Türkiye harıl harıl çalışıyor büyümenin de ötesinde ilerliyor

MASTERCARD Avrupa CEO’su Javier Perez, Türkiye’nin global kriz sürecinde güçlü bir finansal sistemi olduğunu kanıtladığını belirterek, “Türk bankacılık sektöründeki sağlamlığı Mastercard olarak kendi işimize yansımasından hissedebiliyoruz. Burada insanlar yatırım yapıyor, harıl harıl çalışıyor. Bunu bankaların bizimle olan iş ilişkisinden biliyoruz. Türkiye için ‘büyüme devam ediyor’ demek yeterli değil, burada ilerlemenin de ilerlemesi var. Türkiye, Mastercard için son derece önemli bir pazar. Türkiye bizim uzun zamandır önem verdiğimiz bir ülke. Bazıları gelişmiş ülkelerde kriz var Avrupa ve ABD’de kriz var o nedenle Türkiye’ye önem veriyoruz zannedebilirler. Ya da bu süreçte Türkiye’ye verdiğimiz önemi artırdığımızı düşünebilirler. Türkiye’yi krizden sonra keşfetmiş değiliz” dedi. �

Kartlı ödeme kucaklandı
Perez, Türkiye’nin önemini şöyle açıkladı: “Evet, Türkiye’yi yeni keşfetmedik ama şu günlerde ABD ve Avrupa’daki kriz nedeniyle bizim için çok daha önemli bir ülke haline geldi. Genç ve eğitimli nüfusun yeni teknolojiye çok hızlı uyum sağlaması nedeniyle Türkiye Mastercard için verimli bir pazar. Finans sektöründe inovasyona yönelik motivasyon ve perakendecilerle olan yakın işbirliği Türkiye’yi yenilikçilikte Avrupa’yı ve hatta dünyayı geride bırakan bir pazar haline getirdi. Türkler hızlı ve kaliteli hizmet almayı istiyor. Bankalar da bunu sağlamak için projeler geliştiriyor. Dolayısıyla Türkiye’de kartlı ödeme konsepti adeta kucaklandı.”

Nakitsiz çağa doğru
Ödeme sistemlerinde dünyanın artık nakitsiz (no-cash) çağa doğru gittiğini savunan Perez, şunları söyledi: “Türkiye de bu yönde hızla ilerleyen ülkeler arasında yer alıyor. O nedenle bu alandaki inovatif çalışmalar Türkiye’den çıkıyor çoğunlukla. Genç nüfuslu Türkiye’nin bu yeni çağa ayak uydurması da çok hızlı olacak. Türklerin sadece kartlı ödeme sistemlerine değil, internete, cep telefonlarına yani mobil yaşama da uyumları çok hızlı. İnternet üzerinden işlemlerde nakit kullanmanız imkansız bu durumda plastik kartlarla ödemelerin yaygınlaşması kaçınılmaz. Türkiye’de sadece bankalar ve perakendiciler bunun farkında değil, hükümet de farkında. Hükümet plastik ödeme sisteminin nakitten çok daha az maliyetle yürüdüğünü çok iyi biliyor ve bu alandaki çalışmaları desteklemek için gerekli altyapıyı hazırlıyor.”

Kartı bile geride bırakacak ses tanıma sistemi geliyor

MASTERCARD’ın üzerinde çalıştığı yeni projlerden söz eden Javier Perez, şunları anlattı: “Teknolojideki gelişmelerle birlikte insanlar giderek daha mobil (hareketli) hale geliyor. Kartlı ödemedeki yeni uygulamalar da bu mobilitiye uyumlu olarak her geçen gün gelişiyor. Mastercard olarak laboratu-varımızda bu mobil hayata uyumlu projeler için çalışan birkaç çılgın arkadaşımız var. Üzerinde çalıştığımız yeni proje ile yakında tüketiciler kart olmadan da ödeme yapabilecekler. Ses tanıma sistemi denilen bu yeni teknoloji ile alışveriş, sisteme daha önceden kaydedilen sesle verilen komutlarla yapılabilecek. Böylece çalıntı kart ile internet üzerinden alışveriş ve buna benzer sakıncalı durumlar ortadan kalkmış olacak.”

Yeni teknolojileri sizde test ediyoruz

TÜRKİYE’nin uluslararası arenada kartlı ödeme sistemlerindeki inovatif yönünün artık çok iyi bilindiğini belirten Javier Perez, şunları söyledi: “Türkiye’de 10 ülkeden sorumlu bir yapılanmamız var. Mastercard için yeni teknolojinin ilk test edildiği pilot ülkelerden biri. Birçok yeni uygulama Türkiye’de geliştirilip Mastercard’ın uluslararası operasyonlarına buradan ihraç edildi. Örneğin cep telefonu ile yapılan ödemelerin teknolojisi ilk olarak Türkiye’de geliştirildi ve buradan dünyaya gitti. Bu alanda o kadar ilerledik ki şu anda cep telefonun içine giren yeni ödeme kartları üzerinde çalışılıyor. Yeni proje ile artık bu kartlara uyumlu cep telefonları üretilecek. Paypass’a uyumlu telefonlarla bu uygulama gittikçe yaygınlaşacak.” �

Dünya ve Avrupa’dan daha fazla büyüme var

JAVIER Perez, Mastercard’ın 2008 yılında başlayan global kriz sürecini ve bugünkü performansını şöyle anlattı: “Biz 2008’deki krizden etkilendik. Aslında biz etkilenmedik, bizi etkileyen tüketicilerin korkması ve harcamayı kesmeleri oldu. İnsanlar belirsizlikten korktular ve tüketim bıçak gibi kesildi. Kesilen harcamalar işten atılmaları getirdi. Artan işsizlik harcamaları daha da azalttı ve azalan harcamalar yeni işten atılmalar getirdi. İşte bu çemberin içinde biz de bu olumsuz ortamdan  etkilendik. Küçülmedik ama en kötü çeyrek büyümemiz o dönemde 2008 yılında oldu. 2008’deki çeyrek dönemlerden birinde büyümemiz yüzde 2.5 olarak gerçekleşti. Büyüdük ama bu bizim için küçük bir büyüme oranı idi. Şu anda neredeyse yüzde 17 büyüyoruz. Bu Avrupa ortalaması, dünya ortalaması ise yüzde 14. Türkiye’nin büyüme oranı da yüzde 22 civarında. Türkiye hem Avrupa’nın hem de dünya ortalamasının üstünde büyüyor.”

Tüketimi pompaladığımız için vicdan azabı yok

JAVIER Perez, kartlı ödeme sistemlerindeki son gelişmelerin ödemeyi kolaylaştırarak tüketimi artırdığı yönündeki eleştrileri hatırlatarak, şöyle konuştu: “Ödemeyi kolaylıklarının tüketimi pompalaması nedeniyle bu konuda vicdan azabı çekip çekmediğimizi soruyorlar. Hayır, çekmiyoruz. Aksine kartlı ödeme sistemleri ile vergi gelirlerini artırdığımız için ekonomiye katkıda bulunuyoruz. Bunun da hizmet olarak yine tüketiciye yansıdığını söylemeliyiz. Çok daha adil bir sistem oluşturulmasını sağlıyoruz. Hükümetlere, şirketlere ve tüketicilere daha iyi bir toplum için fırsat sunmuş oluyoruz.
Ayrıca nakit ödemenin hem hükümetlere hem de şirketlere çok yüksek maliyetler getirdiğini biliyoruz. Bu nedenle tüketiciye alternatif sunduğumuz için mutluyuz.”

‘Kriz ne zaman biter’ yerine ‘Kriz var mı’ diye sormak gerek

JAVIER Perez, Avrupa’da özellikle bankacılık sektöründe ağırlıklı hissedilen krizi şöyle yorumladı: “Biz krize çok pozitif bakıyoruz. Ne zaman biteceğinden çok bize göre, ‘Bir kriz var mı’ diye sormak lazım. Bazıları diyor ki yeni bir kriz var. Ama Mastercard’ın en az büyüdüğümüz 2008 yılına bakıldığında o günden bu yana yüzde 17 büyümeye geldik. Krizden önceki performansımız yüzde 19’du. Henüz bunu yakalamadık ama neredeyse oradayız. Doyalısıyla bana bir kriz var mı diye sorduğunuzda, tüketici harcamalarına bakıldığında teknik olarak bir kriz yok. Tüketici bugün 6 ay öncesine göre daha krizli bir ortamda olduğunu düşünmüyor. Örneğin İspanya’da yüzde 20 işsizlik var. Evet bu insanları etkiliyor ama toplumun yüzde 80’i harcamaya devam ediyor. İspanya’yı örnek veriyorum çünkü toplumun belli bir kısmı çok ciddi krizden etkilendi. Ama bana göre bir “W” (çift dipli kriz) görülüyor mu krizin bir tekrarı mı var derseniz biz bunu görmüyoruz.”

Ortak POS olmayışı maliyetleri artırıyor

KARTLI ödeme sistemleri açısından Türkiye’yi diğer ülkelerle kıyasladığında birçok açıdan önde olduğunu vurgulayan Javier Perez, şöyle konuştu: “Türkiye’de bankaların tam olarak ortak POS (Point of sale-ödeme noktası) uygulamasına geçmemiş olmasını zayıflık olmasa da sektörde maliyet artırıcı bir unsur olarak görüyorum. Bazen Türkiye gibi hızlı büyüyen ekonomilerde farklı uygulamalar olabiliyor. Sektörde ortak POS’a dorğu bir yönelim var. Daha efektif olunması için yakında ortak POS’a doğru yönelişin tamamlanacağını düşünüyorum.”

Her yönetim kurulu toplantısı farklı ülkede

MASTERCARD’ın her yönetim kurulu toplantısını farklı bir ülkede yapmaya özen gösterdiğini kaydeden Javier Perez bunun nedini şöyle açıkladı: “Son zamanlarda Çin’de, Güney Afrika’da, ABD ve İngiltere’de yönetim kurulu toplantısı yaptık. Sonuncusu burada İstanbul’daydı. Her toplantıda farklı bir ülkeye gidiyoruz. Böylelikle 220’den fazla ülkedeki faaliyetlerimizle global şirket özelliğimizi koruyabiliyoruz. 25 binden fazla finans kuruluşuna histem veren bir şirketiz. Bungün dünyada 1.7 milyar mastercard sahibi var. Farklı ülkelerde toplantı yaparak o ülkenin dinamiklerini yerinde görüp, bunun şirketimizin inovasyon vizyonuna destek sağlıyoruz.”  inovasyonu gerçekleştiriyoruz.