Güncelleme Tarihi:
GABRIELLE “Coco” Chanel’in 1909 yılında Paris’te kurduğu haute couture firması Chanel, hâlâ aile şirketi olarak kalmış, borsaya sıcak bakmayan ender markalardan biri. Güzellikten kozmetiğe, giyimden ayakkabı, çanta ve mücevhere çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olan markanın cirosunu kimse bilmiyor. Dünyanın en değerli lüks markaları arasında yer alan Chanel’in en büyük pazarı Fransa, ABD, Japonya ve en hızlı büyüdüğü pazarlar ise Rusya ve Çin. Türkiye’de güzellik işine 20 yıl önce giren, ilk küçük butiğini Kanyon’daki Harvey Nichols’ın içinde 3 yıl önce açan Chanel’in Avrupa Başkanı Didier Sabas sorularımızı yanıtladı.
Kimseyle yarışta değiliz
* Türkiye’ye geç kaldığınızı düşünüyor musunuz?
- Hayır geç kalmadık. Bizim için geçerli olan Chanel zamanıdır. Doğru zamana ve yola kendimiz karar veririz. Kimseyle yarışta değiliz. Küçük bir butik açabilirdik 10 yıl önce öyle yapmadık. Nişantaşı ikinci mağaza ama böyle bir yer bulmak kolay değil. Bağdat Caddesi’ni gezdim. Harika bir yer. Orayı da değerlendireceğiz. Ankara’yı da düşünüyoruz. Biz Türkiye’de Türklere ulaşmak istiyoruz. Bodrum’da ya da başka bir yerde turistlere satmak gibi bir amacımız yok.
Yaygınlık rüyayı öldürür
* Vaktinde geldiniz yani?
- Her yerde olarak iyi hizmet veremezsin. Bu mümkün değil. İnsanların ve markaların limitleri vardır. Çok zorlarsan sonuç kötü olur. Bizim ilk olma iddiamız yok.
* Türkiye’de en fazla kaç mağaza açarsınız?
- İspanya’da 2, Almanya’da 5, İtalya’da 5 butik var. Bir ‘altın’ sayı yok. Türkiye büyük bir ülke. Her yerde olamayız. Bu rüyayı öldürür. Her yerde bulursam neden Chanel alayım. Bazıları Ulan Batur’da (Moğolistan) mağazamız var diye övünüyor. Her yere açılıp, saçılmak istemiyoruz. Bunun yerine İstanbul’da adam gibi olmayı tercih ederiz. Türkiye gelişimimizde ve büyümemizde kilit rol oynayacak ülkelerden biri. Şu ana kadar belkediğimizin çok üstünde bir performans gösterdi. Sofistike bir pazar.
Bağdat Caddesi modern
* Genel olarak Türkiye’de nasıl bir izlenim edindiniz?
- Bağdat Caddesi’nde gördüğüm modernite inanılmaz. Fransa’daki bazı şehirlerden çok daha modern. Bu, tam olarak Fransa’da bilinmiyor olabilir. İnglitere’den, Avrupalı ülkelerden bir farkınız yok. Tek farkınız daha büyük bir potansiyeliniz var. Kısa sürede büyük değişimler oluyor. Çok gelişen bir ülke... Burada uzun bir hikayemiz olacak.
Hep aynı oyuncular, istesen de kaçamazsın
* Çevrenizdeki markalar konusunda ne kadar seçicisiniz?
- Her yerde aynı oyuncular var. Lüks caddesi dediğiniz belil markalarla dolu işte. Hep aynı oyuncular. Zaten tüketici de belli bir atmosfer istiyor. Biraz herkes birbirini izler. İşte İstinyePark’ta hepimiz bir aradayız. Bizim için önemli olan sadece en iyi yerde olmak.
* Örneğin McDonalds’a komşu olmak ister miydiniz?
- McDonalds’ı seviyorum. Nişantaşı’nda İstinye’de McDonald’s yok yakınlarda. Özellikle kaçınmıyoruz ama zaten olmuyorlar. Toplam duygu önemli. Ama çevrede küçücük butikler olur. Bunu da kafaya takmayız.
Karl Lagerfeld Chanel’dir, ona minnettarız
* Karl Lagerfeld belgeselinde Chanel’de çalışmaya başladığında markanın uyuyan, hatta horlayan güzel olduğunu söylemişti.
- Bunu o zaman için söylüyor. Yaptığı yenilenme için ona minnettarız. Karl Chanel’dir. Sokakta görenlerin tepkisini bir bilseniz. Gerçek bir efsane, bir ikon. Markanın anahtarı Karl’dır.
* Bazen markanın önüne geçtiğini düşünüyor musunuz?
- İşlerimizin gelişimi çok etkileyici boyuttu ama başarımızın anahtarı Karl Lagafeld’dir. Eşsiz biri. Parfümden, güzelliğe, saatten giyime her yerde onun eli var. Lagerfeld yılda 6 koleksiyon hazırlıyor. Bence biz bu alanda da çok az lüks markadan. Aslında kimseyle karşılaştırılamaz durumdayız. Kurucumuz Coco
Chanel bir efsane. Karl başka bir efsane. Bu efsaneler bizi ulaşılmaz
kılmıyor. Aslında hikayeler markaya değer katar.
Chanel asla borsada işlem görmeyecek
* Neden halka açılmıyorsunuz? Ya da bir yatırım fonuna bir kısım hisse satmıyorsunuz?
- Borsada işlem gördüğünüzde yatırımcıları, piyasayı ve moda ile ilgisi olmayan daha bir sürü şeyi dikkate almak zorunda kalıyorsunuz. Karar verirken tüm hissedarların fikrini almak gerekiyor. Bizim böyle bir derdimiz yok. İşler kötü gittiğinde, örneğin global kriz döneminde, biz yatırım yapmayı sürdürdük. Borsada kısa vadeli düşünürsün, biz en az 10 yıllık planlar yapıyoruz. Evet para kazanman lazım ama bazen durum farklıdır. Bazı profejer finansal olarak felakettir ama başka türlü bir değer katar. Sadece bir Chanel var. Satmak kabus olurdu.
* Hermes’in yüzde 17’sini LVMH grubu aldı. Ve bundan rahatsız oldular.
- Ama eğer hisseleriniz borsada işlem görüyorsa ben de siz de alabilirsiniz. Herkes alabilir. Bizim hissemizi kimse alamaz çünkü borsada değiliz.
Fiyat ortalaması çok kişinin maaşını aşıyor
* Bir otomobil alınabilecek fiyatlara satılan ürünleriniz var.
- Bir ev veya araba fiyatına ürünler var doğru ama bunlar çok uzun saatler el işçiliğiyle üretilmiş özel parçalar. Bunlar bizim ana işimiz değil tabii ki. Genel olarak çantalarımızın fiyat ortalaması 600 Euro civarında. Evet bu pek çok kişinin bir aylık maaşından fazla ama böyle de bir şey var.
Lagerfeld’in İstanbul koleksiyonu 7 Aralık’ta
* Lagerfeld’in Paris-Byzantium (Bizans) koleksiyonu ne zaman çıkıyor?
- Paris-Byzantium koleksiyonu 7 Aralık’ta tanıtılacak. Karl, bu konelsiyonda İstanbul’dan esinlendi. Daha önce Tokyo ve Şanghay için de yapmıştı. Buradan ilham almamak mümkün değil.
* Bu koleksiyonun tanıtımı için İstanbul’da defile olacak mı?
- Olabilir. Harika olur hem de.