Güncelleme Tarihi:
I. Bölüm: Suda domatese 5 milyon dolar harcadı
- Uluslararası Teknoloji Birliği nedir?
Türkiye'nin teknoloji kökenli tek sivil toplum kuruluşunu hayata geçirdik. 'Sadece teknolojisini kendisi geliştiren ülkeler bağımsızdır' sloganı ile yola çıktık.
Türkiye'de acilen bir teknoloji bankası kurulmasını ve teknoloji projelerine finansman desteği sağlanmasını istiyoruz. Ayrıca Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ile teknoloji kökenli projelerin pazarlandığı bir borsa kurulsun. Biz diyoruz ki 'Nobel'e aday bir projeyi biz buradan şekillendirelim'. Ama bu tarımı destekleyen bir proje olsun.
- Neden tarım?
Biz ihtisaslaşmak zorundayız, bazı konulara yoğunlaşmak zorundayız, çünkü atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Çok doludizgin gidiyoruz ama daha tutarlı olmamız lazım. Mesela uzay teknolojilerinde dünya liderliği filan gibi hedefler var ama yok böyle birşey, olmaz. Çünkü uzay kültüründen çok geriyiz.
Ama dünya tarımda çok iyi olmadığı için orada şansımız var. Dünya karnının bilgisayarla, makinalarla doyacağını düşündüğü için fazla yatırım yapmamış. O nedenle bizim stratejik konularımızdan biri tarım olmalı. Dünyanın tarıma ihtiyacı var ve bu ülke çok güçlü bir tarım ülkesi çağrışımlı bir ülke. Tarımı teknolojik bir şekilde yapılandırmamız durumunda hem büyük bir iddia ile sunum yapar hem de büyük bir ihracat geliri elde ederiz.
Bir de bizim kaynaklarımız kıt. Bunun tümünü uzaya harcasak arpa boyu yol alamayız ama ufak bir bölümü ile tarımda büyük bir yol alabiliriz.
- Türkiye tarımdan zengin olabilir mi?
Bence olur. Mesela Hollanda'nın 60 milyar dolara yakın tarım ürünü ihracatı var. Bizden çok daha ufak ve soğuk bir bölge. Ama tüm tarım ürünlerini sera teknolojisi ile dünyaya satabiliyor. Bizim ülkemizden rahatlıkla birkaç yüz milyar dolar tarım ihracatı gerçekleşebilir.
Tarımda Çin tehdidi de yok. Diğer bütün sektörlerde o tehdit de var.
- Önem vermemiz gereken diğer sektörler neler olmalı?
Tıp olmalı. Dünya tıpta ilerledi ama el atılmayan da birçok konu var, onlara el atalım. Mesela hemodiyaliz. Tahlil konusunda da güzel açılımlar var.
Â
Üçüncüsü de enerji. Yenilenebilir enerji alanında ciddi açılımlar oluşabilir. Rüzgar enerjisi ekipman temininde dışa bağlıyız. Burada üretimin desteklenmesi lazım. Bence bu üç konuda dünyayı geçme fırsatımız var.
- Kendinizi Japon kredi derecelendirme kuruluÅŸu JCR'a denetleÅŸtirmiÅŸsiniz. Niye gerek duydunuz?
Â
Bakın biz Dizayn Grup olarak altı ayrı başlıkta teknoloji geliştiriyoruz. Boru üretimi, tarım, yenilenebilir enerji, tıp, akışkanların taşınması ve yapı teknolojileri. Ayrıca biz Türkiye'de patent sayısında 85 tane ile lider kuruluşuz. Aynı şekilde endüstriye dönüşmüş patent sayısında da lideriz. Çünkü her patenti endüstriyel ürüne dönüştürebiliyoruz.
Türkiye'de ve özellikle Anadolu'da bizden etkilenen çok önemli bir kitle var. Dolayısıyla bizim başarısız olma lüksümüz yok. O zaman derler ki, 'gördün mü, teknolojiye yatırım yapınca da birşey olmuyormuş, düzgün üretim yapınca da olmuyormuş'. Bu çok riskli bir konu. O yüzden biz başarılı olmak zorundayız. Kendi başarımızı ve kredibilitemizi de uluslararası anlamda ortaya koymak istedik. Bu nedenle gidip JCR'a 'bizi denetle' dedik.
- Ne kadar sürdü denetleme?
Bizi 1.5 yıl didik didik ettiler ve sonunda AA notunu aldık. Bu notu şimdiye kadar Türkiye'de alan sadece iki kurum vardı, üçüncüsü biz olduk. Diğer ikisi Tüpraş ve Anadolu Efes.
- Neden AA verdiler?
100'e yakın başlıkta değerlendirdiler. Bunun içinde finansal yapı başlığı çok önemli. Biz borcu olmayan ve borç alma ihtiyacı olmadan yatırım yapan bir firmayız. Teknolojik üretkenliğimiz ve marka yatırımları da önemli bir itibar sağladı. Dördüncü olarak kurumsal kültürümüz. Borsaya açık olmamamıza rağmen bir borsa şirketi kadar açık ve şeffafız. Ayrıca girişimciliğimiz de etkili oldu.
- AA alınca ne oldu peki? Size ne sağlayacak?
Bir kere içeride moral oldu. Biz iyi olduğumuzu biliyorduk ama artık bu durum tescillendi. Bu da bize muazzam bir kredibilite sağlayacak. Borçlanma ihtiyacı duysak en uzun vade ile ve en düşük seviyeden finansman bulabiliriz.
Bir de uluslararsı ihalelerde rating notunu da dosyaya koyduğunuz zaman çok etkili oluyor. Bu not bizim önümüzü açacak.
- Ucuza finansman imkanını kullanacak mısınız?
Şu anda borçlanmaya ihtiyacımız yok. Ama olduğu zaman bilanço yapımızı bozmayacak şekilde uzun vadeli finansman arayışına çıkabiliriz.
- Borsaya açılacak mısınız?
Borsaya bugünden yarına açılmayı düşünmüyoruz. Borsaya açılmanın iki nedeni vardır. Birincisi finansal ihtiyaç. Borçlanma yerine kendi hissenizi satarsınız. İkincisi kurumsallaşma ihtiyacınız vardır, o yüzden girersiniz. Ama bizim zaten bu iki noktada da bir ihtiyacımız yok. Bir de kurum şu andaki büyüklüğü ile hisse vermesin. 5-10 yıl sonra daha büyük olacağız ve hisselerimiz daha kıymetli olacak. O yüzden şimdilik acelemiz yok.