Güncelleme Tarihi:
İLAÇ yatırımlarının yapıldığı HealthCare, çiftçilere ve tarım sektörüne çözümler sağlayan CropScience ve yüksek performans plastikleri üreten MaterialScience alt gruplarıyla dünya genelinde geçtiğimiz yıl 35 milyar Euro ciroya ulaşan Bayer Grup’un, cirosunun 10 milyar Euro’sunu karşılayan MaterialScience, Türkiye’de önemli bir başarıya imza attı. Satışlarını yüzde 53 artırarak 2010 yılında Bayer’in Türkiye’de sağladığı başarıyı sürükleyen grup olan MaterialScience Türkiye, 2011 yılının ilk çeyreğinde Avrupa bölgesinde en hızlı büyüyen ülke oldu. Bayer MaterialScience Yönetim Kurulu Üyesi ve CAO’su Dr. Axel Steiger-Bagel, bu dönemde Türkiye’de bugüne kadar bir çeyrekte elde ettikleri en yüksek ciroya ulaştıklarını da belirterek, “Türkiye, küresel olarak en hızlı büyüyen ilk 6 pazar arasına girdi. Türkiye’deki en temel hedefimiz pazar payımızı büyütmek” dedi.
En hızlı büyümeyi gösterdi
Bayer MaterialScience’nin faaliyet gösterdiği ülkelerde küresel bir lider olduğunu belirten Dr. Axel Steiger-Bagel, şunları söyledi: “Kriz yılı olan 2009 Bayer MaterialScience için zor bir yıldı. Ancak, Bayer MaterialScience’ın satışları 2010 yılında kriz yılı olan 2009’a göre tahminlerin üzerinde artarak 10.2 milyar Euro’ya ulaştı. Bu artışın ardındaki temel gelişme, otomotiv, elektrik ve elektronik sanayilerinden ve Asya inşaat sektöründen gelen beklenenin üzerindeki talepti. Şu anda en önemli pazarımız Asya. Son 2 yıl içinde satışlarımızın içinde Asya pazarının payı yüzde 22’den yüzde 29’a çıktı. Her ne kadar en hızlı büyüyen pazarımız Asya olsa da özellikle krizden sonra Avrupa’da da ciddi bir büyüme gösteriyoruz. Bu resim içinde Türkiye’nin de önemli bir yeri var. Türkiye, Avrupa’daki büyük ülkeler arasında en güçlü ve en hızlı büyümeyi gösterdiğimiz ülke.”
Otomotiv ve inşaat
Bayer MaterialScience’ın polimer ve yüksek teknoloji plastikleri üreticileri arasında yer aldığını ifade eden Steiger-Bagel, faaliyet alanları hakkında şu bilgileri verdi: “MaterialScience, polikarbonat ve poliüretan gruplarında üretim yapıyor. Ayrıca kaplamalar, yapıştırıcılar, yalıtım malzemeleri ve dolgular konusunda inovasyonlarımız bulunuyor. Polikarbanotı, günlük hayatta da kullanılan, CD’ler, DVD’ler gibi optik plastiklerden biliyoruz. Bunun dışında da çok fazla kullanım alanı var. Özellikle camı ikame etme konusunda polikarbonat uygulamaları gelişiyor. Poliüretan ise, inşaat sektöründe sert köpük olarak kullanılıyor. Poliüretanın inşaat sektöründe kullanımının önümüzdeki dönemde artacağını tahmin ediyoruz. Bayer’in Poliüretan Köpükleri Türkiye yalıtım endüstrisi için önemli bir potansiyel vaat ediyor. Satışlarımızın yüzde 20’si inşaata, yüzde 20’si otomotive, yüzde 20’si de elektrik-elektronik sektörüne yapılıyor. Geri kalanını ise beyazeşya, mobilya ve kimya gibi sektörler oluşturuyor.”
Türkiye’de damacana
Bayer MaterialScience’ın nihai ürün üretmediğini ve hammadde sağladığını vurgulayan Steiger-Bagel, “Türkiye’deki başlıca müşterilerimizi, otomotiv ve inşaat endüstrilerindeki şirketler, elektrik/elektronik, mobilya sektörü, spor ve eğlence ürünleri üreticileri ve paketlemeyle medikal ürün üreticileri oluşturuyor. Türkiye’de su sektörüne polikarbonat damacana fikrini ilk sunan bizdik. 19 litrelik polikarbonat damacanaların hammaddesini biz sağladık. Ayrıca, televizyon üreticilerine Bayblend adında arka ve ön panellerinin alev almasını geciktiren bir ürün sunuyoruz. AB’ye ihraç edilecek ürünlerde bu özelliğe dikkat ediliyor” diye konuştu.
Şeffaf seçim sandıkları Bayer’den
BMS’nin makrolon adındaki ürününün de Türkiye’de yaygın kullanıldığını kaydeden Axel Steiger-Bagel, ilk kez 12 Haziran seçimlerinde kullanılan şeffaf sandıkların da makrolon ile üretildiğini söyledi. Steiger-Bagel, “Erzurum’daki Kış Olimpiyatları’nda uzun atlama pistinin güvenlik bariyerlerinde makrolon kullanıldı. Makrolon, Bayer Leverkusen futbol takımının stadyumu BayArena’nın açılır-kapanır çatısında da kullanıldı. Makrolon, plastik teknolojisinin gelebileceği en üst noktalardan biri. Kırılmaz ve aleve karşı dayanıklı. Mücevher mağazalarındaki vitrinlerde de kullanılıyor. Ayrıca bazı hükümet binalarının önüne makrolon duvarlar koyularak, patlamalara ve terörist saldırılara karşı önlem alabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
Poliüretanla otomobiller hafifliyor
AXEL Steiger-Bagel, polikarbonatın otomotiv sektöründe kullanılmasıyla ilgili de şu bilgileri verdi: “Otomobillerde, cam yerine ondan yüzde 30-50 arasında daha hafif olan polikarbonat kullanılırsa, otomobillerin ağırlığını yüzde 30’a kadar azaltmak mümkün ve daha hafif araç da daha düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Türkiye’de otomotiv endüstrisine baktığımızda, polikarbonat açısından da bir talep var. Ancak, temel talep poliüretana kayıyor. Çünkü Türkiye’de otomotiv koltuklarının üretiminde Bayer MaterialScience’nin poliüretanı kullanılıyor.”
‘Eco-Ticari Bina’yı Türkiye’ye taşımak isteriz
BAYER’in binalarda enerji verimliliği alandaki çalışamalarının ticari binalar ve kamu binalarına odaklandığını dile getiren Axel Steiger-Bagel, şöyle konuştu: “Bayer ‘Eco-Ticari Bina’ girişimini bu alandaki operasyonlarını ticari binalar ve kamu binaları üzerinde yoğunlaştırmak amacıyla başlattı. Şu anda geniş kapsamlı bir Eco-Ticari Bina programımız bulunuyor. İklim dostu binalarla ilgilenen tedarikçiler, inşaat firmaları ve mimarlar gibi sektör oyuncularına iletişim noktası ve aracı olarak hizmet veriyoruz. Bayer’in bu alanda nasıl daha verimli, sıfır enerji maliyetli bina inşa edilebileceği konusunda know-howı var. Bu know-howı Türkiye’ye de taşımak isteriz. Hindistan’da bunu gerçekleştirdik ve enerji üreten bir bina ürettik. Bina, enerji harcıyor ama harcadığı enerjiden daha fazlasını üretiyor.”