Türkbank, arapsaçına döndü fatura 820 milyon dolar oldu

Güncelleme Tarihi:

Türkbank, arapsaçına döndü fatura 820 milyon dolar oldu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2002 01:53

1997'de el konulan Türk Ticaret Bankası (Türkbank) el konulması ve sonrasındaki satış süreci ile en ilginç ve karmaşık banka operasyonu oldu. 1997'de 820 milyon dolar zarar ile el konulan bankanın satış sürecinde yaşanan gelişmeler, dönemin hükümetini de sarstı.

TÜRK Ticaret Bankası (Türkbank), Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen bankalar arasında en tartışmalı iflas sürecini yaşayan banka oldu. Türkbank'ın TMSF'ye devri ile birlikte devletin yaklaşık 820 milyon dolarlık zararının doğduğu açıklandı.

İslam Ticaret Bankası adıyla 1913'de kurulan banka, 1937'de Türk Ticaret Bankası adını aldı. Mayıs 1997'de, özkaynaklarının erimesi nedeniyle sermaye arttırımına gidilen bankanın yüzde 84.5 oranındaki hissesi de TMSF'ye devredildi. Türkbank, 1998'de Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde satış için ihaleye çıkarıldı. İhaleyi, 600 milyon dolarlık fiyatla işadamı Korkmaz Yiğit kazandı.

ÇAKICI YARGILANMADI

Ancak, Alaattin Çakıcı'nın da devreye girdiği anlaşılınca, ihale iptal edildi. Skandalla birlikte Yılmaz Hükümeti sarsıldı, dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner, bakanlık görevinden düşürüldü. Yiğit ise ‘ihaleye fesat karıştırmaktan’ yargılanmaya başladı.

Türkbank davasında, Korkmaz Yiğit'in yanısıra Erol Evcil ve Hayyam Garipoğlu gibi isimler yargı karşısına çıktı. İlginç olan Türkbank olayını patlatan isim olan Alaattin Çakıcı'nın Türkbank davasından yargılanmamış olması. Çakıcı'nın, Fransa'da tutuklanması sonrasında Türkiye'nin Çakıcı'yı geri istemek için gönderdiği dosyada isminin olmaması, Alaattin Çakıcı'yı Türkbank davasından kurtardı.

Türkbank davasında son tutuklu, ABD'de yakalanıp Türkiye'ye getirilen Mustafa Kefeli'nin de salıverilmesiyle, bu davada tutuklu yargılanan hiçkimse kalmadı. Kefeli de Alaattin Çakıcı'nın adamları arasında sayılan isimlerdendi. Kefeli, Çakıcı'nın arkadaşı olduğunu ve yurtdışına kaçtığı ilk günden itibaren Çakıcı'nın parasını yönetmeye başladığını Türkiye'ye getirildiği gün açıklamıştı.

Bu olayın ardından da BDDK tarafından, bankacılık işlemleri durdurulan Türkbank'ın tasfiye kararı alındı. Ancak, BDDK'nın bu kararına, Türkbank Munzam Sosyal Güvenlik, Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı itiraz etti ve Danıştay'da bu kararın iptali için dava açtı. Türkbank'ın kaderi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), 15 Haziran 2001 tarihinde aldığı bir kararla değişti.

Bankanın, mevduat toplama ve bankacılık yapma yetkisi 1 Temmuz 2001 tarihinden itibaren bu kararla kaldırıldı. Hisselerinin yüzde 6'sı çalışan ve emeklilere ait olan bankanın, Muzam sandığı BDDK'nın aldığı bu karar için yürütmeyi durdurma davası açtı. Danıştay 10'uncu Dairesi ağustos ayı içinde BDDK'nın kararını geçici olarak durdurdu.

Bunun üzerine, BDDK karara itiraz hakkını kullandı. Danıştay, bu itiraz üzerine Ağustos ayında alınan kararı bozdu. Böylece, BDDK'nın kararı yürürlüğe girmiş oldu. Munzam Sandık bir üst merci olan Danıştay Dava Daireleri Genel kuruluna müracaat ederek, kapatmanın ekonomik değil, siyasi gerekçelere dayandığını ileri sürerek karara itiraz etti. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu ise, 8 Kasım 2001'de sandık lehine kararı bozarak bankanın yeniden faaliyete geçmesini onayladı.

BDDK ve Türkbanklılar tarafından karşılıklı olarak sürdürülen hukuki mücadele halen devam ediyor. Bu nedenle hakkında tasfiye kararı olan Türkbank, bir yandan tasfiye hazırlıkları ve işlemleri sürerken diğer taraftan da nihai hukuk kararını bekliyor. Diğer taraftan, Türkbank çalışanları ve emekli Türkbank mensupları yaklaşık 4 yıldır bankanın iflas etmediğini, iflas ettirildiğini savunmaktan vazgeçmedi.

Sezer, ‘tasfiye edin’ demişti

CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, BDDK'ya Türkbank'ın tasfiyesi önerisinde bulunmuştu. Sezer, Türkbank'ın Danıştay tarafından durdurulan tasfiye işleminin bitirilmesini istemişti. Sezer, Devlet Denetleme Kurulu (DDK) aracılığıyla BDDK'ya gönderdiği raporda, Türkbank için, ‘‘Yargı aşaması uzar. Tasfiye işlemi tamamlanmalı’’ önerisinde bulunmuştu.

Türkbank emeklisinin maaş çilesi bitmiyor

TÜRKBANK emeklileri, kasımda almaları gereken 3 aylık emekli maaşları için bankanın şubelerine müracaat etti. Vakıf tüzüğünün teminatı altındaki maaşlarının bankaca ödenmeyeceğini gazete duyurularından öğrenen Türkbank emeklileri, sabah saatlerinden itibaren bankanın Bahçekapı, Bakırköy ve Kadıköy şubelerinde toplanmaya başladılar. Bankanın Kadıköy'deki şubesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Türk Ticaret Bankası Munzam Vakfı Başkanı Celal Balabanlı, Emeklilik Sandığı Vakfı'nın emekliye ödediği maaşların alınamadığını belirterek, ‘‘Bu konuda merkez şubeden şubelere ödeme talimatı ve havale gelmedi’’ dedi. Balabanlı, Munzam Vakfı'nın vermiş olduğu aylık 200-300 milyon lira arasında değişen sosyal yardımın, bankanın İstanbul Şubesi'ne yatırıldığını bildirerek, şunları kaydetti: ‘‘Sosyal yardımın toplam tutarı olan 3 trilyon 200 milyon lira, diğer bir devlet bankasındaki hesaptan Türkbank'ın İstanbul'daki hesabına virman edildi ve şubelerdeki emekli hesaplarına havale talimatı verildi. Ancak talimat verildiği halde, birçok şubede henüz hesaplara geçmedi. Kadıköy şubesine havale geldi, ödemeler başladı.’’ Emeklilik Sandığı'nın, hesaptaki parasının yetersiz olduğunu 25 gün önce bankaya bildirerek, bankanın taahhüdü olan parayı ödemesini talep ettiğini anlatan Balabanlı, ‘‘Banka bu taahhüdü yerine getirmedi’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!