Türkiye, B-20’nin gözdesi oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2010 00:00
Toronto’da düzenlenen G-20 Zirvesi ile eşzamanlı olarak süren B-20’de (Business Summit) Türkiye’yi Sabancı Holding Perakende Grubu Başkanı Haluk Dinçer’le birlikte temsil eden Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, “Brezilya, Hindistan, Çin ve Türkiye B-20 toplantılarının gözde ülkeleri oldu. Artık devletlerin alacağı kararlarla büyümenin devam etmeyeceği, büyümenin ve eski günlere dönüşün özel sektöre devredilmesi gerektiği konuşuldu” dedi.
Sorularımızı yanıtlayan Ferit Şahenk, B-20’nin, G-20 ile eş zamanlı yapılmasının önemine dikkat çekerken, “İşin güzel tarafı devletler, hükümetler özel sektörle birlikte yani gidişata karar verenlerle gidişatı yaşayanlar bir araya gelip gerçekleri tartışıp, en uygun formülleri bulmaya çalışıyorlar. Herkesin özünde istediği daha güçlü, daha temiz, daha eşit, temizlenmiş bir dünya ekonomisi” diye konuştu.
Türkiye bambaşka
Türkiye’nin küresel krizin etkilerini yaşayan tüm ülkeler arasında ayrışmış bütçesi ve bilançosuyla bambaşka bir yerde durduğunu vurgulayan Ferit Şahenk, şunları söyledi: “2001 krizinde yaşadığımız olaylar, aldığımız önlemler, bankacılık sektörünün yeniden yapılanması, bununla birlikte yapısal reformların yapılması burada çok etkili. B-20’de bu krizden belirli bir başarıyla çıkmış farklı özellikleri olan gelişmekte olan ülkelerden biri Türkiye. B-20 toplantılarında Brezilya, Türkiye, Hindistan ve Çin’in ön plana çıktı. Bu dörtlü B-20’nin en gözde ülkeleri olarak görülüyor.”
Özel sektöre devir
Ferit Şahenk, B-20 toplantılarında artık yavaş yavaş devletlerin alacağı kararlarla ve devletlerin yapacağı işlerle büyümenin devam etmeyeceğinin ortaya konulduğunu belirtirken, şunları dile getirdi: “Büyümenin ve eski günlere dönüşün özel sektöre devredilmesi gerektiği konuşuldu. Özel sektörün güdümüyle dünyadaki işsizliğin azaltılması, yatırımların özellikle de ticaretle ekonomilerin daha fazla güçlendirilmesi konusunda somut adımlar belirlendi.”
Tecrübelerimizi sordular gerçeklerimizi anlattık
FERİT Şahenk, B-20 toplantıları boyunca kriz dönemindeki tecrübelerine yönelik sorular sorulduğunu belirtirek, şunları anlattı: “Özellikle Türkiye’nin yapmış olduğu yapısal reformlar, derinliği ön plana çıkaran özelleştirmeler, devletin ekonomi üzerindeki ağırlığını yok edecek önlemler birçok ülkelerin almasını gerektiren ciddi tedbirler. Biz bunları paylaştık. Biz kendi gerçeklerimizi anlattık. Her ülkenin kendine has ekonomisinden hem de yapısallığından gelen kültürel ve sosyal gerçekleri var. Regülasyonları yeniden yapılandırırken bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledik.”
Borçları azaltırken büyümeyi öldürmeyin
DEVLETLERİN aldıkları canlandırma tedbirlerinin borçluluk oranları yarattığını belirten Ferit Şahnek, “Bunları kısacak tedbirler alırken büyümeyi öldürmemeleri gerekiyor. Hem Maliye Bakanları, hem iş dünyası bu konuda aynı görüşü paylaşıyor. Bundan sonraki odak noktasının dünyadaki ticaretin geliştirilmesi, yatırımların artık özel sektör tarafından yapılacak konuma getirilip, devletlerin bilançolarını düzelteceği döneme girilmesi yönünde olacağı tartışılıyor” dedi.
Herkese aynı elbise olmaz
İKİ gün süren B-20 toplantılarında ortaya konulan küresel bakış açısına ilişkin ise Ferit Şahenk şunları söyledi: “Dünyada evet kıpırdanma var ama riskler bitmedi. Herkes bu ekonomik problemlerin oluşmasında ev ödevini yapmış olan ülkelerin sorun yaşamaması korkusunu yaşıyor. Regülasyonun gereksiz yere orta çaplı şirketlere darbe vurmaması gerektiği toplantılarda konuşuldu. Ayrıca dünyadaki alışverişin, yatırımı azaltmaması için finans sektöründeki regülasyonların doğru yapılması gerektiği de tartışıldı. ‘Herkese aynı elbiseyi giydirmenin yanlış olacağı’ toplantılarda gündeme geldi.”
Türkiye bambaşka
Türkiye’nin küresel krizin etkilerini yaşayan tüm ülkeler arasında ayrışmış bütçesi ve bilançosuyla bambaşka bir yerde durduğunu vurgulayan Ferit Şahenk, şunları söyledi: “2001 krizinde yaşadığımız olaylar, aldığımız önlemler, bankacılık sektörünün yeniden yapılanması, bununla birlikte yapısal reformların yapılması burada çok etkili. B-20’de bu krizden belirli bir başarıyla çıkmış farklı özellikleri olan gelişmekte olan ülkelerden biri Türkiye. B-20 toplantılarında Brezilya, Türkiye, Hindistan ve Çin’in ön plana çıktı. Bu dörtlü B-20’nin en gözde ülkeleri olarak görülüyor.”
Özel sektöre devir
Ferit Şahenk, B-20 toplantılarında artık yavaş yavaş devletlerin alacağı kararlarla ve devletlerin yapacağı işlerle büyümenin devam etmeyeceğinin ortaya konulduğunu belirtirken, şunları dile getirdi: “Büyümenin ve eski günlere dönüşün özel sektöre devredilmesi gerektiği konuşuldu. Özel sektörün güdümüyle dünyadaki işsizliğin azaltılması, yatırımların özellikle de ticaretle ekonomilerin daha fazla güçlendirilmesi konusunda somut adımlar belirlendi.”
Tecrübelerimizi sordular gerçeklerimizi anlattık
FERİT Şahenk, B-20 toplantıları boyunca kriz dönemindeki tecrübelerine yönelik sorular sorulduğunu belirtirek, şunları anlattı: “Özellikle Türkiye’nin yapmış olduğu yapısal reformlar, derinliği ön plana çıkaran özelleştirmeler, devletin ekonomi üzerindeki ağırlığını yok edecek önlemler birçok ülkelerin almasını gerektiren ciddi tedbirler. Biz bunları paylaştık. Biz kendi gerçeklerimizi anlattık. Her ülkenin kendine has ekonomisinden hem de yapısallığından gelen kültürel ve sosyal gerçekleri var. Regülasyonları yeniden yapılandırırken bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledik.”
Borçları azaltırken büyümeyi öldürmeyin
DEVLETLERİN aldıkları canlandırma tedbirlerinin borçluluk oranları yarattığını belirten Ferit Şahnek, “Bunları kısacak tedbirler alırken büyümeyi öldürmemeleri gerekiyor. Hem Maliye Bakanları, hem iş dünyası bu konuda aynı görüşü paylaşıyor. Bundan sonraki odak noktasının dünyadaki ticaretin geliştirilmesi, yatırımların artık özel sektör tarafından yapılacak konuma getirilip, devletlerin bilançolarını düzelteceği döneme girilmesi yönünde olacağı tartışılıyor” dedi.
Herkese aynı elbise olmaz
İKİ gün süren B-20 toplantılarında ortaya konulan küresel bakış açısına ilişkin ise Ferit Şahenk şunları söyledi: “Dünyada evet kıpırdanma var ama riskler bitmedi. Herkes bu ekonomik problemlerin oluşmasında ev ödevini yapmış olan ülkelerin sorun yaşamaması korkusunu yaşıyor. Regülasyonun gereksiz yere orta çaplı şirketlere darbe vurmaması gerektiği toplantılarda konuşuldu. Ayrıca dünyadaki alışverişin, yatırımı azaltmaması için finans sektöründeki regülasyonların doğru yapılması gerektiği de tartışıldı. ‘Herkese aynı elbiseyi giydirmenin yanlış olacağı’ toplantılarda gündeme geldi.”