Güncelleme Tarihi:
Abdullah es-Seni'nin başbakanlık ettiği Tobruk Hükümeti'nin resmi internet sayfasında yer alan habere göre, "Dün Beyda kentinde olağanüstü toplanan geçici hükümetin bakanlarının Türk şirketlerini Libya'dan çıkarma kararı aldığı" belirtildi. Haberde ayrıca "Toplantı kapsamında yabancı şirketlerle yapılan tüm proje sözleşmelerinin gözden geçirilmesine karar verildiği" dile getirildi.
TOBRUK HÜKÜMETİ NEDEN BÖYLE BİR KARAR ALDI
Çift başlı yönetimin ülkedeki gerginliği artırdığı Libya'da, doğuda Seni'nin başbakanlık ettiği Tobruk Hükümeti; batıda ise Türkiye'nin desteklediği Trablus Hükümeti bulunuyor. Uluslararası kamuoyunun büyük bölümü tarafından tanınan Tobruk Hükümeti, Türk şirketlerine yönelik neden böyle bir karar aldığını belirtmedi. Ancak Tobruk Hükümeti, geçmişte Türkiye'yi, Libya'nın batısındaki rakip hükümetten yetkilileri ağırladığı için eleştirmişti. Seni, geçen hafta da Türkiye'yi Libya'nın içişlerine karışmakla suçlamış ve Libya'da faaliyet gösteren Türk şirketlerini ülkeden çıkarmakla tehdit etmişti. Bunun üzerine Türk Dışişleri, Tobruk Hükümeti'ni uyararak, “Hasmane ve temelsiz açıklamalardan kaçınmalarını bekliyoruz” cevabını vermişti. Dışişleri ayrıca, Türkiye'nin Muammer Kaddafi'nin 17 Şubat 2011'de devrilmesinden bu yana Libya'nın yeniden imar ve inşası ile devlet kurumlarının kapasitelerinin geliştirilmesi için sağladığı desteğe vurgu yapmıştı.
VATANDAŞLAR TAHLİYE EDİLMİŞTİ
Trablus Hükümeti'nin kontrol ettiği başkent Trablus, Misrata, Bingazi ve Beni Velid kentlerinde ticari faaliyetlerde herhangi bir yasaklama ve engelleme ile karşılaşılmazken çatışmalar sebebiyle Libya'daki Türk vatandaşları tahliye edilmişti. Tobruk Hükümeti'ne bağlı güçler ülkenin doğusunda Tobruk, Beyda ve Ecdebiye kentleriyle batıda Zintan ve Zaviye şehirlerini elinde bulunduruyor.
15 MİLYAR DOLARLIK İŞ YAPIYORLARDI
2011’den önce Libya’da 15 milyar dolarlık iş yapan Türk şirketleri iç savaşın ardından şantiyelerindeki çalışmaları durdurmuştu. O tarihte ülkede 3 bin Türk çalışan bulunuyordu. Bölgede uzun süre boyunca Türk şirketlerinin şantiyeleri yağmalandı. Bazı Türk firmaları alacaklarını tahsil etmek için uluslararası mahkemelere başvurdular.