Güncelleme Tarihi:
CURVE ID ile Levi’s’ı daha geniş kitlelere ulaştıran ekipte yer alan Vietnam asıllı You Nguyen’i transfer eden Benetton’un aynı ruhu daha modern bir yüzle sunması bekleniyor. Benetton Kreadif Direktörü You Nyugen’in dünya basınına tanıtıldığı toplantıda Benetton Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Alessandro Benetton sorularımızı yanıtladı.
- Türkiye’ye gelen ilk yabancı markasınız. Sizin gözünüzden Türkiye’yi dinleyebilir miyiz?
- Türkiye’ye 1985’te geldik. Türkiye en başarılı deneyimlerimizden biri. İhracat girişimimiz açısından da önemli bir deneyim. İyi bir egzersiz. Çok büyük bir başarıya sahibiz. 120 ülkede faaliyetimiz var ve Türkiye en büyük ilk 5 pazarımızdan biri. Boyner yerel partnerimiz ve şu anda 120 mağazamız, 100 milyon Euro civarında ciromuz var. Türkiye’deki yapıyı pek çok ülkede model olarak görüyoruz. Türkiye bizim için referans alınacak bir ülke.
İlham verici ülke
- Hangi açıdan model olarak alınabilir?
- Lokal partner, lokal üretim, başarılı perakende ağı... İlham verici bir ülke.
- Geleceğe dönük beklentileriniz neler?
- Türkiye genç nüfusuyla büyük gelecek vaat ediyor. Aynı zamanda Doğu’ya açılan kapı. Biz Türkiye’de hem global hem de lokal bir markayız. Türkleştik.
- Benetton nasıl Türkleşti?
- Kendi felsefemizi, DNA’mızı kaybetmeden Türkleştik. Rengarenk ve çok çeşitli insanlardan oluşan Türkiye bir yerde Benetton gibi; çok benziyorlar. “Benetton Türkiye’yi seviyor” kampanyamız çok beğenilmişti. Duygularımızda çok samimiydik.
Türk markalara dünyada yer var
- Globalleşmeye çalışan Türk markalar dünya pazarlarında yer bulabilir mi?
- Bu endüstri yeni gelenlere hep açıktır. Bakın en büyük oyuncuların bile pazar payı dünya genelini dikkate aldığınızda yüzde 1’i bile geçmez. Aslında pazarın karmaşası da bundan kaynaklanıyor. Giyinmek çok temel bir ihtiyaç. Modayla taçlanan bu ihtiyaç dünyanın her yerinde var ve var olmaya devam edecek. Türk markalar için de elbette dünyada yer var.
- Türkiye global ve yerel rakipleriyle farklı bir pazar mı?
- Bizim her ülkedeki tecrübemiz farklı. Her ülkenin kendine özel durumları var. Bazı ülkelerde sadece global rakipler var bazılarında ise yerel rakipler de bulunuyor. Biz renkleri icat ettik. Özgürlüğe vurguyu icat ettik. Değerlerimiz var. Üstelik bunlar sadece pazarlama stratejisi değil, oldukça içselleştirilmiş değerler.
Çöp yaratan ‘hızlı moda’ işinde asla olmayacağız
- Hazır giyimde ‘fast fashion’ (hızlı moda) ile her şey değişti. Benetton’un yıllar içinde basit çizgisinden daha trendy koleksiyonlara kaydığını gördük. Hızlı modaya uyarlayabilir misiniz kendinizi?
- Pazarda her ne olursa olsun biz hızlı geri dönmek zorundayız. Tüketiciyi iyi anlamalı, onların beklentisini vermeliyiz. Biz moda yapıyoruz. Ama hızlı moda nedir ona da bakmalı. Hızlı moda dediğimiz insanların bir t-shirt’ü 2-3 kez giyip çöpe atması mı? Bu modanın nesi hızlı? Bu çöp modasıdır. Çöp yaratan modadır. Orada asla olmayacağız. Bir kere bu bizim felsefemizle, değerlerimizle çelişiyor. Dünyanın sınırlı kaynaklarının böyle heba edilmesi de yanlış. Her marka kendi değerlerini yaratıyor. Bizim değerlerimiz bunlar. Hayat bir dönüşüm ve buna saygı duymalıyız.
Babam gizli emekli ama şirket için büyük değer
- Luciano Benetton, emekli olacağını söylüyor ama sanki bu hiç olmayacak gibi…
- Babam eskisi kadar işte aktif değil. Teknesiyle dünyayı geziyor, hayatın tadını çıkarıyor. Hayatını yaşaması bizi de sevindiriyor çünkü bütün ömrü çalışmakla geçti. Kendisi için gizli emekli diyebiliriz. Bizim için varlığı çok önemli ve kıymetli. Tecrübesi, zekası, olayları yorumlayışı ve bakış açısı tartışmasız bize değer katıyor. Bu değeri kaybetmek istemeyiz.
İşadamı olarak ve siyaseten ‘birleştiricilik’ isterim
- 120 ülke ile en yaygın markalardan birisiniz. Ülkeler arası nasıl farklılıklara tanık oluyorsunuz?
- Dünya değişeli çok oluyor. Trendler tamamen global. Dünyanın her yerinde insanlar aynı trendleri takip ediyor. Neyin, nereden başladığını bilmek de zor. Artık ülkeler arasındaki tek fark iklimler, mevsimler. Siyasi bakış açısıyla da bir işadamı olarak da dünyanın birleştirici şeylere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Ayrıştırıcılara değil.
Tunus’ta çalışanlar fabrikayı işgal etti Benetton duygulandı
- Tunus’ta üretiminiz var. Siyasi karışıklıklarda neler yaşandı?
- Tunus bizim önemli üretim merkezimiz. 5 bin çalışanımız var orada. Ve siyasi karışıklıklar yaşanırken çalışanlarımız fabrikayı işgal etti.
- İşgal mi ettiler? Neler oldu?
- İşgal anlamında işgal etmediler. Gece gündüz fabrikada kaldılar ve bir zarar görmemesi için kendilerini siper ettiler. Korudular. Bu bizi gerçekten çok duygulandırdı. Bu kadar sahiplenmeleri çok etkileyici. Elbette olacaklara engel olunamaz ama eğer saygılı davranmışsanız, bu size çabucak geri dönüyor. Şu anda her şey yolunda üretim devam ediyor.