"Türkiye için Fukuşima riski yok"
Güncelleme Tarihi:
Burcu TANER, İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 02, 2011 13:28
ÇEVRE ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Japonya’dan Türkiye’ye geleceği iddia edilen radyasyonlu bulutlarla ilgili "Vatandaşların endişe edeceği bir hadise yok. Japonya mesafe olarak gerçekten iklim perdeleri, rüzgar perdeleri, yağışlar var" dedi. Eroğlu ayrıca, Gürültü Yönetmeliği konusunda turizmcilerle ortak bir mutabakata vardıklarını doğruladı.
Ödemiş Aktaş Barajı’nın açılışı için geldiği İzmir’de Ak Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Bakan Eroğlu, İzmir’e toplamda 1.1 milyar TL yatırım yaptıklarını anlattı. Açıklamalarının yanı sıra gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Eroğlu, Japonya’daki Fukuşima Nükleer Santrali’nden yayılan radyasyonun Nisan ayı başlarında bulutlarla Türkiye’ye ulaşacağı konusunda halkın tedirginliğinin hatırlatılması üzerine, "Biz bu konuda sürekli inceleme yapıyoruz. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğümüz. İkincisi Atom Enerjisi Kurumumuz var. Onlar takip ediyor. Ben daha Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü’yle dün görüştüm, kayıtlara baktım, şu anda Türkiye için herhangi bir risk yok. Onu çok açık söyleyeyim. Yani mesafe, bulutların gidişi, rüzgarın hakim yönü, yağmur, arada bir takım kesintiler oluyor. Meteorolojik hadiseler var" dedi. Genel Müdür’ün buna ilişkin beyanat verdiğini dile getiren Eroğlu, "Vatandaşların endişe edeceği bir hadise yok. Japonya mesafe olarak gerçekten iklim perdeleri, rüzgar perdeleri, yağışlar var. Rüzgar hareketleri bizim lehimize. Onu da ifade edeyim. Bir şey olursa zaten biz vatandaşlarımızı uyarırız. Niye uyarmayacağız?" diye konuştu.
GENÇ İLİM ADAMLARI GÜNDEME GELMEK İÇİN YAPIYOR
Eroğlu, Aliağa’daki demir çelik tesislerinin Menemen, Balçova ve Karşıyaka’da kirlilik yarattığı, Menemen’de kanser olaylarını yüzde 12 artırdığı iddialarına yönelik ise "Biz sadece Aliağa’da değil tüm Türkiye’de otomatik ölçüm istasyonlarımız var. Şu anda 117’ye çıkardık. Bizim teknolojimiz çok ileri, Bakanlığımızın teknolojisi dünyadaki durumdan çok daha ileri. Biz bu ölçümleri otomatik olarak web sitemizde yayınlıyoruz. Denetimleri sıklaştırdık. Oradan mesafe de epeyce uzun, o kadar kanseri etkileyecek derecede bir şey olacağı gözükmüyor bizim ölçümlerimize göre. Varsa öyle bir şey başka şeyleri araştırmak lazım. Bir de maalesef şöyle bir şey oluyor; ben de ilim adamıyım. Bazı kişiler ortaya bir laf atıyor, anlamlı mı değil mi, o bölgeden gelen insanlar mı, yoksa başka yerden gelen insanlar mı orada kanser teşhisiyle karşı karşıya kalmış? Bunları tam tespit etmiyorlar. İlim adamlığı tam araştırma gerektirir, iddia etmez, ispat eder. Bilhassa genç ilim adamları biraz gündeme geleyim diye söylüyorlar. Dilovası’nda da benzer bir şey iddia etti. Üzerine gittik, belge istedik, bir belge veremedi. Bunlar hakkında da işlem yapıyoruz çünkü kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor" dedi.
BAKAN ’GÜRÜLTÜ ÇÖZÜMÜ’NÜ DOĞRULADI
Turizmcilerin Gürültü Yönetmeliği ile ilgili sorunlarının çözümü konusunda yaptıkları toplantıyı da değerlendiren Veysel Eroğlu, şunları söyledi:
"Yaptığımız toplantı sonucu herkes şunda mutabık kaldı; tamam eğlenmek serbest ama başkalarını rahatsız etmek uygun değil. Orada uygulamadan kaynaklı bazı sıkıntılar dile getirildi. Bunlardan birincisi çok hassas alanlar konutlar vardı. Bir tane konut olsa bile ceza kesilirdi. Çok hassas alanları poliklinikler hariç yataklı hastaneler, yatılı okullar, huzurevlerinin dışındaki konutlar yönetmelikten çıkarılacak. 4 Haziran’da çok hassas alanlarda mekanların kapalı hale getirilmesi mecburiyeti vardı. ’O alanları belirlemesi zaman aldı, dolayısıyla bize de çok geç tebliğ edildi’ diye süre uzatımı istediler. Onu da 31 Aralık 2011 tarihine kadar uzatmayı kabul ettik. Netice olarak makul bir mutabakat sağlandı. Ama onlar da şunu kabul ettiler; tamam biz kimseyi rahatsız etmeyelim, gürültüyü belli seviyede tutalım. Bir de açık havada düğün, nişan merasimleri yapılamıyordu. Onları da bu şekilde çok hassas, hastane veya huzurevleri yanındaki alanlar hariç olmak üzere onları da açtık. Bununla ilgili yönetmelik değişikliği yapacak. Pazartesi günü yönetmeliği Başbakanlığa arzedeceğiz. Ama burada tabii ki 23.59 saatinde bir değişiklik yok. Ondan sonra isteyen eğlenebilir, ona mani olmuyoruz. İşletme tüm tedbirleri alacak. Açıksa kapalı hale getirecek, kapalıysa devam edecek. Onların da talepleri buydu. O istikamette bir çalışma yaptık" diye konuştu.
KÜÇÜK MENDERES HAVZASI İHMAL EDİLMİŞ
"Maalesef İzmir’deki barajlar, göletler, sulama sistemleri unutulmuş, hele Küçük Menderes Havzası tamamen ihmal edilmiş. Bunun üzüntüsünü yaşıyordum" diyen Eroğlu, Beydağ Barajı’nı kısa zamanda tamamladıklarını, Ödemiş Ovası’ndaki 19 bin 500 hektar alanın sulanması için de temeli atılan barajın bu yıl içinde biteceğini, Zeytinova’ya yapılacak barajın 25 Nisan’da temelinin atılacağını söyledi. Eroğlu Bademli’ye de baraj yapılacağını, Bakırçay ve Kınak’a hizmet edecek Çaltıkoru Barajı’nın da 11 Kasım 2011’de bitirileceğini dile getirdi.
GEÇ KALMIŞ YATIRIMLAR İÇİN ÖZÜR
Geç kalmış yatırımlar için önceki hükümetler adına vatandaşlardan özür dilemek gerektiğini dile getiren Bakan Eroğlu, "Küçük Menderes Havzası’nın tamamını sulama tesisleri, barajlar ve göletlerle donatacağız. Böylece oradaki vatandaşlarımızın gelirleri tam 13 misli artıyor" diye konuştu. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın İzmir’e 1.1 milyar TL yatırım yaptığını, yeni yapılacak baraj maliyetlerinin de bu rakama dahil olmadığını kaydetti. İzmir’de ayrıca 50 bin 57 hektar arazide 24 milyon 492 adet fidanı toprakla buluşturduklarını dile getiren Eroğlu, "Bu seneki planda 68 bin 500 dekar ve 7 milyon 775 bin fidanı toprakla buluşturacağız" dedi. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün de 14 tane otomatik yeni ölçüm istasyonu kurduğunu aktaran Eroğlu, 13 yere daha istasyon kuracaklarını duyurdu.
GENÇ İLİM ADAMLARI GÜNDEME GELMEK İÇİN YAPIYOR
Eroğlu, Aliağa’daki demir çelik tesislerinin Menemen, Balçova ve Karşıyaka’da kirlilik yarattığı, Menemen’de kanser olaylarını yüzde 12 artırdığı iddialarına yönelik ise "Biz sadece Aliağa’da değil tüm Türkiye’de otomatik ölçüm istasyonlarımız var. Şu anda 117’ye çıkardık. Bizim teknolojimiz çok ileri, Bakanlığımızın teknolojisi dünyadaki durumdan çok daha ileri. Biz bu ölçümleri otomatik olarak web sitemizde yayınlıyoruz. Denetimleri sıklaştırdık. Oradan mesafe de epeyce uzun, o kadar kanseri etkileyecek derecede bir şey olacağı gözükmüyor bizim ölçümlerimize göre. Varsa öyle bir şey başka şeyleri araştırmak lazım. Bir de maalesef şöyle bir şey oluyor; ben de ilim adamıyım. Bazı kişiler ortaya bir laf atıyor, anlamlı mı değil mi, o bölgeden gelen insanlar mı, yoksa başka yerden gelen insanlar mı orada kanser teşhisiyle karşı karşıya kalmış? Bunları tam tespit etmiyorlar. İlim adamlığı tam araştırma gerektirir, iddia etmez, ispat eder. Bilhassa genç ilim adamları biraz gündeme geleyim diye söylüyorlar. Dilovası’nda da benzer bir şey iddia etti. Üzerine gittik, belge istedik, bir belge veremedi. Bunlar hakkında da işlem yapıyoruz çünkü kamuoyunu yanlış bilgilendiriyor" dedi.
BAKAN ’GÜRÜLTÜ ÇÖZÜMÜ’NÜ DOĞRULADI
Turizmcilerin Gürültü Yönetmeliği ile ilgili sorunlarının çözümü konusunda yaptıkları toplantıyı da değerlendiren Veysel Eroğlu, şunları söyledi:
"Yaptığımız toplantı sonucu herkes şunda mutabık kaldı; tamam eğlenmek serbest ama başkalarını rahatsız etmek uygun değil. Orada uygulamadan kaynaklı bazı sıkıntılar dile getirildi. Bunlardan birincisi çok hassas alanlar konutlar vardı. Bir tane konut olsa bile ceza kesilirdi. Çok hassas alanları poliklinikler hariç yataklı hastaneler, yatılı okullar, huzurevlerinin dışındaki konutlar yönetmelikten çıkarılacak. 4 Haziran’da çok hassas alanlarda mekanların kapalı hale getirilmesi mecburiyeti vardı. ’O alanları belirlemesi zaman aldı, dolayısıyla bize de çok geç tebliğ edildi’ diye süre uzatımı istediler. Onu da 31 Aralık 2011 tarihine kadar uzatmayı kabul ettik. Netice olarak makul bir mutabakat sağlandı. Ama onlar da şunu kabul ettiler; tamam biz kimseyi rahatsız etmeyelim, gürültüyü belli seviyede tutalım. Bir de açık havada düğün, nişan merasimleri yapılamıyordu. Onları da bu şekilde çok hassas, hastane veya huzurevleri yanındaki alanlar hariç olmak üzere onları da açtık. Bununla ilgili yönetmelik değişikliği yapacak. Pazartesi günü yönetmeliği Başbakanlığa arzedeceğiz. Ama burada tabii ki 23.59 saatinde bir değişiklik yok. Ondan sonra isteyen eğlenebilir, ona mani olmuyoruz. İşletme tüm tedbirleri alacak. Açıksa kapalı hale getirecek, kapalıysa devam edecek. Onların da talepleri buydu. O istikamette bir çalışma yaptık" diye konuştu.
KÜÇÜK MENDERES HAVZASI İHMAL EDİLMİŞ
"Maalesef İzmir’deki barajlar, göletler, sulama sistemleri unutulmuş, hele Küçük Menderes Havzası tamamen ihmal edilmiş. Bunun üzüntüsünü yaşıyordum" diyen Eroğlu, Beydağ Barajı’nı kısa zamanda tamamladıklarını, Ödemiş Ovası’ndaki 19 bin 500 hektar alanın sulanması için de temeli atılan barajın bu yıl içinde biteceğini, Zeytinova’ya yapılacak barajın 25 Nisan’da temelinin atılacağını söyledi. Eroğlu Bademli’ye de baraj yapılacağını, Bakırçay ve Kınak’a hizmet edecek Çaltıkoru Barajı’nın da 11 Kasım 2011’de bitirileceğini dile getirdi.
GEÇ KALMIŞ YATIRIMLAR İÇİN ÖZÜR
Geç kalmış yatırımlar için önceki hükümetler adına vatandaşlardan özür dilemek gerektiğini dile getiren Bakan Eroğlu, "Küçük Menderes Havzası’nın tamamını sulama tesisleri, barajlar ve göletlerle donatacağız. Böylece oradaki vatandaşlarımızın gelirleri tam 13 misli artıyor" diye konuştu. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın İzmir’e 1.1 milyar TL yatırım yaptığını, yeni yapılacak baraj maliyetlerinin de bu rakama dahil olmadığını kaydetti. İzmir’de ayrıca 50 bin 57 hektar arazide 24 milyon 492 adet fidanı toprakla buluşturduklarını dile getiren Eroğlu, "Bu seneki planda 68 bin 500 dekar ve 7 milyon 775 bin fidanı toprakla buluşturacağız" dedi. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün de 14 tane otomatik yeni ölçüm istasyonu kurduğunu aktaran Eroğlu, 13 yere daha istasyon kuracaklarını duyurdu.