Nurten ERK
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2005 01:26
Modacı Dilek Hanif, "Paris'ten, Londra'dan Türkiye'ye özel elbise diktirmeye gelenler var. Türkiye, Avrupa'nın giyimine önem veren, lüks giysileri tercih eden zengin haute couture müşterisini çekebilecek potansiyele sahip" dedi.
MODACI Dilek Hanif, Türkiye'nin, Avrupa'nın giyimine önem veren ve lüks giysileri tercih eden zengin "haute couture" müşterisini çekebilecek potansiyele sahip olduğunu belirterek, "Bu müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek noktadayız" dedi. Orjinal tasarımlar ve tamamen el işçiliği gerektiren haute coutere giysilerin çok pahalı olduğuna işaret eden Dilek Hanif, dünyada bu sektörde faaliyet gösterenlerin artık ayakta kalmakta zorlandığını, Türkiye'nin bu noktada ucuz el işçiliği avantajını kullanarak öne çıkabileceğini belirtti.
LÜBNAN GİBİ OLABİLİRİZ:
Hanif, Türkiye'nin gerekli alt yapıyı hazırlayıp üzerine yaratıcılığı da eklemesi halinde, "haute couture"da Lübnan gibi bir cazibe merkezi olabileceğini söyledi. Dilek Hanif, "Türkiye'de haute couture ciddi bir sektör olabilir. El işçiliği Türkiye'de diğer ülkelere göre çok daha ucuz, bu da bizi onlara göre avantajlı hale getiriyor. Güzel bir altyapı oluşturarak dışarıya lüks abiye giysiler satabiliriz" diye konuştu.
AVRUPA BİZİ GÖZLÜYOR:
Dilek Hanif, haute couture giyinmeye özen gösteren ve yakından takip eden kesimin son yıllarda Türkiye'yi de yakından takip ettiğini belirterek, şöyle konuştu: "Paris'ten, Londra'dan bize gelen müşteriler oluyor. Bunların sayısı henüz çok fazla değil, ama zamanla artırabiliriz. Bu, Lübnan'da çok güzel yapıldı. Biz de normal hazır abiyeyi, lüks abiye haline dönüştürüp yurt dışına da satabiliriz."
BİR ELBİSEYE BİN SAAT:
Haute couture elbiselerin her birinin el işçiliği ve en az bin saatte hazırlanabildiğine dikkat çeken Dilek Hanif, şunları söyledi: "Haute couture kıyafet yapıyoruz diyebilmek için en az 20 kişinin tam gün sizinle çalışması gerekiyor. Ayrıca her yıl en az iki kez kendi tasarımınız olan ve en az 50 parçadan oluşan koleksiyon hazırlamalısınız. Haute couture, terzilik değil, çok özel bir kulvar. Dior, Chanel gibi gerçek Haute Coutere modaevleri aslında bir rüyayı satıyor. Bu modaevleri elbiseden değil, parfüm, çanta gibi ürünlerden para kazanıyor."
Haute couture nedir
HAUTE couture elbiselerin en büyük özelliği, bir adet dikilmesi. Giyecek kişinin vücut ölçülerine göre tasarlanan bu elbiselerin her şeyi elde dikiliyor. Elbisenin bir eşi daha olmuyor. Çok özel ve lüks kumaşlar kullanılıyor.
Kendi markasıyla hazır giyime girecek
MODACI Dilek Hanif, haute couture'ün yanısıra abiye elbisede hazır giyime de soyunuyor. Atölyesinde sınırlı sayıda üreteceği abiye giysileri önce İstanbul, daha sonra da diğer illerdeki belli satış noktalarında "Dilek Hanif" markasıyla satışa sunacak.
Dünyada 3 bin kadın haute couture giyiniyor
DÜNYADA 3 bin kadının haute couture elbise giydiğini söyleyen Dilek Hanif, Türkiye'de ise genellikle düğünler, mezuniyet törenleri ve özel günlerde modaevlerine gidildiğini belirtti. İstanbul dışında Türkiye'nin birçok yerinden müşterisi olduğuna işaret eden Dilek Hanif, gece elbiselerinin 2500
dolar, gelinliklerin ise 20 bin
Euro olduğunu söyledi.