Oluşturulma Tarihi: Eylül 08, 2006 00:00
İstanbul’da devam eden CeBIT Bilişim Eurosia Fuarı’nda Türk yazılım firmaları da uluslararası vitrine çıktı. YASAD Bölgesi’nde stand açan 24 Türk yazılım şirketi geliştirdikleri teknolojiler ve yenilikçi fikirlerini sergiliyorlar. Fuarda Romanya, Bulgaristan, İran ve Pakistan’dan gelen heyetler, Türk yazılım sektörüyle işbirliği imkanlarını araştırmak için görüşmeler yaptı.
BİLGİ ve iletişim teknolojileri fuarı CeBIT Bilişim Eurasia’da, bu yıl yazılımcılar için ilk defa teşvik bölgesi oluşturuldu. Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Bölgesi’nde stand açan 24 Türk yazılım şirketi geliştirdikleri teknolojiler ve yenilikçi fikirlerini sergilediler. Bugüne kadar ’üvey evlat’ muamelesi görmekten yakınan Türk yazılım sektörü, yabancıların ilgi alanına girdi. CeBIT bilişim Eurasia fuarı çerçevesinde Romanya, Bulgaristan, İran ve Pakistan’dan gelen heyetler, Türk yazılım sektörüyle işbirliği imkanlarını araştırmak için görüşmeler yaptı.
İŞ BİRLİĞİ İSTEĞİ: Özellikle Pakistan ve Romanya’dan gelen heyetlerin Türkiye’yle işbirliği yapmak için çok istekli olduğunu söyleyen YASAD Başkanı Gültekin Günal, "Pakistan, outsourcing alanında çok güçlü ama ürün konusunda eksikleri var. Bu eksikliği Türkiye’nin kaynaklarıyla gidermek için işbirliğine sıcak bakıyor. Romanya da AB üyesi olma yolunda ilerleyen bir ülke. Romanya’yla kurulacak işbirliğiyle bölge ülkelerle de yazılım alanında ticaret yapabiliriz. Zaten bizi kasımda ülkelerine davet ettiler" dedi.
TEKNOPARK İNCELEMESİ: Pakistan ve İran’dan gelen heyetlerin İstanbul’daki teknoparkları incelediğini de vurgulayan Günal, bu yıl fuarın Türk yazılım sektörü için ciddi iş bağlantılarının yapılabileceği bir alan olacağını aktardı. Türk yazılım sektörünün büyüklüğü hakkında da bilgi veren Günal şunları söyledi: "600 milyon dolarlık pazarın yarısını uygulama yazılımları oluşturuyor. Bu 300 milyon dolarlık pastanın da yüzde 50’sini yerli şirketlerimiz yönetiyor. Esas katma değer yaratabileceğimiz alan da zaten burada. Türkiye yurtdışına da ihracat yapıyor. Üretimin yüzde 30’luk bölümü ihraç ediliyor. Ancak sektör desteklenmeli. Biz artık üvey evlat konumunu değiştirmeye başladık ama sektörün gücünün artırılması için gerekenler yapılmalı "
Yapay zeka ile gördüğünü tanıyan güvenlik sistemi 23 yaşındaki iki genç Kaan Kayabalı ve Demirhan Büyüközlü tarafından kurulan yazılım şirketi Kade Bilişim, CEBIT’te inovasyon ve yazılım bölgesinde güvenlik ve spor çözümlerini tanıttı. Yapay zekayla kurulan Rama Güvenlik Sistemi, objeleri tanıyıp hareketleri takip ediyor. Alışveriş merkezleri, otellerde ve spor merkezlerinde kullanılabilen sistem, olay sırasında gerekli alarmı veriyor. Sistem, bırakılan sahipsiz çantaları hemen tespit ediyor. ODTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren Kade Bilişim’in geliştirdiği sistem olan Rama Güvenlik, yapay zeka algoritmalarından oluşuyor. Objeleri tanıyıp hareketlerine anlam veren OSI teknolojisini kullanıyor. Rama Güvenlik’te, boğulma alarm sistemi, şüpheli kişi-çanta ve hırsızlı alarm sistemi,
trafik ve kalabalık denetleme-sayma sistemi bulunuyor. Rama Kayıt’ta ise, kendi maçlarını izlemek isteyenler otomatik, top takipli ve takipsiz anında DVD’ye maç kaydı yapabiliyor. Şirketin kurucuları Kayabalı ve Büyüközcü, sistemlerinin test aşamasında olduğunu, oteller, spor merkezleri ve alışveriş merkezlerinden talep aldıklarını söyledi.
Yazılım hackerlarını engelleyecek ürünOKYANUS Yazılım’ın geliştirdiği yazılım kopyalamayı önleyen O-Key Dongle, iki şifreli algoritma kullanıyor. Yazılımların yasal olmayan yollardan kullanılmasını ve dağıtılmasını engellemek amacıyla üretilen O-Key, yazılımdan gelen şifrelenmiş veriyi Rados Veri Akış istemi üzerinden alarak çözüyor ve gerekli kontrolleri yaptıktan sonra cevabı şifrelenmiş olaraka bilgisayara gönderiyor. USB cihazı şeklindeki ürün, bilgisayara takılarak kullanılıyor. Korsanları engelleyecek olan ürünün yazılımla beraber satılması düşünülüyor. Yazılım firmalarının ilgi göstermesi beklenen O-Key’in en önemli özelliği Rados veri akış sistemine sahip olması. Bu sistemle tekrarsız veri akışını sağlıyor.
Artık çamaşır makinası bile söz dinleyecekYÖNDATA’nın geliştirdiği ve şu anda tıbbi alanda kullanılan ’konuşma tanıma teknolojisi’ Dikte, 2008 yılından itibaren günlük hayatın bütün alanlarında kullanılmaya başlayacak. Nükleer tıp uzmanları, radyalog, pataloglar tarafından kullanılan tıbbı dikte ile uzmanlar, tüm raporları sadece bilgisayarlarına okuyup yazılı raporu birkaç dakika içinde alabiliyor. Konuşma tanıma sistemiyle ilgili ilk ürünün tıbbi dikte olduğunu söyleyen Yöndata yetkilileri, 2008’den itibaren de bu teknolojiyi herkesin kullanabileceği hale getireceklerini açıkladı. İki yıl içinde piyasaya çıkacak ’serbest dikte’yle herkesin tüm konuştuklarını bilgisayarın ekranında yazılı olarak görebileceğini vurgulayan yetkililer, bu sayede e-postanın bile sadece konuşarak gönderilebileceğini aktardı. Ayrıca, evdeki tüm aletler bu teknoloji sayesinde sözlü komutlarla çalıştırabilecek. Ürün, satın alınarak bilgisayara yüklenebilecek. Yetkililer, fiyatını da uzun vadede 300-350 dolara kadar indirmeyi planladıklarını ifade etti.
Cep telefonu turist rehberi olacakİSTANBUL’u gezmek isteyen turistler için bir ’cep telefonu’ yeterli olacak. ODTÜ’lü dört Türk mühendisin geliştirdiği ’Rotamobil’ uygulamasıyla cep telefonu artık turist rehberi olacak. Cep telefonuna yüklenebilecek bu uygulamayla istenilen mekanlar rahatça bulunabilecek. Tarihi yerler, kafeler ya da eğlence mekanlarıyla ilgili bilgiye anında ulaşılabilecek. Rotamobil’in içinde tarihi yer tanıtımlarının yanı sıra her türlü resim, yönlendirme hatta indirim yapan mağazalara kadar her tür bilgiye ulaşılabildiğini söyleyen Rotamobil’i geliştiren Mobilus şirketinin ortaklarından Özgür Deniz Önür, şu anda sadece Sultanahmet ve CeBIT Bilişim Eurasia salonları için kullanılabilen bu uygulamayı hastaneler hatta adliye binaları için de hazırlayacaklarını açıkladı. Rotamobil’i fuarda 100’den fazla kişi yönünü bulmak için kullanmış. GSM operatörleri kanalıyla tüketicinin kullanımına sunulacak olan uygulamanın yakında internet üzerinden kullanılabilecek bir versiyonu da tamamlanacak. 1.5 ayda dört Türk mühendis tarafından geliştirilen Rotamobil, gelecek turizm sezonunda kullanımda olacak.
Vatan Bilgisayar’dan CeBIT’e özel kampanyaVATAN Bilgisayar, 5 Eylül’de başlayan CeBIT Bilişim Eurasia Uluslararası Bilgi ve İletişim Teknolojileri Fuarı boyunca, CardFinans müşterilerine özel bir kapmanya uyguluyor. Şirket, 10 Eyül’e kadar sürecek fuar kapsamında CardFinans ile yüzde 8 indirim ve 8 taksit imkanı sunuyor. Kampanyada peşin fiyatına 16 ay taksit alternatifi de mevcut. Kampanya diz üstü bilgisayarlardan PC’lere, fotoğraf makinelerinden cep telefonlarına kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor.
3G lisansları Vodafone’u beklemişTELSİM Genel Müdür Yardımcısı Aydın Çamlıbel, "Bizim mali yıldönümümüz 31 Mart’tadır. O yüzden o tarihe kadar 3G lisansı için açılacak ihalye hazır olamayacağımızı Telekomünikasyon Kurumu’na söyledik. Telekomünikasyon Kurumu da (TK) bu tarihe kadar 3G ihalesini yapmayacaklarını söyledi" diye konuştu. Çamlıbel lisanlar dağıtılsa bile 2008 yılından öce cep telefonu kullanıcılarının 3G servisini kullanamayacağını söyledi. Çamlıbel şöyle devam etti: "3G için aceleye gerek yok. TK yurtdışındaki uygulmaları iyi incelemeli. 3G için gereksiz para yurtdışına aktarılmamalı. 3G için alt yapımız hazır. Bugün deseler 3G servisi verebilecek durumdayız. Ayrıca 3G demek sadece altyapı demek değil. Kullanıcıların da cep telefonlarını değiştirmesi gerek. Bugğn 3G servisi başlasa 50 milyon adet cep telefonu değiştirmek zorunda kalınır. Bu kadar zengin bir ülke değiliz."
Yatırımlar internet TV’ye odaklanacakALCATEL Teletaş Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Yenel, önümüzdeki yıllarda en büyük yatırımların TV anlayışını kökten değiştirecek IP TV (Internet üzerinden TV yayını) ve mobiliteye yapılacağını belirterek, "Şu anda IP TV uygulamaları ADSL altyapısı üzerinden gerçekleştirildiği için bu konuda altyapısı hazır olan Türk Telekom en şanslı şirket konumunda. Ama altyapı kiralamalarının başlamasıyla özel şirketler de önemli bir pay alacak" dedi. Yurtdışında regülatörlerle, yayıncıların ortak hareket ettiğini ancak Türkiye’de iki ayrı bağımsız kurum bulunduğunu vurgulayan Yenel, "Bu yüzden IP TV uygulamalarının Türkiye’de yaygınlaşması için geçecek sürecin biraz karmaşık olacağını düşünüyorum. Ancak gelecek yıldan itibaren bu alanda firmalar hizmet verir hale gelecektir. IP TV’nin devreye girmesiyle artık TV interaktif hale gelecek" diye konuştu.
WI-MAX’DE YATIRIM ARTAR: Türkiye’de yatırımların artacağı diğer bir alanın da Wi-Max yani kablosuz geniş bant internet erişim teknolojisi olduğunu anlatan Yenel, "Şu anda Wi-Max’le ilgili özel sektör şirketleri denemelerine başladı. Telekomünikasyon Kurumu da gelecek yılın başından itibaren bu alanda lisans vermek için çalışmalara başlayacak. Bu şebeke üzerinden ses, veri, video gibi tüm uygulamaları gerçekleştirmek mümkün olacak. Biz de hem IP TV, hem de Wi-Max konusunda Alcatel Teletaş olarak ciddi roller üstleneceğiz" açıklamasını yaptı. Alcatel’in yurtdışındaki çalışmaları hakkında da bilgi veren Yenel şöyle devam etti: "Orta Asya, özellikle de İran’da sabit hat şebekesinin kururlmasında önemli rol oynadık. Turkcell’in anlaşamaması nedeniyle İran’ın ilk özel cep telefonu lisansını alan yeni firmayla da altyapının kurulması için birlikte hareket ediyoruz."