Türkiye, G-20 işsizlik sıralamasında 17'nci sıraya geriledi

Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (OKFRAM), işsizlik rakamlarına ilişkin, TÜİK tarafından son açıklanan istihdam verilerine göre, ocak ayında işsizlik oranı bir önceki yılın aynı ayına göre 1,7 puan azalırken, bir önceki aya göre ise 0,4 puan artarak yüzde 10,7 seviyesinde gerçekleştiği belirtilen değerlendirmede, şunlar kaydedildi:

“Mevsimsellikten arındırılmış veriler incelendiğinde ise işsizlik oranı, ocak ayında yüzde 8,9 ile önceki yılın aynı ayına göre 1,7 puan gerilerken, bir önceki aya göre 0,3 puan geriledi. İşgücüne katılma oranı yüzde 48,2 ile bir önceki yılın aynı dönemine göre sadece 0,1 puan arttı. Ocak ayında genç nüfus işsizliği yüzde 18,4 ile önceki yıla göre 3,6 puan azaldı. Tarım dışı işsizlik ise ocak ayında yüzde 12,4 olup, önceki yıla göre 2,3 puan geriledi. Ocak 2012'de Türkiye'de toplam istihdamın yüzde 38,4'ünü teşkil eden 9 milyon kişi kayıt dışı çalışırken, bu oran önceki yılın aynı ayına göre 2 puan azaldı. Kayıt dışı istihdamın cinsiyete göre ayrımı incelendiğinde, erkek istihdamının yüzde 33'ü, kadın istihdamının ise yüzde 52'si kayıt dışı çalışmaktadır.”

Hizmetler ve inşaat sektörü ayakta tutuyor 

Son 12 aylık dönemde yıllık istihdam artış hızı incelendiğinde, sanayi ve tarımdaki yavaşlamanın, hizmetler ve inşaat sektöründeki görece güçlü büyüme ile dengelendiğinin görüldüğü vurgulanan değerlendirmede, mevsimsellikten arındırılmış verilere göre ocak ayında toplam istihdamın, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4,33, bir önceki aya göre ise yüzde 0,88 oranında artarak 24,48 milyona çıktığının anlaşıldığı belirtildi.
İstihdamın sektörel dağılımı hizmetlerde yüzde 48,4, tarımda yüzde 36, sanayide, yüzde 14,8, ve inşaatta yüzde 8 düzeyinde gerçekleştiği dile getirilen değerlendirmede, “Bir önceki yılın aynı ayına göre sektörel bazda istihdam, hizmetler sektörü yüzde 7,6, inşaat sektörü yüzde 9,3 büyürken, sanayi ve tarım sektöründe ise sırasıyla yüzde 0,6 ve yüzde 0,3 ile sınırlı bir büyüme gözlenmektedir. Aylık bazda ise tarım ve inşaat sektöründe istihdamın sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 3 oranında azaldığı, sanayi sektöründe aynı kaldığı ve hizmetler sektöründe ise yüzde 1 artış yaşandığı gözlenmekte” ifadelerine yer verildi.

17. sıraya geriledi

Değerlendirmede, G-20 ülkelerinin son açıklanan işsizlik verilerine göre en düşük işsizlik oranı yüzde 3,7 ile Güney Kore'ye aitken, bunu yüzde 4,1 ile Çin ve yüzde 4,6 ile Japonya'nın izlediğine işaret edildi. İşsizlik oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında yüzde 23,9 ile Güney Afrika, 10,8 ile AB, 10,5 ile Suudi Arabistan ve yüzde 10,2 ile Türkiye'nin geldiği kaydedildi.

Okan Üniversitesi Finansal Riskleri Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin değerlendirmesinde şunlar ifade edildi:
“Son altı aylık süreçteki değişim incelendiğinde, işsizlik oranlarının en hızlı azaldığı ülkeler olan G. Kore (-0,3), Kanada (-0,2), ABD (-0,1), Japonya (-0,1) ve İngiltere (-0,1) iyimser bir görünüm sergilemektedir. G-20 ülkeleri içinde son altı ayda işsizlik oranı en çok artan ülkeler ise sırasıyla Meksika ( 0,5), Türkiye (0,4), Brezilya ( 0,2), AB ( 0,1) ve İtalya ( 0,1)'dır.

Türkiye'nin Çin, Hindistan, Brezilya ve AB ile sahip olduğu yüzde 90'ın üzerindeki korelasyon AB krizinin Türkiye'ye olan etkilerinin önümüzdeki dönemde hissedilmeye devam edebileceğini göstermektedir. AB resesyonunun küresel büyüme ve işsizlik verileri üzerindeki olumsuz yansımaları devam etmektedir.
ABD'de son açıklanan olumsuz işsizlik başvurusu verileri büyümeye yönelik endişeleri tekrar alevlendirerek, dikkatleri iki hafta sonra yapılacak olan FED toplantısına yöneltti. ABD'de daha önce, olumlu işsizlik verileri sayesinde ek bir parasal genişlemeye gerek olmadığı ve 2014'ün sonuna kadar faizlerde değişiklik yapılmayacağı kararı alınmıştı. İşsizlik oranlarını kötüleştirecek boyuttaki bir yavaşlama FED'in beklenenden daha önce bir genişlemeye gitmesine neden olabilecek. Büyüme tarafında ise Çin, ithalattaki yavaşlamaya bağlı olarak dış ticaret fazlası verirken, para politikasında bir değişikliğe gidilmedi. Diğer yandan, Kore de büyüme tahminini aşağı çeken ülkeler kervanına eklendi. Hafiflediği düşünülen AB borç krizinde ise, gözler yükselen borçlanma maliyetleri sebebiyle İspanya ve İtalya üzerine yönelmiş durumda. Artan kaynak ihtiyacı, borç krizini tekrar tırmandırırken, küresel resesyon Asya'ya doğru çoktan hareket etti bile. ABD ise şimdilik kendi kaynaklarıyla krizi kontrol etmede başarılı gözüküyor. Türkiye ise Çin, Hindistan, Brezilya ve AB ile aynı yöndeki hareketi ile risk taşımaya devam etmektedir.”

İşsizlik oranı beklentisi yüzde 11

Küresel resesyonun yayılma sinyallerinin, İspanya ve İtalya'da likidite ihtiyacına bağlı olarak yükselen tahvil faizleri ile yeniden tırmanışa geçen “AB borç krizi”nin, küresel ekonomiye ilişkin iyimserliği tersine çevirdiği dile getirilen değerlendirmede, “ABD'de son açıklanan işsizlik başvurusu artışı karşısında iki hafta sonra yapılacak olan FED faiz toplantısında alınacak para politikası kararları ve IMF'nin AB likidite ihtiyacı konusunda alacağı tavır küresel krizin yönünü belirlemede önemli umut kaynakları olarak gözüküyor” görüşüne yer verildi.

Küresel resesyonun işsizlik verilerine yansımaya başlamasının önümüzdeki dönemde görece daha genişlemeci politikalar uygulamalarına neden olabileceği vurgulanan değerlendirmede, “Türkiye'de ise yılın ilk çeyreğinde sanayi üretiminde gözlenen yavaşlamanın sektör istihdamındaki artışı durma noktasına getirdi. Şubat ve Mart ayına ilişkin işsizlik verilerinin sanayi üretimindeki soğumaya karşın güçlü hizmetler sektörü ve bahar mevsimiyle birlikte artması beklenen inşaat sektörü istihdamı ile birlikte hafif yükseliş eğilimini sürdürmesini ve yıl genelinde yüzde 4'lük büyüme tahminimize paralel olarak, 2012 yılı işsizlik oranının yıllık ortalama yüzde 11 düzeyinde gerçekleşmesini beklemekteyiz” denildi.