Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2005 01:54
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yolsuzlukla mücadelede başarısızlığın en büyük nedeninin, yolsuzlukların büyük bölümünün yasal yapı ve mevzuat içinde, ‘kitabına uygun’ yapılması olduğunu savundu.
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yolsuzlukların, siyasetin mütemmim cüz-ü (ayrılmaz parçası) olmasına son verildiği, yapanın yanına kár kalmadığı bir adalet sisteminin tesis edilmesini beklediklerini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, yolsuzlukların büyük bölümünün yasal yapı ve mevzuat içinde, ‘kitabına uygun’ yapıldığını savundu.
İSYAN ETTİRİYOR:
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından, TOBB-ETU’de düzenlenen ‘Yolsuzlukla Mücadele Konferansı’nda konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de insanı gerçekten isyan ettiren yolsuzluklar ortaya çıkarıldığını ama bir türlü sonuç alınmadığından dürüst vatandaşın sisteme ve demokrasiye olan inancının sarsıldığını söyledi. Yolsuzluklar konusunda iyi bir adalet sisteminin tesis edilmesini beklediklerini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ne yazık ki bugün bulunulan noktada delil toplama ve fezleke hazırlama gibi konularda henüz istenilen noktada bulunulmadığını kaydetti.
ALELACELE DELİL:
Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu ‘Alelacele toplanan deliller, çarpıcı isimlerle medyaya yansıtılan yolsuzluk operasyonları kamuoyunda büyük ses getirse de bir sonuç çıkmadığını üzülerek görüyoruz. 1999 depreminde hatalı yapılaşmadan dolayı binlerce vatandaşını yitirmiş bir ülkede bu suçtan dolayı kaç kişi ceza almıştır? Milyarlarca doların söz konusu olduğu enerji, SSK ve ilaç dosyalarında niye bir sonuç alınamamaktadır? Aslında daha da önemli bir hatamız, bu olaylara odaklanırken, devlet mekanizmasının her aşamada yolsuzluk ve rüşvet üreten devasa bir kamu düzeni üzerine oturduğunu unutmamızdır. Kamu harcamaları bu kadar büyük, bürokrasilerde bu kadar kalın, devlet bu ölçüde ekonominin içinde olduğu sürece yolsuzluk da bu ülkenin yapısal bir unsuru olarak kalacaktır.’
YASA İÇİNDE YOLSUZLUK:
Yolsuzlukla mücadelede başarısızlığın en önemli sebebinin, yaşanan yolsuzlukların büyük bölümünün yasal yapı ve mevzuat içinde yani ’kitabına uygun’ bir biçimde cereyan ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu nedenle konunun üzerine gitmenin hukuken zorlaştığını söyledi. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar 13 bine yakın kanun çıkarıldığını, aynı konu ile ilgili farklı kanunlarda farklı düzenlemeler bulunabildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, bürokratik zihniyetin çıkardığı her bir mevzuatın bizzat kendisinin o işin yapılması karşısındaki en büyük engel olduğunu ve yolsuzluk doğurduğunu kaydetti.
KÖKÜ DEVLETÇİ SİSTEM:
Yolsuzluk olgusunun kökeninde devletçi sistem ve bu sistem içinde keyfi karar yetkisini elinde tutabilen bir birliktelik yattığını belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: ‘Şimdi hükümetimizden kararlı bir şekilde siyasi iradesini göstermesini bekliyoruz. Bu da ancak (yapanın yanına kar kalmayacağı) bir adalet reformu ve kamunun verimli çalışmasının temin edecek kamu yönetim reformunun tesisi ile mümkündür. Ancak, mevzuattan arındırma reformu yapılmadan da bu reformların beklenen faydayı sağlaması güçtür. Bu nedenle mevzuatımız gereksiz kanun tüzük ve yönetmeliklerden arındırılmalı ve kalan yasal düzenlemeler birleştirilerek birbirine aykırı hükümler kaldırılmalıdır.’
Vorking: Yolsuzluk ekonominin kanseri
DÜNYA Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadelede gerçekten büyük bir ilerleme kaydettiğini vurgularken, ‘ancak daha fazla çalışılması ve daha fazla şeyler yapılması gerekiyor’ dedi. Vorkink, yolsuzluğun bir kanser olduğunu ve bu kanserin, ekonomi ve toplumun birçok unsurunu etkilediğini söyledi. Vorkink, yolsuzluğun, ekonomik ve sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel olduğunu da belirtti. Vorkink, yolsuzluğun yatırımcıları korkutup kaçırdığını, kamu kaynaklarında eşitsizliği artırdığını, kamu idaresinin etkinliğini azalttığını, insanların kanunlara olan inancını yıprattığını, istikrarsızlığa ve toplumsal huzursuzluğa yol açtığını belirtti. Vorkink, hatta bu durumun son zamanlarda Kırgızistan, Özbekistan, Gürcistan, Filipinler ve Ukrayna gibi ülkelerde hükümet değişikliklerine de yol açabildiğini belirtti. Yolsuzluğun en fazla yoksullara zarar verdiğini, en fazla acı çeken ve zarar gören kesimin yoksullar olduğunu vurgulayan Vorkink, hükümet, özel sektör ve sivil toplum işbirliğinin yolsuzlukla mücadele için son derece önemli olduğunu söyledi. Keyfi olarak kullanılan gücün, yolsuzluk ve rüşveti tetiklediğini ifade eden Vorkink, her ülkede yolsuzluk olduğunu anlatırken ‘hedef yolsuzluğu azaltmak, ortadan kaldırmak değil’ dedi.