Türk spor pazarı, ABD'li Nike'ın iştahını kabarttı

ABD'li spor giyim firması Nike, Türkiye'nin de bu zor günleri aşacağına inanıyor. Türkiye'de 12 yıldır ürünlerini pazarlayan Nike, spor giyim pazarının hızla büyümesi üzerine geçtiğimiz aylarda İstanbul'da yüzde yüz yabancı sermaye ile kendi şirketini kurdu. Nike Türkiye'nin başına ise uzun süre yurt dışında ve daha sonra Türkiye'de üst düzey yöneticilik yapan Zafer Parlar getirildi. YÜZ ülkede ürünlerini pazarlayan ve birçok yerde ekonomik krizlere tanık olan ABD'li spor giyim firması Nike, Türkiye'nin de bu zor günleri aşacağına inanıyor. Türkiye'de 12 yıldır ürünlerini pazarlayan ABD'li Nike firması, spor giyim pazarının hızla büyümesi üzerine geçtiğimiz aylarda İstanbul'da yüzde yüz yabancı sermaye ile kendi şirketini kurdu. Nike Türkiye'nin başına ise uzun süre yurt dışında ve daha sonra Türkiye'de üst düzey yöneticilik yapan Zafer Parlar getirildi. Türkiye'de sporu ve sporcuyu desteklemeye ağırlık vereceklerini söyleyen Zafer Parlar, halen altı olan Nike mağaza zincirine her yıl en az 7 yeni halka ekleyerek büyümeyi hedeflediklerini belirtiyor. Nike Türkiye Genel Müdürü Parlar ile Nike'ın Türkiye'ye bakışını, hedeflerini ve Türk spor giyim pazarını konuştuk. Nike, yıllar sonra neden Türkiye'de şirket kurma ihtiyacı duydu?- Nike 12 yıldır Türkiye'de, son on yıldır da Vepa, Nike'ın distribütörlüğünü yapıyordu. Ancak Türkiye'deki spor giyim pazarı sürekli büyüyor. Türkiye spora çok meraklı. Özellikle futbol ve basketbolu çok seviyoruz. Türkler'in Olimpiyatlara da çok istekli olması Nike'ın Türkiye'ye kendisinin gelme kararında etkili oldu. Nike artık Türk spor giyim pazarına damgasını vurmak istiyor. Nike'ın Türkiye'de kendi şirketi olması tüketiciye yansıyacak mı?- Kriz olmasaydı, 2001 sonbaharında büyük bir patlama yapmayı planlıyorduk. Nike Türkiye'ye kendisi gelince fiyatlarımız da dolar bazında yüzde 35 ucuzladı. Çünkü Nike Türkiye'de olması gerekenden daha pahalı satılıyordu. Ancak kriz yüzünden bu ucuzlama istediğimiz etkiyi yapamadı. Artık Nike ürünlerini daha geniş kitlelerin giymesini istiyoruz. Dünya koleksiyonunu anında Türkiye'ye getiriyoruz. 2001 sonbaharı sezonuna tekstilde 3500 model, ayakkabıda da 750 ayrı modelle giriyoruz. Türkiye pazarındaki hedefleriniz neler?- Nike'ın Türkiye pazarıyla ilgili üç hedefi var: Türkiye'de spor perakendenciliğinin geliştirilmesi, sporun ve sporcuların geliştirilmesi, ürünlerimizin çok detaylı özelliklerinin tüketiciye anlatılabilmesi. Örneğin DRI-FIT dediğimiz tişörtlerimiz sporcunun terlemesine göre üretiliyor. Hangi bölgeler hava almalı, hangi bölgeler daha çok ter emmeli gibi birçok detay gözönüne alınarak üretiliyor. Böyle olunca da normal tişörtlerden daha farklı fiyata sahip oluyor. İki ayrı fiyattaki Nike tişörtü arasındaki farkı tüketiciye anlatabilmemiz gerek. Nike Türkiye olarak sadece toptan satış yapıyoruz ama perakendecileri desteklemek için özel bir birimimiz var. ‘‘Ekin’’ adı verilen bu birim Türkiye genelindeki perakende satış noktalarında ürünlerimizin işlevlerini tek tek anlatıyor. Kriz döneminde neler yapıyorsunuz?- Kriz öncesinde bayilerimizi derleyip toparlamıştık. Hepsiyle ön çalışma yapmıştık bu yüzden krize hazırlıklı yakalandık. Öncelikle bu kriz günlerinde stoğu azaltıp, kárlılığı artırarak bayilerimizi desteklemenin peşindeyiz. Vade farkını bırakıp, işleri nasıl daha ileri götürebiliriz diye düşünüyoruz. Bayilerimize eskiden aylık yapılan sevkiyatları haftalığa döndürdük. Böylece bayilerimiz küçük faturalarla karşılaşıyor. Satışı daha rahat oluyor ve her hafta mağazasına yeni ürün giriyor. Bayilerimiz artık istediği bedenden, istediği adetde sipariş verebiliyor. Eskiden mağazaların almak zorunda olduğu bedenler vardı. Satamayınca da elinde kalıyordu. Böyle bir dönemde bu tür uygulamalar bayilerimiz için çok önemli. Yeni mağazalar açacak mısınız?- Türkiye'de halen 100 satış noktasındayız. Üçü İstanbul'da olmak üzere toplam 6 Nike mağazası var. Türkiye'nin Doğu kesimi dışındaki her yerinde Nike bulmak mümkün. Ama yakında Doğu'ya da gideceğiz. 10 yıldır Nike'ın distribütörü olan Vepa da artık bayiimiz. Vepa, üç yıl içinde mağaza sayısını artıracak. Nike Türkiye olarak kendimiz mağaza açmayacağız. Ama Nike mağazası açmak isteyen yatırımcılar var. Sadece Nike ürünleri satan mağazalar açmak isteyen iki büyük grupla görüşüyoruz. Her yıl en az 7 Nike mağazasını zincire eklemek istiyoruz. Birkaç yıl sonra ise hedefimiz her yıl en az 15 mağaza açmak. Nike Türkiye'nin faaliyete geçmesi satışları etkiledi mi?- Evet, Nike Türkiye'ye kendisi gelince satışlar geçen yıla göre yüzde 75 artış gösterdi. Nike dünyada ve Türkiye'de sporu destekliyor. Bundan sonra Türkiye'de bu desteği daha fazla görmek mümkün olacak mı?- Türkiye'de de dünyada olduğu gibi gerekli gördüğümüz kulüp ve sporculara desteğimiz sürecek. Halen birçok ünlü Nike giyiniyor. Ayrıca, Nike'ın yurtdışında yapılan organizasyonların benzerlerini Türkiye'de yapmayı ve bunları sürekli hale getirmeyi planlıyoruz. Nike girdiği her ülkede sporu teşvik ediyor. Dünyada birçok ünlü takımın sponsoru. Birçok ünlü sporcuyu giydiriyor. Bunları Türkiye'de de yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Yeni şirkette yöneticilerinizi de sporculardan mı seçtiniz?. - Evet, Nike Türkiye'de çalışanların hepsi mutlaka bir spor dalıyla uğraşıyor. Ayrıca Türkiye'de ilk kez bir spor firmasında Spor Pazarlama Müdürlüğü oluşturduk. Başına da sporcu Nilgün İltemir'i getirdik. Nilgün Hanım'ın görevi spor kulüpleriyle özel iletişim kurmak, sporu tüketiciye sevdirmek ve Nike ruhunu benimsetmek. Nilgün Hanım Türkiye'nin ilk ve tek bayan trimix dalıcısı ve Galatarasaray Kulübü'nde lisanslı kürekçi.Türkiye'deki spor giysi pazarının büyüklüğü nedir?- Spor giyim pazarın Türkiye'de 70 milyon dolar civarında bir büyüklüğe sahip. Ama Türkiye'de özellikle tekstilde sahte spor ürün satışı çok yaygın, ayakkabıda bu yok. Tüketiciler bir ürünün sahte olup olmadığını sadece etiketteki logosuna bakarak anlayamaz, artık bunları da taklit ediyorlar. Nike ürünlerinin etiketinde üretim kodu da ayrıca yazar. Tüketici bu tür detaylara dikkat ederse milyonlarca lira ödeyerek aldığı ürünün taklit olmadığına emin olabilir. Görünmeyen tabanlı air Nike 240 milyonNike'ın Formula yarış otomobillerinden esinlenerek ürettiği ‘‘Nike Shox’’ modeli zıplama performansını artırıyor ve yürüyüşte bele çok iyi geliyor. Dünyada ve Türkiye'de aynı anda piyasaya çıktı. Görünür tabanlı air modellerin fiyatı 125 milyon liradan başlıyor. Görünmeyen air tabanlı modeller de ise fiyat 78 milyondan başlayıp 240 milyon liraya kadar ulaşıyor.Nike'ın cirosu 9.5 milyar dolarNike'ın dünyadaki konumu nedir?- Nike, 1972 yılında koşucu Phil Knigt ve onun antrenörü Bill Bower tarafından kuruldu. Koşuya uygun hafif ayakkabı üretimi için yola çıkan Nike, halen 100 ülkede ürünlerini satıyor. 1972 yılında 1000 dolarlık bir sermaye ile kurulan Nike, bugün dünyada 9.5 milyar dolar ciroya ulaşıyor. Nike'ın Avrupa'daki cirosu ise 2.6 milyar doları buluyor. En büyük pazarı ABD.Nike'ı sevdirecekNike Türkiye Spor Pazarlama Müdürlüğü'nü üstlenen dalgıç ve lisanslı kürekçi Nilgün İltemir'in görevi, spor kulüpleriyle özel iletişim kurmak ve Nike ruhunu benimsetmek. Nilgün İltemir Türkiye'nin ilk ve tek bayan trimix dalıcısı ve Galatarasaray Kulübü'nde lisanslı kürekçi.NIKE HANGİ SPORCULARI DESTEKLİYORTÜRKİYE'DEHakan Şükür Okan Buruk Tayfur Havutçu Ümit Davala Mustafa Doğan Orhun Ene Serap Aktaş Mustafa Azkara Barış Ergün DÜNYADAHollanda (futbol)Nijerja (futbol)Portekiz (futbol)Brezilya (futbol)Barcelona (futbol)I.Milan (futbol)PSV Eindhoven MTK (futbol)Sparta PragArsenal (futbol)Artur PartykaEdgar Davids Steve Young Paulo Maldini Marc Overmaars Scottie Pippen Michael Jordan USA Track& Field Sergei Bubka Sammy SosaMaurice Green Marion JonesAndre Agassi Pete Sampras Monica Seles Tiger Woods ZAFER PARLARNike Türkiye'nin Genel Müdürü Zafer Parlar, 1966 doğumlu. 1983 TED Ankara Koleji mezunu. 1998'de Hollanda'da işletme eğitimi aldıktan sonra, uluslararası iş ilişkileri ve pazarlama konularında master yaptı. 1991'de merkezi Hollanda'da bulunan Mexx International'de Proje Müdürü olarak çalışma hayatına başladı. Aynı firmada 1993'te Operasyonlar Bölge Müdürlüğü, 1995'de Uluslararası Operasyonlar Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1997'de Koç Grubu ile Mexx'in Türkiye'de ortak şirket kurmasını sağladı ve Mexx Türkiye'nin Genel Müdürlüğü'nü üstlendi. Parlar, son olarak Boyner Holding'de üst düzey yöneticilik yapıyordu.