Güncelleme Tarihi:
İklim krizi, uzun süredir farklı kıtalardaki pek çok ülkede hem yaşamı hem de tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Kuraklıklar ve sel felaketleri neredeyse her ülkenin gündeminde ilk sırada yer alıyor ve pek çok ülke, küresel anlamda taahhütlerini hayata geçirmek için yeni adımlar atıyor. Dünya gıda ve enerji kriziyle boğuşurken, aslında tüm konuların merkezinde yer alan ve sonsuz bir kaynak olmadığı için çok daha hassas bir noktada duran su krizi sessizce ilerliyor.
UNICEF’in son açıkladığı verilere göre, içme suyu kaynaklarının giderek tükenmesi nedeniyle çocuklara yönelik tehditler arttı ve iklim değişikliğiyle riskler yoğunlaştı. 2040 yılında yaklaşık 600 milyon çocuğun, su kaynakları son derece sınırlı olan bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Her gün beş yaşından küçük 800 çocuk, yetersiz su ve kötü hijyen koşulları nedeniyle hayatını kaybediyor. Tüm dünyada, kadınlar ve kız çocukları, evlerine su taşıma işinde toplam 200 milyon saat harcıyor.
SU İHTİYACI ARTIYOR
Dünya Su Konseyi’nin üyesi olan ve faaliyetlerini Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak sürdüren Türkiye Su Enstitüsü’nün (SUEN), Politika Geliştirme Koordinatörü Dr. Tuğba Evrim Maden, Türkiye’nin sanılanın aksine su zengini bir ülke olmadığını belirterek, “Hızlı nüfus artışı ve iklim değişikliğinin etkileriyle, su zenginliği ve fakirliğinin ölçüm aracı olan kişi başı düşen su miktarında ciddi düşüş yaşandı. Türkiye’deki genel su ihtiyacı, iklim değişikliği ve diğer etkenlerle artmaya devam ediyor. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı bin 346 m3. Bu değere baktığımızda diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’nin ‘su sıkıntısı’ yaşayan bir ülke olduğunu söyleyebiliriz. TUİK verilerine göre 2023 yılında Türkiye nüfusu 100 milyona ulaşacak ve kişi başına düşen yıllık su miktarı bin m3’ün altına düşecek. Bu verilerle Türkiye, gelecek 20 yıl içinde ‘su sıkıntısı’ çeken ülkeler sınıfından çıkıp ‘su fakiri’ ülkeler sınıfına girecek” değerlendirmesini yaptı.
KURAKLIK VE TAŞKINLAR 2022’NİN GÜNDEMİ OLACAK
Dünya gıda krizine çözüm ararken, kuraklık ve taşkınların sıklığındaki artışın, 2022 yılında önemli gündem maddeleri olması bekleniyor. “Atık suyun ve tarımdan dönen suların arıtılıp tekrar kullanımı, bulut tohumlama, deniz suyu ve acı suyun arıtılması, yağmur hasadı gibi alternatif su kaynaklarının kullanımı ve teknolojisinin geliştirilmesi gündemde yerini alacak” diyen Maden, “Son yıllarda su kaynaklarının çatışmalarda bir silah veya hedef olarak kullanımı sıkça gündemde yer aldı. Bu yıl özellikle Rusya-Ukrayna savaşında su kaynaklarının çatışma sürecinde kullanılma şekli veya etkilenme durumu dikkat çekecek” dedi.
‘SONSUZ BİR KAYNAK DEĞİL’
Dr. Tuğba Evrim Maden, çözüm önerisi olarak suyun yönetimine ve su israfının en aza indirilmesine dikkat çekiyor: “Tüm sektörlerde ve kullanıcılarda suyun sonsuz bir kaynak olmadığı konusunda farkındalığın yaratılması gerekiyor. Okullarda da bu konuda farkındalığın oluşması için faaliyetler gerçekleştirilmesi önemli. Suyun en fazla tüketildiği tarım sektöründe su tasarrufu sağlayacak modern sulama tekniklerinin uygunlanması; daha kaliteli ve daha çok ürün elde edilebilmesi için suyun verimli kullanımı ön planda tutulmalı.”