji şirketi Gazprom’a iletti. Peki, ne oldu da Türkiye, bu yönteme başvurdu? BOTAŞ’ın uluslararası tahkime başvurması, daha önce Rusya ile yürütülen doğalgaz müzakerelerinde tercih edilen bir yöntem olmamasına karşın, Rusya’nın Türk Akımı pazarlığında indirimi koz olarak kullanmak istemesi, Türkiye’yi biraz da buna mecbur bıraktı.
Rus gazında Ocak 2015 itibarıyla üzerinde mutabık kalınan yüzde 10.25’lik indirimin yürürlüğe girmemesi üzerine, altı aylık sürenin de geçmesiyle Türkiye’nin uluslararası tahkime başvurma hakkı gündeme geldi.
Türkiye’yi tahkime götüren başlıca iki nedeni, sektör temsilcileri şöyle anlatıyor:
2 TAHKİM NEDENİ“
1) BOTAŞ’ın sözleşmesinden kaynaklanan bir hakkı var ve bu yıl fiyat indirimi talep etme dönemi içerisindeydi. Sözleşme, ‘fiyat revizyon talebine başvurduktan 6 ay içinde anlaşılmazsa, tahkime gitme hakkı doğar’ diyor. Şimdiye kadar BOTAŞ’ın tahkime gitmesini biraz da siyasi irade engelliyordu.
2) Peki Rusya, illa Türkiye’ye indirim yapmak zorunda mı? Bu sorunun yanıtı da Türkiye’ye en yakın pazar olan Avrupa’ya Rus Gazprom’un satış fiyatları incelenerek karar verilebilir. Gazprom, Türkiye’ye kaça satıyor, Avrupa’ya kaça satıyor? Petrol fiyatlarına bağlı olarak doğalgaz fiyatı düşmeden önce, 2014’ün son çeyreğine bakıldığında Gazprom Türkiye’ye neredeyse 400 dolara sattığı gazı, Avrupa’ya 260 dolara satıyordu. Petroldeki düşüşe bağlı olarak Türkiye’nin alım fiyatı şu an 230 dolar civarına düştüğüne göre, bu dönemde Avrupa’nın ortalama alım fiyatı da 200 dolarlara inmiştir.”
ANKARA RAHATSIZ
Uluslararası enerji platformlarında önemli bir isim olan Mehmet Öğütçü, bugüne kadar Rusya ile ilişkilerin her zaman dengeli ve duygusal patlamalardan uzak, realpolitik anlayışla yürütüldüğüne işaret ederek, “Moskova’nın, Suriye müdahalesi ile sadece kuzey değil aynı zamanda güney komşumuz haline gelmesi ve Esad rejimine İran ile birlikte can suyu sağlaması Ankara’yı çok rahatsız etti. Cumhurbaşkanı’nın alternatiflerden bahsetmesi, tahkime girme kararı alınması bunun da yansımaları.
Türk Akımı’nda da ilerlemenin yavaş olacağı anlaşılıyor. Şunu unutmayalım ki iki tarafın ilişkileri çok boyutlu ve birçok bakımdan vazgeçilmez bağımlılıklara dayalı. Al gülüm ver gülüm dengesi önemli. İsteseniz bile bugünden yarına değiştiremezsiniz. Suriye, Türk Akımı, Mersin Akkuyu nükleer santrali, 100 milyar dolar ticaret hedefi, yaptırımlar, NATO, yeni ‘Büyük Oyun’da iki ülkenin yeri ilişkilerin geleceğini belirleyecek. Ben ihtiyatlı iyimserlikten yanayım” şeklinde gelişmeleri yorumluyor. Hatırlanacağı üzere, 2014 yılının aralık ayı başında Türkiye’yi ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gaz fiyatının BOTAŞ için % 6 oranında düşürüleceğini açıklamıştı. Türkiye tarafı ise önce yüzde 15’lik indirim istemişti. Son olarak, yüzde 10.25’lik indirimde mutabakat sağlanmasına karşın, çeşitli pürüzlerin giderilememesi sonucu resmi imzalar sonradan atılamamıştı.
Amerikan gazı geliyor!
TURKISH Policy Quarterly’nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği ‘bölgesel doğalgaz dinamikleri’ konulu toplantıda konuşan ABD’li The German Marshall Fund’dan Douglas Hengel, ABD’nin Avrupa’ya yapmaya hazırlandığı doğalgaz ihracatının gerçek bir oyun değiştirici olacağını söyledi. Hengel, şu ana kadar onaylanmış beş proje ile ABD’den 2020’ye kadar yıllık 90 milyar metreküp doğalgaz ihracatı gerçekleşeceğini belirterek, “ABD’den ilk gaz ihracatı bu yılsonunda başlıyor. ABD’nin yanısıra Avustralya da büyük bir ihracatçı olacak ve iki yıl içinde bu ülkede yedi yeni proje devreye girecek. ABD’de ileride yapılacak LNG projelerini de düşündüğünüzde, Avrupa’nın gelecekteki LNG ithalatı Rusya’dan aldığı miktarları dengeleyebilir. Bu da önemli bir kaynak çeşitlendirme imkanı doğuruyor” dedi.
Rus gazına bağımlılık nasıl azaltılmalı?
BİR yandan Türkiye’nin Rus gazında alacağı indirim ve hangi oranda olacağı tartışılırken, diğer yandan da doğalgaz ithalatının yarısından fazlasını Rusya’dan karşılayan Türkiye’nin bu bağımlılığı tartışılmaya devam ediyor. Gazprom’un en büyük 2. müşterisi olan Türkiye’nin, gaz alımlarının yaklaşık yüzde 65’inin ise Rusya’dan geldiğini kaydeden Mehmet Öğütçü, “Böylesi bir manzara, siyasetçiler ne söylerse söylesin, iki ülke açısından öyle kolay kolay kırılamayacak ağır bir karşılıklı bağımlılık yaratıyor” derken, Türkiye’nin gazda Rusya’ya bağımlılığını ise şu önlemler ile azaltmasının mümkün olduğunu ekliyor:
* Artık boru hattı gazı ile LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) arasındaki hem hacim, hem de fiyat farkı kapanıyor. Avustralya ve ABD’den akacak LNG arzı tüm dengeleri değiştirecek. Türkiye, mevcut Marmara Ereğlisi ve Aliağa’daki iki LNG kabul terminaline ilaveten, yapımı sermaye yoğun ve uzun zamana yayılacak büyük terminaller yerine, nispeten küçük çaplı, tüketim merkezlerine yakın yüzer LNG tesisleri inşa edilmesini teşvik etmeli.
*Yenilenebilir enerjinin toplam tüketimdeki payını elden geldiğince süratle arttırmanın yolu aranmalı.
*Nükleer santral projelerinde Rusya’nın yanısıra Batılı ortaklarımızı da devreye sokacak teşvik ve önlemler devreye sokulmalı.
*Enerji verimliliğinin artırılması sağlanmalı.
*Dahası, doğalgaz arzında kaynak çeşitliliği için son derece elverişli bir coğrafyaya sahibiz. Kürt gazının 2019’dan itibaren Irak’ın kuzeyinden getirilmesi projesi hızlandırılmalı. İran’dan ilave 10 milyar metreküp daha ehven fiyatlarla alınmalı. Azerbaycan’ın Şahdeniz-2’ye ilaveten Absheron ve Ümit sahalarından gaz akışı için nihai yatırım kararına destek verilmeli. Son olarak Doğu Akdeniz’de kendi rızamızla oyun dışında kalma kararı gözden geçirilerek Israil, Mısır ve Kıbrıs gazına alıcı olmalıyız.
merdil@hurriyet.com.tr