Turkcell’de yeni dönem

Yılbaşından itibaren Turkcell Genel Müdürlük görevini üstlenen Akpınar, düzenlediği tanışma toplantısında, şirket yönetiminde yenidenyapılanmaya gittiklerini söyledi.

Soruları da yanıtlayan Akpınar, Turkcell'in geçen yılın 9 aylık bölümündeki zararının karşılık ayırma zorunluluğundan kaynaklandığını vurgulayarak, operasyonel karlılığın ise negatif olmadığını bildirdi. 

Zor bir yıl olmasına rağmen, 2001'in nakit problemi yaşamadan atlatıldığını kaydeden Akpınar, ''Bu seneye çok parlak baktığımızı biliyoruz. Görevimiz elbette şirketi kara geçirmektir'' diye konuştu.

Geçen yıl abone başına düşen gelirde azalma görüldüğünü, buna abone sayısının artmasının yanında yaşanan krizin de neden olduğunu anlatan Akpınar, yatırımlarının büyük bölümünü tamamlamış olmalarındandolayı bu yıl için kontrollü bir yatırım bütçesi yaptıklarını anlattı. 

ROAMİNG KONUSU

Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, ''Ulusal roaming konusundaserbest rekabetten kaçmakla suçlandınız. Bu konuda pozisyon değişikliğiniz var mı? Ayrıca, diğer operatörlere roaming konusunda bakanlıkça söz verildiği söyleniyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz'' sorusu üzerine, böyle bir sözün verildiğini bilmediklerini vurguladı. 

Ticari olarak her konuya açık olduklarını da kaydeden Akpınar, şunları söyledi: 

''Ama maalesef bu ticari olmaktan uzaklaştı ve kural koyucu belirleyici olma yönünü seçti. Kural koyucunun ticari tercihleri, öngörüleri doğal olarak 2 tarafın birini yeterince mutlu edemeyebilirdi.

Bu konuyu çok mutlu olmadığımız için, sorumluluklarımız nedeniyle maalesef tahkime götürdük. Bu tür problemler yaşamaktan mutlu olmuyoruz. Bunun sonucunu beklemek lazım.''

Akpınar, ''Turkcell'deki yönetim değişikliğine kötü yönetildiği için mi gidildi?'' sorusu üzerine de Turkcell'in başarılı bir çizgisi bulunduğunu kaydederek, bu değişikliğin geçmişte olanlarla bir ilgisi olmadığını söyledi. 

Muzaffer Akpınar, ayrıca, müşteri sayılarını artırmak için diğer operatörlerin abonelerini cezbetmek gibi bir önceliklerinin de bulunmadığını kaydederek, ''Önümüzdeki oyun alanını bizim için için yeterli görüyoruz'' dedi.

DEVLETE DÜŞEN GÖREV VERGİ YÜKÜNÜN KALDIRILMASI

Turkcell'in cirosunun yüzde 70'den fazlasını devlete özel iletişimvergisi, Hazine payı, KDV ve diğer unsurlarla gelir kaynağı olarak aktardığını belirten Akpınar, devlete düşen görevin, sektörün liberalleştirilmesi için gerekli regülasyonların önünü açmak ve vergi yükünün kaldırılması olduğunu söyledi. 

Muzaffer Akpınar, ''Sektörünüzde 3 özel şirket vardı. Bir de kamu kuruluşu girdi. Bu durum rekabetin yönünü nasıl etkiliyor?'' sorusu üzerine, ''Bizim bu konudaki tutumumuz net, rekabetten yanayız. Rekabet olacak, rekabetin rasyonel, mantıklı ve eşit şartlarda olması lazım'' dedi. 

Akpınar, ''Eşit şartları bozan nedir?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:

''Bozan diyemeyeceğim, bozma riskini taşıyan diyelim. Aycell'in Türk Telekom ile yakınlığı, bir devlet kurumu kisvesi içinde oluşu, Bakanlarımızın o şirketle ilgili farklı hissiyatlarının olması bizi tedirgin eder.''

Sektörün Türk Telekom ile yoğun bir alışveriş içinde olduğuna işaret eden Akpınar, ''Bunların kol uzaklığında ve eşit şartlarda olması lazım. Bugün biz Aycell'in çok ciddi yatırımlar yaptığını duyuyoruz. Bu yatırımlar nasıl finanse ediliyor? Ne mantıkla yapılıyor? İş planı nedir? Bunların net olması lazım'' diye konuştu. 

2001'DE 2.1 MİLYON YENİ ABONE

Muzaffer Akpınar'ın verdiği bilgiye göre, Turkcell 2000 yılında 10.1 milyon olan abone sayısını 2001 yılında ekonomik durgunluğa rağmen 12.2 milyon kişiye yükseltti.

Dünyada halen 170 ülkede mobil iletişim sistemi ve 1 milyar da mobil iletişim abonesi bulunuyor. Bunların 800 milyonu GSM abonelerinden oluşuyor. 2004 yılında toplam mobil abone sayısının 1.6 milyara yükseleceği tahmin ediliyor.

80 milyondan fazla mobil internet kullanıcısına hergün 150 bin yeni mobil internet abonesi ekleniyor. Ayrıca, dünyada hergün 1.5 milyon cep telefonu satılırken, 700 bin yeni GSM abonesi oluşuyor. Heray 30 milyar kısa mesaj gönderiliyor. 

65 milyon nüfusuyla Almanya'dan sonra Avrupa'daki ikinci büyük pazar konumundaki Türkiye'de mobil penetrasyon oranı yüzde 29 düzeyinde bulunuyor. Avrupa'da bu oran yüzde 68 seviyelerinde. Bu da sektör için büyük bir potansiyel oluşturuyor.