Türkiye’de geliştirilen ürünü kamuda ‘Önce ihraç et’ diye geri çeviriyorlar

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’de geliştirilen ürünü kamuda ‘Önce ihraç et’ diye geri çeviriyorlar
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2011 00:00

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, kamuda Türkiye’de geliştirilen yeni ürünleri satın almama alışkanlığı olduğunu belirtti. Ergün, “Adam yeni bir tıbbi cihaz geliştiriyor, kamu ‘Sen bunu daha önce kime sattın’ diye soruyor. ‘Önce ihraç et, sonra bize gel’ diye gönderiyorlar” dedi.

Haberin Devamı

BİLİM Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, artık kamunun projelerini, yüksek satın alma gücünü, organizasyon kabiliyetini sadece bazı ürünleri ucuza satın almak için kullanmayacaklarını belirterek, kamu alımlarında devletin Ar-Ge desteğiyle geliştirilen ürünlerin alınmasına özen gösterileceğini söyledi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), ‘Dalgaları Yöneterek Geleceği Tasarlamak’ konulu kongresinde konuşan Ergün, “Eğer dalgaları yöneterek geleceği tasarlayacaksak, önce dalga geçmeyi bırakmamız, işi ciddiye almamız lazım. Özel sektör dalga  geçmeyi bırakacak, işine dört elle sarılacak. Kamuysa, kamu da dalga geçmeyi bırakacak. Herkes birbiriyle paralel düşünecek ki, dalgaları yönetelim ve geleceği ona göre tasarlayalım” dedi.
Kamu alışkanlığını değiştirmeli
Özellikle dış ticaret açığı verilen bazı sektörlerde KOBİ’leri büyümeleri ve Ar-Ge  becerilerini artırmaları için desteklediklerini belirten, Ergün şunları söyledi: “Örneğin tıbbi cihaz sektöründe Türkiye’yi ithalatçı konumdan çıkarıp üretim ve teknoloji merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Yeterli potansiyele sahibiz. Ancak kamuda kendi geliştirdiğimiz, teknolojileri kullanmama alışkanlığı var. Devlet olarak Ar-Ge çalışmasını desteklemişiz, ortaya bir ürün çıkmış, firma kamu ihalesine giriyor, kamu otoritesi bazen ‘İş bitirme belgesi var mı, sen bunu kime sattın’ diye soruyor. Firma sahibi de, ‘Biz bunu yeni geliştirdik. Beni destekleyen de devlet’ diyor. Ancak hâlâ, ‘Yok, sen git bunu dünyanın başka yerlerinde elaleme sat, sonra biz bakalım. O zaman gelebilirsin’ diyor. Yurtdışında bazen devletin destek olması referans sayılıyor ve firmalarımız satış yapabiliyor.”
Duvar örmeyin, rüzgargülü yapın
Türkiye’de üniversitelerin bilginin ticarileşmesi konusunda odaklanması gerektiğini ifade eden Ergün şöyle konuştu: “Zenginliğin gerçek kaynağı olarak bunu görmeye ihtiyacımız var. Bunu göremezsek, değişim rüzgarlarını hissetmemiş oluruz. Değişim rüzgarlarından korkup etraflarına duvar örenler, o duvarın altında  kalır. Değişim rüzgarlarını bir fırsat olarak görmek, duvar örmeyi bırakmak, rüzgar gülü yapmak lazım. Türkiye’de birbiri ile yakın olan sektörlerin temsilcileri birbirini tanımıyor. Bunu sağlayarak elde edeceğimiz sinerjiden yararlanmalıyız. Bu amaçla önümüzdeki hafta asansör firmaları, inşaat sektörü temsilcileri ve TOKİ yetkililerini bir araya getireceğiz. Türkiye’den asansör markanın çıkması için neler yapılabileceğini değerlendirecekler. ”
Markada lider oluruz

Haberin Devamı

Son yıllarda bilim ve teknoloji kapasitesini artırmak için yürütülen programların sonuçları hakkında bilgi veren Nihat Ergün, “Şu andaki rakamlara göre 2011 sonunda 100 binin üzerinde marka başvurusuyla Türkiye Avrupa’da ilk sıraya yükselmiş olacak. Türkiye’deki patent başvurusu artış hızı da gelişmiş ülkelerin çok üzerine çıktı” dedi.

Haberin Devamı

Petrokimya ve otomitivde milyar doları bulan yatırımlar gelecek

NİHAT Ergün, dünyada önemli sermaye kaynaklarının yeni yer ve yatırım arayışları içerisinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Her gün değişik firmaların ‘Türkiye’de ne yatırım yapabiliriz’ diye araştırmalar yaptığını görüyor ve biliyoruz. Önümüzdeki yıl özellikle petrokimya  ve otomotiv gibi katma değeri yüksek sektörlerde ciddi yatırımlar bekliyoruz. Bu konuda görüşmelerimizin sürdüğü şirketler var. Milyar dolarları bulan yatırımlar bunlar.”

Sanayimiz su üstünde kalıp yüzmeyi öğrendi

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Ar-Ge, teknoloji geliştirme, inovasyon gibi, küresel rekabetin ana  unsurlarının, sanayicinin gündeminde ilk sıralarda yer aldığını söyledi. Küçük, şöyle konuştu: “Sanayimizin yüzme öğrenmek üzere derin sulara atılan bir insanın durumuna benzetebiliriz. Zorluklara, eksiklere rağmen sanayimiz, bir şekilde su üstünde kalmayı ve hatta yüzmeyi başardı. Hedefimiz artık, sanayimizi, çok daha uzun mesafeler kat edebilen, tekniği güçlü, kondisyon sahibi bir yüzücüye dönüştürmek.”

Haberin Devamı

9 ayda 1.1 milyon kişiye iş sağladık

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, küresel çalkantı döneminde Türkiye ekonomisinin dinamizmini ve direncini kanıtladığını belirterek,  “Bu yılın ilk 9 ayınhda sadece özel sektör 1 milyon 100 bin kişiye iş sağladık” dedi. Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: “Eskiden birçok girişimcide gördüğüm ‘Acaba yapabilir miyim’ ürkekliği, artık ‘Yaparım, hem de en iyisini yaparım’ anlayışına dönüşüyor. Şimdi yapmamız gereken, bu kendine güven kazanma sürecini, iyi bir ekosistemle desteklemek. Girişimcinin içinde bulunduğu ortamı hızla iyileştirmemiz, sırtına koyduğumuz yükü hafifletmemiz gerekiyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!