Turkcell'den 911 milyon dolarlık kar

Güncelleme Tarihi:

Turkcellden 911 milyon dolarlık kar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2006 13:46

Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, şirketin geçen yıl yüzde 78'lik artışla 911 milyon dolar net kar elde ettiğini açıkladı. Üçüncü jenerasyon için gerekli yatırımı yapacaklarını söyleyen Akpınar, lisansların bu yılın sonlarına doğru verileceğine dair duyumlar aldıklarını bildirdi.

Akpınar, 2005 faaliyetleri ve 2006 hedeflerine ilişkin düzenlediği sohbet toplantısında, dünyada 1 milyar 770 milyon GSM abonesi oluştuğunu, Türkiye'de ise 2005 Eylül sonu itibariyle GSM abone sayısının 41,9 milyon olduğunu, Turkcell'in burada yüzde 63, Telsim'in yüzde 22 ve Avea'nın yüzde 15 pazar payı bulunduğunu söyledi.
Fiyat ve tarifenin daha ön planda olduğu bir dönemden geçildiğini ifade eden Akpınar, “2005 yılında pazardaki rekabete rağmen kazanılan 4,5 milyon net aboneyle Turkcell abone bazını yüzde 19 artırarak, Türkiye'deki abone sayısını toplam 27,9 milyona getirdi” dedi.

2005 sonu itibariyle Turkcell iştiraklerini de içeren Turkcell grubu abone sayısının 32,1 milyon, Ukrayna'daki abone sayısının 2,5 milyon, Fin Tur'un abone sayısının da 641 bin net yeni abone kazanımıyla 6,1 milyon olduğunu kaydeden Akpınar, 2004 yılında 512 milyon dolar net kar elde eden şirketin geçen yıl yüzde 78'lik artışla, 911 milyon dolar net kara ulaştığını bildirdi.

Akpınar, kullanım seviyesinin yüzde 4 artmasıyla konsolide gelirlerde yüzde 33'lük büyüme kaydettiklerini belirterek, abone kayıp oranının 3 operatörlü bir pazarda yüzde 10,1'e çıkmasının makul olduğunu söyledi.
Turkcell'in 2005 cirosunun 4 milyar 269 milyon dolar olarak gerçekleştiğini bildiren Akpınar, abone başına düşen aylık dakika kullanım oranının bileşik bazda 2004 yılına oranla yüzde 4 artarak 67,7 dakika olduğunu, 2004 yılında 12,3 dolar olarak gerçekleşen abone başına elde edilen gelirin ise geçen yıl 13,2 dolara ulaştığını kaydetti.

ULUSLARARASI PAZARLAR

Muzaffer Akpınar Fin Tur'daki operasyonların başarıyla yürütüldüğünü, Azerbaycan, Kazakistan, Gürcistan ve Moldova'da agresif planlarını devam ettireceklerini, Turkcell'in Fin Tur operasyonlarından öz sermaye metodu ile muhasebeleştirilmiş toplam 67,6 milyon dolar net kar elde ettiğini açıkladı. Ukrayna'nın kendileri için çok önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Akpınar, burada yüzde 8 pazar payına sahip bulunduklarını ve Ocak 2006 itibariyle 540 milyon dolar değerinde uzun vadeli finansman sağlandığını anlattı.

Akpınar, Türkiye'de vergi konusunun Telekomünikasyon Kurumu ve Ulaştırma Bakanlığı'nın gündemine girdiğini, yetkililerin bu konu üzerinde çalışmasının mutluluk verici olduğunu ifade ederek, “Kısa zamanda olmasa dahi bazı endüstriler üzerindeki verginin azaltılması sürecine girileceğini düşünüyoruz. Bu sektörün de öncelikle ele alınmasını diliyoruz” diye konuştu.

Kayıt dışı telefonların kayıt altına alınması sürecinin tamamlandığını anımsatan Akpınar, “Bazı telefonları görüşmeye kapattık. Abonelik kaybetmedik. Bazı cihazların kullanıma kapanmasına sağladık” dedi.

2006 BEKLENTİLERİ

Muzaffer Akpınar, 2006'da pazarın yavaşlayan bir hızla büyümeye devam edeceğini, hat penetrasyonunun 2007'nin belki ilk döneminde yüzde 70'e ulaşacağının tahmin edildiğini belirterek, müşteriyi elde tutmaya odaklanacaklarını, brüt yeni abone alımında liderliklerini sürdüreceklerini, müşteri beklentileri ve gelir hedefleri arasındaki dengeyi koruyacaklarını kaydetti.

Akpınar, 2004'de 500 milyon dolar yatırım yaptıklarını hatırlatarak, “Yatırımı önemsiyoruz. Bugüne kadar lisans bedeli dahil yurt dışı yatırımlar hariç Türkiye'de toplam 4,8 milyar dolarlık yatırım yaptık. 2006 için sadece Türkiye'de 350 milyon dolarlık yatırım planladık” diye konuştu. 3. jenerasyonu hep birlikte beklediklerini ve gerekli yatırımları yapacaklarını kaydeden Akpınar, “Lisans yapılandırıldığı ve frekanslar verileceği zaman biz de mutlaka orada olacağız” dedi.

Telekomünikasyon dünyasının beklentileri gibi gerçekleşmesi halinde büyümenin devam edeceğini düşündüklerini ifade eden Akpınar, ”Ancak büyüme yüzdesi olarak geçen senelerdekinden daha konservatif olabilir. Marjları benzer seviyelerde tutmayı planlıyoruz. Her zamanki gibi maliyete duyarlı, sürate önem veren, coşkulu operasyonlara devam edeceğiz” diye konuştu.

"İRAN ŞU ETAPTA ÇOK KUVVETLE MUHTEMEL BİR PROJE OLMAKTAN OLDUKÇA UZAKLAŞTI"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Akpınar, İran konusunda geçen yıla göre daha olumsuz bir noktada bulunduklarını kaydederek, şöyle dedi: “Ama tamamiyle oradan çıktık mı, dosyayı kapattık mı? Hayır. Bunu da söylemiyoruz. İran çok önemli ve büyük bir pazar. Bizim için önemini her zaman devam ettirir. Ama şu etapta çok kuvvetle muhtemel bir proje olmaktan oldukça uzaklaştı. Yine de ilgimizi devam ettiriyoruz, gidiyoruz geliyoruz.”
Bir basın mensubunun Turkcell'in bağlı olduğu gruptaki gelişmelerin şirkete nasıl yansıdığına ilişkin bir sorusu üzerine, Akpınar, “Orası kendi yoluna, biz kendi yolumuza” demediklerini, Turkcell'in kendi başına bir kurum olduğunu, kurum konuları gündeme geldiğinde ortakların kendi aralarındaki problemleri bir kenara koyduğunu ve kurumun menfaatlerini düzgün yönettiğini söyledi.

Akpınar, şunları kaydetti: “Bu şirket yaklaşık 3 yıl süren bir türbülansta kan kaybetmedi, kondisyon kaybetmedi. Hatta güçlenerek çıktı. Bizi hiç mi etkilemedi mi? Bizi bir ölçüde etkiledi. Belki şirketimizin bütün seviyeleri, kılcal damarları, bütün yapıları onlar etkilenmedi ama biz üst düzey yönetim olarak bu konuya muhatap olduk. En azından takip etmek durumunda kaldık. Böyle bir takip odağının bizim için de gündemden kalktığını, ortamın çevremizde biraz daha yumuşadığını, bunun da şirket için daha olumlu bir ortam olduğunu söylemek lazım.”

Akpınar, Turkcell'in 2005 yılında yeni servisleri dünyayla eş zamanlı abonelerine sunduğunu, bağlılık programlarının yıl boyunca devam ettiğini, “ÇalarkenDinlet”in 2005 yılının en popüler servisi olduğunu, Gnctrkcll'in yaklaşık 7 milyon üyeye ulaştığını anlattı.

2005 sonu itibariyle Turkcell'in Türkiye nüfusunun yüzde 96,5'ini ve coğrafyasının yüzde 77,8'ini kapsadığını bildiren Akpınar, ”Turkcell, uluslararası dolaşımda dünyada ilk 10 içerisinde, GPRS uluslararası dolaşımında ise roaming yaptığı operatör ayısında dünya birincisi” dedi.

Turkcell'in 2005 yılında 58 yeni uluslararası dolaşım ortağı, 84 yeni GPRS uluslararası dolaşım ortağı olduğunu kaydeden Akpınar, okyanuslarda konuşulur hale geldiğini söyledi.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Akpınar, 2005 yılında faiz giderlerinde önemli bir düşüş, faiz gelirleri, abone sayısı, ortalama dakikalar ve toplam ciroda ise artış olduğunu kaydetti.  22,5 milyon faturasız, 5,4 milyon da faturalı hat aboneleri bulunduğunu, büyümenin ön ödemeli tarafta olduğunu bildiren Akpınar, şunları kaydetti:
“Ciromuzun toplamında yüzde 80 ön ödemeli olmasına rağmen, ciroda yüzde 50'nin üzerinde pay alıyorlar. Türkiye'de ön ödemeli abonelerden geliri küçümsememek lazım. Bu trend böyle devam edecektir. Türkiye'deki ön ödemeli abonelerin 2006-2007'deki etkinliği mutlaka devam edecektir. Pazarın büyümesi ön ödemeli hatlarda devam ediyor.”

"NUMARA TAŞINABİLİRLİĞİNDE TÜRKİYE'DE DE BİR MALİYET  OLACAK DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

Telekomünikasyon Kurumu'nun 2006 ajandasında numara taşınabilirliği konusunun da bulunduğunu dile getiren Akpınar, numara taşınabilirliğinde dünyanın her yerinde ücret olduğunu, bu düzenin bir takım altyapı ihtiyaçları bulunduğunu söyledi.

Akpınar, “Dolayısıyla bir maliyet olacak. Bu, Türkiye'ye özgü bir şey değil, dünyanın her yerinde değişik maliyetler var. Türkiye'de de olacak diye düşünüyorum” dedi.  Yatırım yaparken rekabeti hiç dikkate almadıklarını vurgulayan Akpınar, şunları kaydetti: “Yaptığımız yatırımı eğer rekabete göre yapsaydık, herhalde çok daha az yatırım yapabilirdik ve rahatlıkla büyümeyi bir ölçüde sürdürürdük. Bizim genelde bu işlere bakışımız tekil, kendi stratejilerimiz çerçevesindedir. Biz bugüne kadar 'çok yatırım yapıyorsunuz” diye yatırımcılarımız tarafından çok sorgulandığımız dönem de hatırlarız. Bütçe veya rekabetten ziyade, planlarımızı, hesaplarımızı yaparken hangi ürün, hangi kapsama alanı, piyasadaki hangi deneyimi daha iyileştirmek adına yatırım yapabiliriz diye yola çıkıyoruz. Bunu yaparken önümüzdeki yıllardaki stratejimiz, bakış açımız değişmez.”

Akpınar, üçüncü jenerasyon lisanslarının bu yılın sonlarına doğru verileceğine dair duyumlar aldıklarını, yıl sonundan evvel bu konunun daha netlik kazanacağını tahmin ettiklerini belirterek, “Üçüncü jenerasyon lisansları ve şebekelerinin mutlaka ikinci jenerasyon şebekeleriyle birlikte, aynı numara, aynı SIM kart, aynı telefon ile yapılabilir halde lisansın yapılandırılması lazım. Çünkü şu andaki teknoloji buna imkan veriyor” dedi.

“ÜÇÜNCÜ JENERASYON BİR DEVRİM DEĞİL, EVRİMDİR”

Üçüncü jenerasyonun bir devrim değil, evrim olduğunu dile getiren Akpınar, bunun bir bedeli olacağını belirterek, “Ancak bu bedelin makul bir oranda olması lazım. Başlangıç fiyatı artı büyüyen cirodan zaten Hazine payımız var, 'pay alırız' şeklinde bakılmasının sağlıklı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

2006 yatırımları içinde üçüncü jenerasyon olmadığını belirten Akpınar, üçüncü jenerasyon fiyatının hangi kriterde belirlenmesi konusunda, nominal bir şey söylemenin doğru olmadığını, baştaki sabit ücreti mümkün olduğunca düşük ve makul tutmak, işi yürütmek, büyüyen işten vergiler çerçevesinde devletin pay almasını sağlamak gerektiğini söyledi.
Akpınar, “Bu hakikaten meşakkatli bir inşaattır. Yapılabilir ve faydalı bir ortam olduğunu biz hissediyoruz. Dolayısıyla gerçekten talepçisiyiz. Baştan makul bir fiyat, sonra da paylaşımlı bir model diyoruz” dedi.  Turkcell'in yüzde 50 pazar payı hedefini birkaç yıldır paylaştıklarını ifade eden Akpınar, “Diğer operatörlerin abone kayıp oranının yüzde 10,1'in çok çok üzerinde olduğunu biliyoruz, görüyoruz. Önemli olan ne kadar abone alıyorsunuz, ne maliyete alıyorsunuz, bunların sizdeki ömrü nedir, ömrün arz ettiği değer nedir, günün sonunda bunları kaybediyor musunuz, net abone bazında toplam cirodaki payınız ne?” diye konuştu.

Akpınar, şebeke içi tarifelerin haksız rekabete yol açacak boyutta agresif olup olmadığının sorulması üzerine de, maliyet mantığının, maliyet artı makul kar üzerine yapılandırıldığını ve buna çok duyarlı bir tarife ve fiyat modeli bulunduğunu ifade ederek, “Burada 'ne aşırılık, ne de çok düşüklük' şeklinde çok bilinçli yönetmeye çalışıyoruz” dedi.

UKRAYNA PAZARI

Muzaffer Akpınar, Ukrayna stratejilerine ilişkin olarak, şunları kaydetti: “Hep şunu söyledik, 1 ila 2 arasındaki aramız çok uzun. Çünkü pazara oldukça geç girdik. 1 ila 2 ve bizim aramızdaki arayı kapatacağız belki ama bizim orada 'illa birinci olacağız, ikinci olacağız şu tarihte' gibi bir hırstan ziyade, sürdürülebilir, 'ne zaman kendini taşıyabilir, pozitif nakit akışı üretebilir' şeklinde bir iş modelini önemsiyoruz. Biz bunu yaptığımız iş planlarımızda görüyoruz. Gelecekte bunu yapabileceğimize kesinlikle inanıyoruz. Ancak bu tarihleri henüz paylaşmıyoruz. Tahmin ediyorum birkaç çeyrek daha bu şekilde yolumuza devam edeceğiz.”

Ukrayna'da bir ortaklık ya da işbirliği çalışmaları olup olmadığının sorulması üzerine, Akpınar, şu anda gündemlerinde böyle çok somut bir vaka olmadığını belirterek, “Şu anda ihtimal olmamasına rağmen ileride öyle bir ortam oluşursa, o zaman masaya kim oturursa daha kuvvetli varlıklarla, o kadar da iyi bir netice çıkar. Bizim şu anda oradaki tek odağımız, varlığı iyi yönetmek” diye konuştu.

Turkcell çalışanlarının maaşlarına yapılacak zamma ilişkin bir soru üzerine de, Akpınar, bu konuda henüz karar vermediklerini belirterek, “Mart ayında yapıyoruz. İş planlarımızı yaparken hükümetin politikalarının neredeyse tamamını, belki ortalamalarda değil ama üst seviyelerde, satın almış bir şirketiz. Maaş politikalarıyla ilgili de bakıldığında, artık Türkiye'de 6 ayda bir yapılan gözden geçirmelerin yılda bire indirildiğini görüyoruz” diye konuştu.
Toplantıda, Turkcell'in Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatına tabi bulunduğu, Yönetim Kurulu'nun 2004 yılında aldığı karara göre, şirketin temettü dağıtım politikasının şirketin mali yapısı elverirse minimum yüzde 50 nakit temettü dağıtılması yönünde olduğu, 2006 yılıyla ilgili temettü dağıtım kararının ise Mart ve Nisan aylarındaki Yönetim Kurulu toplantılarında değerlendirileceği, 28 Nisan'daki Genel Kurul'da ise onaylanacağı bildirildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!