Güncelleme Tarihi:
ULUSLARARASI Çalışma Örgütü’nden (ILO) Türkiye’ye kötü haber var. ILO’nun Cenevre’de yapılan yıllık toplantılarında, Türkiye iş güvenliğinde ILO sözleşmelerini imzaladığı halde uygulamayan 25 ülke arasına girdi. 10 Haziran’da da Türkiye’nin durumu yapılacak toplantıda tüm ILO üyeleri tarafından değerlendirilecek. Değerlendirmenin ardından Türkiye’nin hemen hemen her yıl işçi haklarına yönelik eksik uygulamları nedeniyle girdiği ‘utanç listesi’ne yine dahil olma riskiyle karşı karşıya.
TEK ÜLKE OLACAK
İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan ILO, her yıl Cenevre’de toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı’nda uluslararası asgari çalışma standartlarını ve ILO’nun genişletilmiş politikalarını masaya yatırıyor. Ayrıca ILO sözleşmelerini imzalayan ülkelerin durumunu mercek altına alıyor ve ILO koşullarına uymadığı belirlenen 25 ülkeyi “kısa listeye” (Short list) alıyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde çalışmalarına başlayan konferansta, Türkiye’nin de kısa listeye girmesine karar verildi. Maden faciaları ve arka arkaya yaşanan iş kazalarının söz konusu kararın en önemli nedeni olduğuna vurgu yapılırken; Türkiye’nin listeye 155 sayılı iş güvenliği sözleşmesine uymadığı için giren tek ülke niteliğinde olduğu belirtiliyor.
TÜRKİYE MASADA
Türkiye’nin kısa listenin ardından ILO’dan uyarı veya kınama alabileceği ‘utanç listesi’ne girme ihtimali bulunuyor. İlk olarak 10 Haziran’da Türkiye’dek iş güvenliği uygulamaları ve sorunları ILO’da tartışılacak. Yetkililer daha sonraki aşamaları ise, “Bu konunun konferansta görüşülmesi, bu alanda hükümetin önlem almasına yönelik tavsiyeleri içeren bir dizi kararın benimsenmesi ile neticelenecektir. Hükümet ise konuyla ilgili çalışmalarını raporlayacak. Bu raporun son teslim tarihi 1 Eylül 2015. Uzmanlar Komitesi, bu raporu bu yılın kasım-aralık ayında inceleyecek” olarak açıklıyor.
BÜYÜK BİR PRESTİJ KAYBI
BİR yetkili Türkiye’nin ILO tarafından kısa listeye alınmasının “prestij kaybına” yol açacağını belirtti. Yetkili şu bilgileri verdi: “Uluslararası Çalışma Konferansı sırasında bir ülkenin Sözleşmelerin Uygulanması Komitesi tarafından kısa listeye alınarak görüşülmesi, o ülkede ILO Sözleşmelerinin uygulanmasıyla ilgili bir takım sıkıntıların olduğunu tüm dünyaya göstermekte, bu da görüşülen ülke açısında bir prestij kaybına sebep olmaktadır. Dolayısıyla burada cezai bir yaptırım sözkonusu olmayıp, daha çok caydırıcılık faktörü ön plandadır.”
İŞ CİNAYETLERİ AZALMIYOR
İŞÇİ Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’ne göre, 2014 yılında Türkiye’de bin 886 çalışan hayatını kaybetti. 301 kişinin can verdiği Soma’nın yanı sıra, Torunlar ve Ermenek’teki facialar sonrasında iş güvenliği alanındaki sıkıntılar kamuoyunda uzun bir süre tartışıldı. İSİG’in verilerine göre bu yıl da ocak ayında en az 128, şubat ayında en az 85, mart ayında en az 139, nisan ayında ise en az 130 işçi olmak üzere toplam 482 işçi hayatını kaybetti.
155 sayılı sözleşme ne diyor?
ILO’nun 1981 yılında kabul ettiği 155 sayılı sözleşme, iş güvenliğinde üye ülkelerin izleyecekleri ana politikaları belirliyor. Sözleşmeye göre, üye ülkeler işle bağlantılı olan veya işin yürütümü sırasında ortaya çıkan kaza ve yaralanmaları, çalışma ortamında bulunan tehlike nedenlerini mümkün olduğu ölçüde asgariye indirerek önlemekle yükümlü olurken; yapılması gereken bazı düzenlemeler de şöyle sıralanıyor: “İş sağlığı ve güvenliği ve çalışma ortamı ile ilgili durum; sorunların tespiti, bunların çözümü için etkin metotların geliştirilmesi, öncelikler ve sonuçların değerlendirilmesi amacıyla, ya top yekun, ya da belirli alanlar itibariyle belirli aralıklarla gözden geçirilecektir. İş sağlığı ve güvenliği ve çalışma ortamına ilişkin ilgili mevzuatın uygulanması uygun ve yeterli bir denetim sistemi ile güvence altına alınacaktır. Yürütme sistemi, mevzuat ihlallerine karşı yeterli cezalar öngörecektir. Yasal yükümlülüklere uymalarına yardım amacıyla, işverenler ve işçiler için yol gösterici tedbirler alınacaktır.”