Güncelleme Tarihi:
BU yıl Türkiye’de Oyak Grubu’yla ortaklığının 50. yılını kutlayan Fransız otomotiv devi Renault ile 100’den fazla Türk yan sanayi şirketi arasında tek taraflı ve tedarikçiyi hiçe sayan uygulamalar olduğu iddiasıyla mahkemeye taşınan büyük bir kriz yaşanıyor. Krizin sebebi Fransa merkezin Türk şirketlerine kur ve enflasyon farkı ödemeye yanaşmamasından kaynaklanırken, Türk şirketler, Renault’un kendilerini zararına çalıştırdığını, bu sürecin sonunda bir çok şirketin sıkıntıya düşeceğini ve bunun da tüm otomotiv sanayini etkileyeceği belirtiyor. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca ve başkan yardımcıları krizi çözmek için devreye girerek önce Oyak Renault Otomobil Fabrikaları Genel Müdürü ve Satınalma Direktörü ile Bursa’da 1.5 saat süren bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda üyelerinin tüm taleplerini tek tek kendilerine ilettiklerini ve çözüm önerilerini ele aldıklarını kaydeden Kanca, ancak toplantı sonucunda sorunların büyük bir kısmının Oyak Renault yönetiminden değil, Renault merkezinden kaynaklandığı kanaatine vardıklarını belirtti.
Bunun üzerine Oyak Renault’un da bilgisi dahilinde Renault CEO’su Thierry Bollore ve Renault-Nissan İttifakı Satınalma Başkan Yardımcısı Veronique Sarlat-Depotte’a gerek e-posta, gerekse kargo yolu ile tüm şikayetleri dile getirdikleri bir yazı gönderdiklerini kaydeden Kanca, “Ayrıca kendilerine sorunlarımızı daha kapsamlı anlatmak ve çözüm bulmak üzere Paris Merkez Ofisi’nde yüz yüze görüşmeyi teklif ettik” dedi. Kanca imzasıyla gönderiler yazıda şikayetler madde madde şöyle sıralandı:
MADDE MADDE ŞİKâYETLER
Oyak Renault fiyat incelemesi sırasında reel maliyet yapısını takip etmiyor. Hammaddelerin çoğunun Euro veya dolar ile ithal edildiğini göz ardı ediyor. Bazı üyelerimizin maliyet yapıları, hammadde ithalatı nedeniyle yüzde 70 veya daha fazla Euro bağımlılığının olduğunu gösteriyor. Ancak Oyak Renault Satın Alma Bölümü tedarikçiler için büyük kayıplara neden olan parça maliyet yapısında yüzde 50 Euro ve yüzde 50 TL para birimi kullanmakta ısrar etmektedir.
Oyak Renault, yüzde 5’e kadar enflasyon artışı ödemiyor. Enflasyonu sadece yüzde 5’i geçerse ödüyor ve farkı genellikle yıl sonunda (1 yıl geçtikten sonra) ödüyor ki bu tedarikçiler için çok büyük bir rakam ile sonuçlanıyor.
Hammadde fiyat artışı genellikle zamanında ödenmiyor. Satın almacılar, fiyat artışı konusunda pazarlık etmek için uzun zaman harcıyorlar ve aynı fikirde olmama eğilimindeler. Kabul etseler bile önceki dönemlerin fiyat farklarını ödemiyorlar. Bu aslında tedarikçilerin kaynaklarını geçerli muhasebe yasalarına aykırı Oyak Renault hesabına aktarmak anlamına gelir. (örtülü kazanç transferi)
Türkiye’de çok fazla kur dalgalanması var. Tedarikçiler bu dalgalanmaları telafi edemez ve fiyatları mümkün olduğu kadar (Euro TL’ye karşı değer kazandığında Oyak Renault’nun kaybetmediğini bilerek) çabuk ayarlamak isterler. Bununla birlikte, hammadde fiyat ayarlama sürecinde olduğu gibi, Oyak Renault Satın Almacıları zamanında pazarlıkları tamamlamayarak tedarikçilerin kaynaklarını Oyak Renault hesabına aktarmaktadır
Oyak Renault ve tedarikçiler verimlilik adı altında yıllık maliyet iyileştirmesini (örneğin 3 yıl için% 2) kabul etmiş bulunuyorlar. Oyak Renault satın almasının eğilimi, kabul edilen kuralları takip etmek değil, Renault’un kısa vadeli menfaatlerine göre kuralları değiştir yönünde oluyor.
HEDEFİMİZ TEKERLEKLERİN DÖNMESİNİ SAĞLAMAK
FRANSA’ya gönderdiği yazıda Türk tedarikçileri nezdinde Oyak Renault’un kabul edilen sözleşmeleri umursamadığı veya uygulayamadığı konusunda ortak bir anlayışın hakim olduğunu da kaydeden Alper Kanca şunları dile getirdi: “Kendi ihtiyaçlarına bağlı olarak kuralları değiştirebilirler ve bunun uzun vadede çok riskli olduğuna inanıyoruz. Bu yüzden TAYSAD olarak sizi bu nahoş durum hakkında bilgilendirmek istiyoruz ve herhangi bir tedarikçi tarafından bu dengesiz ve yıkıcı uygulamalara yönelik atılacak nihai adım sonucu ortaya çıkabilecek yasal veya ticari sonuçlardan önce bir çözüm bulmaya çalışıyoruz. Gerek duyulması halinde size tüm desteğimizi vermeye ve hatta durumu detaylandırmak için sizi ziyaret etmeye hazırız. Hedefimizin tedarik zincirini güvende tutmak ve tekerleklerin dönmesini sağlamaktan başka bir şey olmadığını tekrarlamaya gerek yok.”
ZARAR EDEREK İŞ YAPILMAZ
HER gün en az 1-2 TAYSAD üyesi şirketin kendisini aradığını ve şikayet ettiğini kaydeden Alper Kanca, “Tanıdığım bir çok büyük tedarik sanayi firması artık son noktada. Dava açanlar, noterden ihtar gönderenler, aldığı sipariş edenler var. Bir çok şirket muzdarip durumda” dedi. Otomotiv sektöründe çok ender görülen bu tür temel hukuk kurallarına aykırı, tek taraflı ve tedarikçiyi hiçe sayan uygulamalara karşı üyelerinin her birinin ilgili firma ile tekil olarak kararlı şekilde müzakeresi ve mücadelesinin gerektiğini kaydeden Kanca, “İş hayatında kısa süreli ve kontrol altında olanlar hariç, “zarar ederek” iş yapma kültürünün yanlış olduğunun bilinci ile tüm üyelerimizin Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. ile olan ticari ilişkilerinde bu temel kuralı dikkate almalarını öneriyoruz” yorumunu yaptı.
2 HAFTA İÇİNDE ÜRETİM DURUR
FARPLAS CEO’su ve TAYSAD eski Başkanı Ömer Burhanoğlu da Renault’un dünya genelindeki fabrikalarına parça verdiklerini belirterek, “Bu yüzden sıkıntıyı çözmek için uğraşıyoruz. Son dönemde yaşadıklarımız kabul edilebilir değil. Fransız Renault, ne Euro’daki artış farkını ne de enflasyon farkını ödemiyor. Zararına çalışıyoruz. Bu konuda hem şirketler bireysel olarak hem de TAYSAD bünyesinde mücadele veriyor. Ben de daha önceden tanıdığım Renault CEO’sunu telefonla arayacağım. Eğer bir çözüm bulunamazsa 2 hafta içinde Renault’ya parça temini durur. Bu da Oyak Renault’un üretiminin durmasını sağlar. Hayır sadece böyle kalsa iyi, Renault yüzünden iflas eden şirketler diğer markalara da parça sağlamayı zorunlu olarak kesecek. Yani Türkiye’deki bir çok fabrika bundan etkilenecek” diye konuştu.