Güncelleme Tarihi:
JAMES Dean de Mick Jagger da giydi... Yüzlerce filmde yıldızların ayağında göründü hem de asla öyle bir çabası olmadığı, yıldızlara ayakkabılarını giymeleri için para ödemediği halde. Bazıları 102 yıllık tarihe sahip markayı ‘milyonlarca yüzü olan aynı ayakkabı’ sözleriyle tanımlıyor. Avrupa’da markanın en büyük pazarı İtalya ve Türkiye’de ilk 10’da yer alıyor. Dünyada bulunmadığı ülke yok gibi ama özellikle son 10 yıldır Converse’in dünyada yeniden yakaladığı başarı dikkat çekiyor. 2004 yılında Nike ile birleştiğinde ruhunu kaybedeceği endişeleri yayılmıştı ama boşa çıktı. Avrupa’daki ‘klasik Türkiye algısı’nı yıkmak için bütün distribütörlerini İstanbul’da toplayan Converse’in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkan Yardımcısı Hans Van Willige sorularımız yanıtladı.
Onlarca kuşak giydi
* 102 yıl ve aynı ayakkabı. Bu kadar nesil bu markada ortak neyi buldu?
- Köklü bir tarih ve miras var ama bizde tekrar yok. Her zaman değişiriz. Aynı ayakkabı ama yüzlerce kez tasarlandı. Pek çok insan, onlarca jenerasyon bununla büyüdü. Çok da demokratik, ulaşılabilir bir marka... Markanın bağımsızlık, özgürlük, kendin olmak ve özgün olmak gibi değerleri var. Markanın özü iyimser isyankar. İyimserlik de asilik de insanın doğasında var. Cinsiyetten bağımsız bir marka. Sadece bazı renkleri kadınlar daha çok tercih ediyor ama modellerin çoğu uniseks. Cinsiyetler arasında eşitlik sağlayan ilk markalardanız. Bir gerçek var: İnsanlar ayakkabı sever.
Sizi tanısınlar istedik
* Bu toplantıyı neden İstanbul’da yaptınız?
- Hollanda’da yaşıyorum. Avrupa’dan bakınca Türkiye’ye karşı belli bir bakış açısı var ama buraya gelince farklı enerjiyle karşılaşıp şaşırıyor insan. Tarih ve insanların tavırları, toplumdaki kadın varlığı çok güçlü ama Avrupa bunu bilmiyor. Biz de Avrupa’daki distribütörleri İstanbul’da toplamaya karar verdik. Ayrıca İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti. Bir araya gelmek için daha iyi bir neden olmaz.
Türkiye’de hızlı büyüyor
* Türkiye’de faaliyetleriniz nasıl gidiyor?
- Türkiye’de marka bilinci yüksek. Fiyat çok önemli değil, istediği ürüne çok para vermeye hazır bir kitle var. Türkiye her yıl çift haneli büyüdüğümüz bir pazar. Türkiye’de yüzde 10-20 arası büyüme yakaladık her yıl; bütün Avrupa’da en hızlı büyüdüğümüz ülke. 2009’da ise tüketici satın almayı sürdürdü, istikrarlı bir yıldı. 2010’da çok iddialı ve sağlıklı bir büyüme bekliyoruz. Buradaki distribütörümüz yüzde 42 büyüme bekliyor.
* Benzer büyüme beklediğiniz başka bir ülke var mı?
- Bize bu büyümeyi vadeden buradaki ortağımız. Böyle bir büyüme rakamını Avrupa’da ya da dünyada başka bir yerde beklemi-yoruz. Bu mümkün değil.
Krizde diğerleri süründü biz pazar payı artırdık
* Global krizi en çok nasıl hissettiniz?
- Global kriz, resesyon ve belirsizlik dönemlerinde insanlar güvendikleri isimlere dönerler. Biz de krizde piyasanın tersine pazar payı artırdık. Finansal darboğaz nedeniyle pek çok marka ve firma krizde süründü. Biz krizden nasıl etkilenilmez konusunun örneğiyiz. Örneğin Yunanistan’da hâlâ gayet güzel gidiyoruz.
Çevre ülkelerde Türkiye ile büyüyecek
CONVERSE’in Türkiye distribütörü Conteks’in Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Gözalan, Türkiye’de Converse’in faaliyetlerine 1987’de başladığını söyledi. Conteks Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Gözalan, çevre ülkelerle de ilgili görüşmeler yaptıklarına değinerek, “Türki cumhuriyetlerde birlikte iş yapma planı var. Orada distribütör olarak faaliyet göstermemizi konuşuyoruz” dedi.
Ailece giyip test yaparız
* Markanın ciddi koleksiyonerleri de var, değil mi?
- Evet. Örneğin bir arkadaşımın 50 çift Converse’i var. Aynı modelden birkaç çift alıyor. Bir çifti orjinal kutusunda saklıyor. Evinin alt katı müze gibi bu ayakkabılara ayrılmış durumda. Ve bir gün çok kötü bir şey oldu: Evini su bastı. Adeta yıkıldı. Bu benim yakından tanıdığım biri. Ama pek çok koleksiyoner var. Converse’lerine isim koyanları gördüm. Duygusal bağ çok güçlü...
* Sizin kaç çift ayakkabınız, kaç çift Converse’iniz var?
- Yaklaşık 100 çift Converse ve Nike’tan oluşan ayakkabım var. İki kızım, oğlum ve eşimle bütün yeni modelleri test ederiz. Ailemden aldığım geri dönüşün epey faydasını görüyorum.
Gençliğinde başlayıp asla bırakamayanlar var
* 70 yaşında insanlar da giyiyor, biliyoruz ama markanın en çok hitap ettiği yaş grubu hangisi?
- Bizde markanın yaş kitlesi yok. En çok 12-24 yaş arası tüketicimiz var ama bu marka zihin yaşıyla ilgili. Gençliğinde başlayıp asla bırakamayanlar var.
* Ülkelere göre farklılaşan tercihler...
- Renk tercihleri farklı; Güney’de canlı renkler, Kuzey’de ise daha sakin renkler tutuluyor.
* Türkiye’de bir farklılık var mı?
- Skateboard ayakkabıları çok satmıyor. Türkiye’de popüler değil.