ABD Başkanı Barack Obama'nın Müslüman dünyasıyla ilişkileri geliştirmek amacıyla attığı adımlardan biri olan ve başkent Washington'da düzenlenen Girişimcilik Zirvesi sona erdi.
Zirveye, gelecek yılın ev sahipliğini yapacak Türkiye, bu ilk zirvede de Türkiye'den 6 girişimciyle temsil edildi. Zirvedeki tek Türk girişimciler Türkiye ile sınırlı kalmadı.
Almanya'daki heyette, Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ile Türk-Alman Ticaret Odası Başkan Yardımcı Nihat Sorgeç, Hollanda'yı temsilen Triodor Yazılım firmasının CEO'su Atilla Aytekin, Norveç'ten gelen heyette Alarga şirketinin Genel Müdürü Dilek Ayhan da yer aldı.
Böylece Türkiye, zirveye, hem dünya geneline dağılan girişimcilere sahip olduğunu göstermesi, hem de zirvenin gelecek ev sahipliği gibi önemli bir işlevi yerine getirecek olmasıyla damgasını vurdu.
OBAMA'YA SARILMASIYLA ADINDAN SÖZ ETTİRDİNorveç'i temsilen gelen heyette yer alan Alarga şirketinin Genel Müdürü Dilek Ayhan, zirvede ABD Başkanı Barack Obama'ya sarılmayı başaran kişi olarak konuşuldu.
Zirvede konuşma yapan Obama salondan ayrılırken yanına giden Ayhan, Obama'ya "sarılabilir miyim?" diye sorduğunu, Obama'nın da kendisini çekerek, sarılmasına izin verdiğini anlattı.
Ayhan, korumaların sıkı güvenlik önlemine rağmen Obama'nın kendisine sarılmasına izin vermesine çok sevindiğini belirterek, "Çok sevimliydi, konuşmadık, sadece sarıldım" dedi.
"TÜRKİYE'YE AŞIĞIM"Uşaklı olan ailesinin 1970'lerde Norveç'e gittiğini, kendisinin de orada doğduğunu anlatan Ayhan, mühendis olmasına rağmen kendi işini yapmadığını, 8 yıldır girişimcilikle uğraştığını kaydetti.
Ayhan, Avrupa Genç İş Adamları Derneği'nin başkanlığını yaptığını, Norveç'te AB konferansı düzenlediğini söyledi.
Norveç'teki Türk Gençlik Derneği'nin de kurucusu olduğunu söyleyen Ayhan, "Azınlıklara yönelik olarak çalışan en tanınmış derneklerden biri, devletten ödül almış bir dernek. Norveç'te benim kadar uzun süreli azınlıklara yönelik çalışmış insan bulamazsınız. Bu zirveye de Norveç'ten 8 aday vardı, benim haberim bile yoktu. Azınlıklara yönelik bu çalışmalarımdan dolayı seçilmiş olabilirim" diye konuştu.
Norveç'teki işinde çok uluslu şirketlere, eleman göndermek istedikleri ülkelere uygun insan kaynağı sağladıklarını belirten Ayhan, bunun için genellikle üniversitelerdeki yabancı uyruklu öğrencileri seçtiklerini belirterek, "En iyilerini buluyoruz. Bizim öğrencilerimiz arasında 5-6 dil konuşanlar var" dedi.
Ayhan, "Türkiye'ye aşık" olduğunu belirterek, sık sık ziyaretlerde bulunduğunu ve özellikle İstanbul ve Bodrum'a gittiğini sözlerine ekledi.
"ZİRVENİN TÜRKİYE'DE YAPILACAK OLMASI GURUR VERİCİ"Hollanda'yı temsil eden Triodor Software CEO'su Atilla Aytekin de, zirveyi, ABD'nin Müslüman ülkelere ilgisini işletmecilik ve girişimcilikle göstermesi açısından son derece olumlu bulduğunu söyledi.
"Bu organizasyonu yapmak bile ABD'nin Müslüman dünyasındaki imajı açısından bir düzeltme demektir" diyen Aytekin, son 10 yılda böyle bir adım görmediklerini ve ilk kez böyle bir mesaj verildiğini kaydetti.
Aytekin, "Bundan sonraki zirvenin Türkiye'de olması da bizim açımızdan son derece gurur vericiydi. Biz Hollanda'daki Türkler olarak Türkiye'de böyle bir şey olduğunu gördüğümüzde çok hoşumuza gidiyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir sonraki zirveye evsahipliği yapma konusunda doğru bir teklif yaptığını belirten Aytekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Girişimcilikte iki öge var. Birinci gerçekten girişimcilik, ikincisi ise Müslüman dünyası. Müslüman dünyası dediğimiz zaman, gelişen pazarlar da diyebiliriz buna. Çünkü tesadüf değil, gelişen pazarların yüzde 80'i Müslüman dünyası.
Onun için Türkiye, hem gelişen pazarların lideri olmaya oynuyor, hem de 'benim kalkınma politikam işletmecilikten, girişimcilikten yana olacaktır, sosyal politikalara yatırım yapmayalım, artık işletmeciliğe, girişimciliğe yatırım yapalım' diyor. Onun için Türkiye son derece doğru bir
seçim."
"TÜRKLERİN SEÇİLMESİ TESADÜF DEĞİL"Halkının çoğunluğu Müslüman olmamasına rağmen Hollanda'nın neden zirveye davet edildiğine yönelik bir soru üzerine Aytekin, "Olaya, sadece Müslüman ülke olarak değil, batılı ülkelerdeki azınlık girişimciler ve azınlıkların başarısı olarak da baktılar, bu da tesadüf değil. Hollanda ve Almanya gibi ülkelerden 4 başarılı Türk temsilcinin seçilmesi güzel bir gösterge bence ve kesinlikle tesadüf değil" diye konuştu.
Hollanda'da en başarılı girişimcilerin Türkler olduğuna dikkati çeken Aytekin, şunları kaydetti:
"Hollanda'da entegrasyon ve katılımcılık açısından da en ileride olan Türkler. Almanya'dan gelen Yeşiller Partisi Eş Başkanı arkadaşımız var, Hollanda'da genel sekreterimiz Türk. Geçen hafta Rotterdam'ın küçük bir kasabasında Türk belediye başkanı seçildi. Bu, katılımcılık, özellikle de entegrasyon açısından Türklerin Avrupa'da sadece tek ülke olarak değil, değişik ülkelerde de önde gittiğini gösteriyor. Buraya da o nedenle davet edildik. Zaten ABD büyükelçiliği beni aradığında 'Biz Türklerin başarısını gördüğümüz için ve Hollanda'da hem girişimcilik açısından hem toplumsal yarar açısından katkınız nedeniyle sizi davet etmek istiyoruz' dediler."
Girişimcilerin yalnızca ekonomileri değil toplumları de geliştirdiğine dikkati çeken Aytekin, 150 kişilik şirketinde 100 Hollandalının çalıştığını örnek vererek, "Beraber çalışmak kadar entegrasyonu ve karşılıklı iyi anlaşmayı teşvik eden başka bir şey yoktur" dedi.
Kendisinin "Hollanda Rüyası" diye bir kitap yazdığını ve bu adı bir vakfa da verdiklerini anlatan Aytekin, "Bu Hollanda basınında da çok yankı buldu. Artık Türkler kendi rüyamızı alıp başarılı oluyor dediler. İsmim belirlenirken bu da çok dikkat çeken bir unsur olmuş" diye konuştu.
"AMERİKALILAR ARTIK KOBİ'LERE YATIRIM YAPMAK İSTİYOR"
Zirveyle, ABD'nin "artık yatırım sermayesini somut olarak İslam dünyasına açtığını" gözlemlediğini ifade eden Aytekin, "Eskiden İslam dünyasına biraz daha temkinli bakıyorlardı. Ama son 2 gündür görüyorum ki bunu değiştiriyorlar, teşvik ediyorlar" dedi.
Zirvede ABD'lilerin büyük şirketlerden ziyade KOBİ'lere yatırım yapmak istediklerini söylediklerini belirten Aytekin, "(KOBİ'lerde de teknolojiden tutun küçük otomotiv sanayisine bile yatırım yapabiliriz, yeter ki doğru sektörler olsun ve kar getirebilen sektörler olsun) diyorlar. Bu yeni bir açılım. Çünkü KOBİ'lerin kalkınmasını demokratikleşmenin daha güçlenmesi olarak görüyorlar ve artık orta sınıfı göçlendirmek istiyorlar" ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN KONUMU TAÇLANDI"Technopolis Grubu'nun Türkiye Direktörü Şirin Elçi de, zirveye ilk daveti aldıklarından bu yana Türkiye'nin diğer ülkeler içindeki konumunun çok farklı olduğunu bildiklerini söyledi. Türkiye'nin gelecek yıl zirveye ev sahipliği yapacak olmasının konumunu "taçlandırdığını" belirten Elçi, "Çabalarımız biraz daha somutlaşır hale geldi. Başbakan Erdoğan'ın attığı önemli bir adım. Biz de elimizden gelen desteği vermek için hazırız" dedi.
Zirvede, kendi faaliyetlerini yanı sıra Türkiye için çalışmalar yaptıklarını anlatan Elçi, "Umarız önümüzdeki yıl yapılacak olan çalışmalara bunların katkısı olur. Türkiye'nin omuzundaki sorumluluk arttı. O yüzden bugünden itibaren çalışmaya başlamamız lazım. Bu, son birkaç aya bırakılıp organize edilecek bir konferans olarak düşünülmemeli. Bunu çok ciddi, çok somut açılımlara doğru götürecek bir iş olarak görmemiz lazım. Bugünden itibaren tüm ilgili kesimlerle ciddi işbirliği halinde yoğun çalışmaya başlamamız gerekiyor" dedi.