Güncelleme Tarihi:
Gencer, endüstri olimpiyatı olarak tanımladığı ve yaklaşık 750 bin kişinin ziyaret ettiği Bauma fuarına, iki ayrı asfalt makinesiyle katıldıklarını ve bunlardan birini bu konuda marka olan Almanya'ya 3 milyon Euro'ya sattıklarını belirtti.
ALMANLARA Ä°LK KEZ
Gencer, "Bu yıl 60 tır ile fuara katıldığımız 2 ayrı model asfalt fabrikasından birini Avrupa’ya ihraç ettik. Tüm tasarımı ve lisans hakları bize ait olan 200 ton saat kapasiteli asfalt ve asfalt geri dönüşüm SUPER GT Plus Recycle fabrikasını Hamburg merkezli AMW-HTV GmbH firmasına sattık. Bu çapta bir teknolojinin Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilmesi her iki ülke için de tarihte bir ilk" dedi.
AMW-HTV'nin sahibi Peter Stamer, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Nezir Gencer temsili anahtar teslim töreninde |
Karayolları'nda çalışırken 1974'te Türkiye'de ilk asfalt işleme ünitesini (plent) de yapan Gencer, Almanların ürünleri yerine çalışma disiplini ve sistemliliğini kopyaladığını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Çocukluğumdan beri teknik anlamda heves ettiğim ülkeler vardı. Teknik anlamda ortak çalışma sonucunda çok önemli noktaya gelmişlerdi. Böylece ürettikleri ürünlerin katma değerinin hepsi de kendilerine kalıyor. Ben de bu noktada özellikle Almanların ürünlerini değil ancak sistemliliğini ve disiplinini kopye etmeyi seçtim. Bauma dünyanın en pahalı teknoloji şovudur. Herkes en yeni ürünlerini buraya getiriyor. Üç yıl da bir düzenlenen bir olimpiyat. Şimdiden 2016'da ne yapacağımı düşünmeye başladım. Türkiye gibi teknolojide kendini ispatlamış bir ülkede marka yaratmak zordur. Bunun için de çok çalışmak ve çıtayı hep yukarı çıkartmak gerekiyor." dedi.
Gencer, 2019'da düzenlenecek olan fuara beton ve kentsel dönüşüm alanında fayda sağlayacak ürünler hazırlamak üzere çalışmaları olduğunu de belirtti.
ŞİRKETİMİ SATMAYA NİYETİM YOK
Fuara makina satma amacından çok farkındalık yaratmak için olduklarını ifade eden Gencer, burada şirketlerin marka değeri artarken satılması ve ortaklıkların daha mümkün hale geldiğini söyledi. Kendisinin ise şirketini satmaya niyeti olmadığını ifade eden Gencer şöyle devam etti:
"Ben bu şirkete çok emek verdim. Çocuklarıma ve ülkeme bir marka bırakmak istiyorum. Ülkemin zengileşmesi adına bir örnek olmak istiyorum. Çünkü marka olmazsan taşeron olursun. Taşeron olmam için çok teklif geldi. 'Bırak' dediler 'Ne uğraşıyorsun. Biz üzerine markamızı koyar satarız' dediler. Ama kabul etmedim. Zor yolu seçtik."
Fuarda olmalarının ve önceki yıllara göre kat ettikleri mesafenin en büyük rakipleri tarafından endişeyle karşılandığını ifade eden Gencer, önlerini kesmek için yapılan hamlelerden de bahsetti.
E-Mak ile rakibi Alman Amman firmasının fuardaki fabrikaları |
"VERDİĞİMİZ RAHATSIZLIK ARTIYOR"
Gencer, "Bu fuarda olmamız herkesi çok rahatsız ediyor. 1.5 milyar dolar cirosu olan rakip Alman firmasının patronu bizden korktuğunu açık açık yüzüme söyledi. Bu fuar yerinin rakip firmaya verilmesi için fuarı yapan şirkete 5 milyon dolar hava parası dahi teklif edilmiş. Bunun nedeni o firmanın daha fazla yere ihtiyaç olması değil bizim önümüzün kesilmek istenmesidir. Biz çıtayı yükselttikçe verdiğimiz rahatsızlık artıyor. Biz büyüdükçe onlar küçülüyor." dedi.
Ürünlerin kalitesiyle yükselmek istediklerini ve mevcut asfalt üretme makinesinin hem daha üst kalitede hem de yüzde 15 daha az maliyetle üretim yaptığını da belirten Gencer, rakiplerinin kendilerini Türkiye'de 'kalitesiz mal yapıyorsunuz' argümanıyla vurmaya çalıştığının da altını çizdi.
Gencer, "Bizim müteahhitlerimiz bazen ürünleri fiyatına göre yorumluyor. Burada hata yapılıyor. Avrupalı fiyatları aşağı çekerek bizi batırmaya çalışıyor. Biz de müşterilerimize ne aldıklarına bakması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Bu nedenle bir şeyi alırken ince eleyip sık dokuyan Almanlara bu ürünü satmamız önem taşıyor." dedi.
3 MİLYON EURO İÇİN 1 CENT PEŞİNAT
Gencer, Almanlara yapılan bu satışın ilginç hikayesini ise şöyle anlattı:
"2010 yılında fuarda ilk tanıştığımızda ürünü alan Alman işadamı Peter Stamer'e para dolu cüzdanımı gösterdim ve bizim asfalt makinemizi alırsa kendisinin de cüzdanın böyle dolacağını söyledim. O da bana kapaklı para göstermeyen kendi cüzdanının modelinden tavsiye ederek 'paralarını gösterme' dedi. O hoşsohbetten sonra Bursa'ya geldiler. Yaptığı incelemelerden sonra 1 cent peşinat verdi ve kapalı cüzdan hediye etti. Ayrıca bize vereceğiniz makine hangi Alman aracına benzeyecek diye sordu. Ben de Mercedes dedim. Makinenin ilk test sonuçlarını görünce bu Mercedes'i geçmiş 'Maybach olmuş' dedi. Bir Alman'dan bunu duymak kolay bir şey değil."
'KAYSERÄ°LÄ°' ALMAN ALDI
Aralarında dostça ancak sıkı bir pazarlığın yapıldığının altını çizen Nezir, "Ya Bay Stamer Kayseri'den gelmiştir ya da Kayserililer onun memleketinden gitmiştir. Her türlü sıkı pazarlığı yaptık ancak ürünü yaparken ve parçaları belirlerken işimize karışmadı. Bu bizim için önemliydi çünkü biz tam olarak bir Türk malı makine üretmek istiyorduk" dedi.
10 MÄ°LYON HARCADIM 100 BÄ°N DOLAR ALMADIM
Gencer, bu fuara katılmak için 1.2 milyon euro, 2000 yılından beri de toplamda 10 milyon dolar harcadığını ancak bunun karşılığında devletten aldığı desteğin toplamda 100 bin doları dahi bulmadığını belirtti. Gencer, Turquality programı kapsamında ithalat girdisi yüksek ihracattan ziyade katma değer yaratan ürün ve girişimlerin daha fazla desteklenmesi gerektiğine işaret etti. Gencer, "Benim maksimum kullandığım ithalat girdisi yüzde 10'dur" dedi.
2019 HEDEFÄ° 500 MÄ°LYON DOLAR
Bursa'daki fabrikasına ek olarak yine aynı ÅŸehirde 2014'te faaliyet girecek bir fabrika kuran E-Mak, kısa süre önce Ankara'da yeni bir fabrika aldı. Yılda 35 tane asfalt fabrikası fabrikası üretebilen ÅŸirket, 2016'da 250 milyon dolar, 2019 ise 500 milyar dolar ciro hedefliyor. Avrupa'nın tamamı, Rusya, Bağımsız Devletler TopluluÄŸu ülkeleri ile Orta ve Kuzey Afrika'ya ihracat gerçekleÅŸtiren E-Mak'ta 300 kiÅŸi çalışıyor.Â
YILDIRIM: TÃœRKÄ°YE TEKNOLOJÄ° SATMAYA BAÅžLADI
Asfalt fabrikasını sembolik anahtar teslimi fuarına katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye artık dışarıdan gördüğü ürünü getiren değil ürün üretip satan konuma gelmiş durumda olduğunu söyledi.
Yıldırım, "Artık her türlü ürünü Türkiye yapablir. Türkiye teknoloji satın alan ülke konumundan teknoloji satan ülke konumuna doğru süratle ilerliyor.Almanya Türkiye'nin Avrupa'daki en büyük ticaret ortağı. Başlangıçta Almanya lehine olan ticaret dengesi şimdi ise iki ülke lehine dengelenmeye doğru gidiyor. Artık bir Türk grubu Simge Group E-Mak markasıyla Almanya'ya bu ürünü satabilmiştir. Bu ürün Almanya'da hizmet olarak varlığını sürdürecek. Nezir Bey, hiç kısa yoldan kazanayım demedim. Kararlılığının sonucun şimdi bu ürünle gördük. Ortadaki ürün zaten kendini gösteriyor. Bu ticari dostluğun Türk ve Alman dostluğuna katkı sunmasını dilerim." dedi.