Türkiye ‘genetik’ kavga yaşıyor, dünyada 1 milyar insan o gıdaları tüketiyor

TARIM ve Köy İşleri Bakanlığı’nın yayınladığı “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalarla ilgili yönetmelik” Türkiye’de hatta ABD Senatosu’nda fırtına kopardı. GDO’lu gıdalara tepki gösterenler, bu gıdaların hem insan, hem hayvan sağlığına hem de çevreye zararlı olduğunu iddia ederken, bu konuda “bilimsel otorite” sayılan isimler ise ‘yok yere panik yaratıldığını’ söylüyor. Bu alanda doktorası da bulunan Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Selim Çetiner ise GDO’lu ürünlerin riskli olmak bir yana daha güvneli olduğunu söylüyor.

Alerjik etkisi bile yok

Prof. Dr. Selim Çetiner, “Yediğimiz yüzlerce gıdayla ilgili ‘acaba’ dedirten yorumlar, haberler çıktı. Bunları okuyup haeket edersek aç kalırız. Ayrıca, GDO’lu gıdalarla ilgili yıllar süren ‘gıda güvenliği’ araştırmaları yapılır. Yüzlerce araştırma sonunda, hiçbir zararı, alerjik etkisi olmadığı bilimsel olarak tespit edilen GDO’lu gıdalar tüketime sunulur. İnsanlar yok yere paniğe sevk ediliyor” dedi. 320 milyon Amerikalı ile Avrupa ve Asya’da sayıları 1 milyara yakın insanın 10 seneden fazladır GDO’lu gıdaları tükettiğini bildiren Prof. Selim Çetiner, şöyle devam etti:

“Bu gıdalar yüzünden ne bir alerji oldu ne de bir toksik yan etki görüldü. Öbür tarafı spekülasyona giriyor. Bile bile insanları paniğe sevk etmeye giriyor. Mesnetsiz iddialar nedeniyle Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı yanlış bir yönetmelik çıkarma durumuna düştü. Bilimsel araştırmalar üzerinden konuştuğum halde bana hakaretler ediliyor. Aksini iddia edenlerin elinde bilimsel yayın yok. Ben bunun doktorasını yapan biri olarak, bilimsel araştırmaları inkar edemem. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı rapor gösterdi ki, GDO’lu gıdalar diğer gıdalardan daha sağlıksız değil. 3 yıl Dünya Toksikoloji Derneği Başkanlığı da yapmış olan, Türkiye’nin bu alanda yetiştirdiği en büyük bilim insanı Prof. Ali Esat Karakaya, Dünya Sağlık Örgütü raporuna dikkati çekiyor. Belge diye sunulan diğer raporlar hatalı. Greenpeace’in internet sayfasından okuduğunu bilimsel zannedenler var.”

İlginç bir ‘balık’ örneği

Çarşı pazardan alınan gıdaların gıda güvenliği araştırmalarına tabi tutulmadığını, oysa GDO’lu gıdaların ne olursa olsun 10 yıl boyunca gıda güvenliği araştırmalarından geçtiğini bildiren Prof. Selim Çetiner, şu ilginç örneği verdi: “Büyüme hormonu geni aktarılmış somon balığı, ABD’de geliştirildi. Bu balığın gıda güvenliği açısından hiçbir yan etkisinin olmadığı ispatlandı. Fakat 10 senedir çevreye salınmıyor, serbest bırakılmıyor. Çünkü, ‘Ya çevre açısından bir terslik olursa’ deniliyor. Gıda güvenliği açısından hiçbir riski yok fakat çevreye zararlı olur mu diye ABD’li otoriteler müsade etmiyor. Demek ki ABD’de sistem işliyor. GDO’lu gıdalar tüketime sunuluyorsa riski yok.”

GDO’lu ürünler domuz gribi aşısı taşıyacak

DOMUZ gribi için yeni aşı geliştirme çalışmaları devam ederken, ABD’nin Iowa Üniversitesi’ndeki bilim adamları domuz gribi aşısını GDO’lu mısıra aktarmak için yollar arıyor. Yeni ürünün sloganı ise şimdiden hazır; ‘Aşıya ya da doktora gitmeye gerek yok, ilacınız bakkal kadar yakınınızda!’ Proje, insanların sadece mısır gevreği yiyerek aşılanmasını amaçlıyor. Bilim ekibinden Hank Harris’e göre domuz gribine neden olan H1N1 virüsünün genlerinin mısır genlerine başarılı bir şekilde aktarabilmesi ile bu mümkün. Artık insanlar aşı olmak yerine mısır gevreğiyle tedavi olabilcek. Aşı işlevli mısır gevreklerinin 5 ila 7 sene içerisinde piyasada olması planlanıyor.

Bakanlığı yanlış yönlendiriyorlar

PROFESÖR Selim Çetiner, GDO’larla ilgili yönetmeliğin çıkmasından sonra Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı’nın tamamen savunmaya geçmesini ise “Bakanlık yanlış yönlendirildi. Çıkmaması gereken bir yönetmelik çıktı. Yasaklayacaklarsa niye uzatıyorlar, yasaklasınlar bitsin. Fakat GDO’lu ürünlerin üretilmesi, kullanılması tamamen yasaklandı denmiyor. Komisyon kurulmuş. BU yönetmelik tam bir yasaktır. Halk ve bürokratlar 10 senedir yanlış yönlendiriliyor” dedi. GDO’larla ilgili sürekli yeni araştırma yapıldığını bildiren Selim Çetiner, “Yüzlerce araştırma, GDO’ların güvenli olduğunu gösterdi. Bilim akademilerinin raporları var. Buna rağmen yemeyen yemesin” ifadelerini kullandı.

‘En son araştırma’ dedikleri çalışma 10 yıl önceye ait

GIDA güvenliği tespit edilmemiş ürünlerin piyasaya kesinlikle sürülmediğinin altını çizen Prof. Dr. Selim Çetiner, “Geçenlerde Ziraat Mühendisleri Odası BAşkanı, 1999’dan kalma bir çalışmayı basınla paylaştı ve ‘En son araştırma’ diye yayınlandı. Fakat o ‘en son araştırma’ dedikleri çalışma, 1999 yılına ait. Ondan sonra yüzlerce araştırma yapıldı. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyorlar. Yazık değil mi ülkenin insanlarına” diye sordu. Prof. Çetiner, “GDO’ya Hayır Platformu”na karşılık kendilerinin de “GDO Bilgi Platgormu” kurduklarını ve gdobilgiplatformu.org adlı internet sitesinde tüm bilimsel çalışmaları yayınladıklarını bildirdi.

Böceklerin bağışıklık kazanma riski var

TÜRKİYE’DE yoğun tartışmalara neden olan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) hakkında yeni bir çalışma, ABD’de açıklandı. Uzmanların belirlediği kurallar dışında gerçekleşen GDO’ların tarıma zarar verebileceğine dikkat çekildi. Raporda, ABD’deki “genetiği değiştirilmiş mısır” üreticilerinin yüzde 25’inin; mahsullerin böceklere karşı dayanıklı olması amacıyla kullandığı yüzde 20 genetiği ile oynanmamış mısır üretiminde federal kurallara karşı geldikleri belirtildi. İhlaller devam ederse böcekler mısırda bulunan ve onları öldürmesi gereken maddeye karşı bağışıklık kazanacak.

GDO’lu bitki üretilirse diğer bitkiler de döllenir

TÜRKİYE’nin önde gelen sebze-meyve fidesi ve tohum üreticilerinden Grow Fide’nin patronu Hasan Ünal, Türkiye’de GDO’lu ürün üretilmeye başlaması ile, bazı terslikler ortaya çıkabileceğini söyledi. Hasan Ünal, “Kimse ne yapacağını bilmemez durumda. Ben bir ürün üreteceğim, paketleyeceğim ve ‘Bu ürün GDO’suzdur’ diye yazamayacağım” dedi. Ünal, “Bu GDO’lu ürün dikildiğinde çiçek açacak. O çiçekler tozutacak. Diğer bitkiler de döllenecek” dedi.