Güncelleme Tarihi:
Türkiye Hayat Emeklilik İcra Kurulu Başkanı Atilla Benli, refahı yüksek bir yaşamı sürdürebilir kılmanın yolunun tasarruf etmekten geçtiğini belirterek, "Sürdürülebilir refah için BES önemli avantajlar barındırıyor. Tasarrufu alışkanlık haline getirebilmek adına ‘Birikim, tasarrufla başlar. Tüketen değil, biriktiren ol!’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Hayat Emeklilik tarafından, her yıl 31 Ekim'de kutlanan Dünya Tasarruf Günü'ne ilişkin yapılan açıklamada, birikimin bireylerin daha iyi bir gelecek kurmaları için kaçınılmaz olduğu belirtilerek, kişilerin çalıştıkları dönemdeki hayat standartlarını emeklilik dönemlerinde de devam ettirmeleri için düzenli bir birikim yapmaları gerektiği vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türkiye Hayat Emeklilik İcra Kurulu Başkanı Atilla Benli, tasarruf yapmanın makro düzeyde ülke ekonomisinin büyümesinde itici güç olduğunu ve bireysel düzeyde de yaşam standartlarının devamlılığını sağladığını belirterek, “Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile tasarruf yapmak ise bu yolda en etkili araçlardan biri ve birikimleri korumak, çoğaltmak ve bugünkü yaşam standardımızı yarınlara taşımanın ilk adımı.” ifadelerini kullandı.
Dünya Tasarruf Günü özelinde Bireysel Emeklilik Sistemi’nin önemine değinen Atilla Benli, şunları kaydetti:
“Ülkemizde 17. yılını dolduran Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 16 Ekim 2020 tarihli verilere göre devlet katkısı dahil 152,6 milyar TL fon büyüklüğüne, yaklaşık 6,9 milyon katılımcı sayısına, 2017 yılında uygulamaya geçen Otomatik Katılım uygulamasında ise yaklaşık 5,7 milyon çalışan sayısına ve 10,9 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşıldı. BES dünyadaki en iyi uygulamaların incelenmesi ile oluşturulmuş ve devlet tarafından güvence altına alınmış, örnek gösterilecek sistemler arasında yer almaktadır. Hâlihazırda BES, kişilerin aktif çalışma yaşamları süresince yaptıkları tasarrufları uzun vadeli yatırıma yönlendirerek emeklilik dönemlerinde, yaşam standartlarını koruyabilecekleri bir gelir elde etmelerini sağlamaktadır. Toplumsal refah ve düzene katkıda bulunan Bireysel Emeklilik Sistemi aynı zamanda ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlarken finans sistemini de güçlendirmektedir.”
“DEVLET KATKISI SİSTEMİN İTİCİ GÜCÜ”
Benli, sistemde yer alan devlet katkısının avantajlarını şöyle anlattı:
“2013 yılında uygulanmaya başlanan devlet katkısı ile ev hanımından çalışan kesime, öğrenciden çiftçiye kadar herkesin sisteme olan ilgisinin arttığını ve sistemin itici gücü olduğunu söyleyebiliriz. Yüzde 25’lik devlet katkısının hiçbir yatırım aracında olmadığını da göz önünde bulundurduğumuzda, alternatif yatırım araçlarına göre BES’in daha avantajlı olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Bireysel Emeklilik Sistemi, geleceğin garanti altına alınması yönüyle bakıldığında sosyal açıdan, hiçbir yatırım aracında olmayan devlet katkısı yönüyle yaklaşıldığında ise gelir açısından vazgeçilmeyecek ve herkesin geliri doğrultusunda geç kalmadan değerlendirmesi gereken bir sistem niteliğindedir.”
Otomatik Katılım Sistemi ile birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi’nde yeni bir dönemin başladığını ifade eden Atilla Benli, “Türkiye Hayat Emeklilik olarak katılımcılarımıza özellikle, sisteme uzun vadeli bakmaları gerektiğini, getirilerin uzun vade bakışı ile azamiye çıkabildiğini, devlet katkısı getirisiyle sistem getirilerinin alternatif yatırım araçlarına göre daha cazip olduğunu vurgulamak isterim. Bununla beraber fon dağılımlarını oluştururken de uzun vadeli bir bakışla karar vermeleri gerektiğini hatırlatmakta fayda görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Benli, refahı yüksek bir yaşamı sürdürebilir kılmanın yolunun tasarruf etmekten geçtiğini aktararak, "Sürdürülebilir refah için BES önemli avantajlar barındırıyor. Tasarrufu alışkanlık haline getirebilmek adına ‘Birikim, tasarrufla başlar. Tüketen değil, biriktiren ol!’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.