Türk Şarapları Platformu kuruldu

Platformun kuruluşunun duyurulduğu basın toplantısında konuşan Wines of Turkey Direktörü Taner Öğütoğlu, Türkiye'nin önde gelen şarap üreticilerinden Doluca, Kavaklıdere, Kayra, Kocabağ, Pamukkale, Sevilen ve Vinkara'nın Türk şarapçılığını ileri noktaya taşımak, şarap kültürünün yaygınlaşması ve ülke ekonomisine katma değer yaratmak amacıyla Türk Şarapları Platformu ya da yurt dışında kullanılacak adıyla Wines of Turkey çatısı altında bir araya geldiklerini belirtti.

Dünyada bağcılık ve şarapçılığın 6 bin yıl önce Anadolu'da başladığı ve tüm dünyaya bu topraklardan yayıldığına dikkati çeken Öğütoğlu, Türkiye'nin tarih ve kültür varlıklarının önemli bir parçası olan şarapçılığın iklim nedeniyle dünyada sadece kuzey ve güney yarım kürenin 30 ve 50. enlemleri arasında yapılabildiğini, Türkiye'nin merkezinde olduğu bağcılık alanının tarihi ve coğrafi konumu ile dünya literatürüne “The Grand Terrain - eski, büyük bağ alanı” olarak girmeye başladığını anlattı.

Osmanlı İmparatorluğunun 1904'teki şarap ihracatının 340 milyon litre, bugün ise bu rakamın 2,5 milyon litre olduğunu, 1970'lerde şarap ihracatı sıfır denebilecek Avustralya'nın ihracatının 3 milyar dolara yaklaştığını, Şili'nin 1,5 milyar doları geçtiğini Yeni Zelanda'nın ise 1 milyar dolara yaklaştığını belirten Öğütoğlu, “Türkiye'nin ise mevcut şarap ihracatı sadece 9 milyon dolar civarındadır. Dünyada gelişen yeni pazarlar ve yeni arayışlar Türkiye gibi potansiyeli olan ülkeler için büyük bir fırsat oluşturmaktadır” dedi.

Şarabın turizm ile ilişkisinin de stratejik önem taşıdığını vurgulayan Öğütoğlu, dünyanın en çok turist çeken 5 ülkesi Fransa, ABD, İspanya, Çin ve İtalya'nın önemli birer şarap üreticisi olduğunu söyledi.

Türk ekonomisinin en büyük iki problemi olan işsizlik ve cari açık konularında, turizmin ve şarapçılığın birlikte gelişmesi ve sinerjisiyle büyük bir iyileştirme sağlanabileceğini anlatan Öğütoğlu, şöyle devam etti:

“Türkiye'de şarap sektörü desteklendiği takdirde dünya ile rekabet edebilecek, şarap üretimi gelişecek, turizm gelirleri, ihracat ve başta tarımda nitelikli çiftçi, işçi ve servis elemanı kullanımı olmak üzere ilgili tüm alanlarda istihdam artacaktır. Kaliteli şarap üretimi için gereken toprakların tarıma elverişiz alanlarda yapılması da ülke ekonomisi için ayrıca çok önemlidir. Ülkemizin bağcılık ve şarapçılıkta diğer önemli bir özelliği de 800'den fazla özgün üzüm çeşidinin bu topraklarda yetişmesidir. Özellikle Emir, Narince, Kalecik Karası, Öküzgözü, Boğazkere üzümlerimizden yapılan şaraplar, uluslararası yarışmalarda altın madalyalar ve dünyanın en saygın eleştirmenlerinden büyük övgüler almaktadır.”

Öğütoğlu, Türkiye'nin yedi şarap üreticisi; Doluca, Kavaklıdere, Kayra, Kocabağ, Pamukkale, Sevilen ve Vinkara'nın, Türk şarapçılığını yurt dışında kaliteyle anılır jenerik marka haline getirmek ve yurt içinde de şarap turizmini ve kültürünü geliştirmek için Türk Şarapları Platformu (Wines of Turkey) çatısı altında bir araya geldiğini bildirdi. Türk Şarapları Platformu'nun bütün şarap üreticilerini kucaklayacağını dile getiren Öğütoğlu, şöyle devam etti:

“Türk Şarapları Platformu'nun yapacağı projeler; Yurt dışında ve yurt içinde iletişim ve pazarlama faaliyetleri, yurt dışından uzman kişi ve grupların davet edilmesi, fuarlara katılım, yurt dışında tadımlar yapılması, şarap festivali organizasyonları, ihracata yönelik fuarlara katılım, sektörel eğitim ve insan kaynaklarının desteklenmesi, nihai tüketicilere yönelik sektörel tadım ve tanıtım faaliyetleri düzenlenmesidir. Bu çerçevede 2010 ve 2011 yılında İngiltere, Almanya, ABD ve Türkiye'de PR firmalarıyla çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz.
Ülke ekonomisi, turizm ve tarımının gelişmesine fayda sağlayacak bu tip projelerin ve etkinliklerin devamlılık arz etmesi ve dünya geneline yayılarak artması gerekmektedir. Wines of Turkey Platformu'nun özellikle ihracata ve şarap turizmine yönelik projelerinde diğer rakip ülkelerde olduğu gibi devletimizin desteğine ihtiyacı olacaktır.”

“TÜRK ŞARAPLARI DÜNYANIN İLK ON JENERİK MARKASI İÇİNE GİREBİLİR”

Platformun yapacağı etkinliklere değinen Öğütoğlu, Almanya'dan Türkiye'ye basın gezileri, 24-25 Şubat 2011'de Londra'da Discover the Roots Inaugural Wines of Turkey Conference & Tasting 2011 etkinliği, 27-29 Mart 2011'de Almanya Prowein Fuarı, 17-19 Mayıs 2011 İngiltere Londra Şarap Fuarı ve 19-23 Haziran 2011'de dünyanın en büyük fuarı olan Fransa Vinexpo Şarap Fuarı'na katılım gerçekleştirileceğini anlattı.

Platformun uzun soluklu çalışmalarla desteklendiği takdirde 5 yıl içinde Türk şaraplarının, kalite algısında dünyanın ilk on jenerik markası içine gireceğini umduklarını dile getiren Öğütoğlu, “Gelecek 5 yıl içinde bugün 9 milyon dolar olan şarap ihracatının 100 milyon dolar olacağını, ülkemizin şarap turizminde en çok turist çeken ilk 5 ülke arasına gireceğini ümit ediyoruz” dedi.

“PLATFORMUN YILLIK BÜTÇESİ 3 MİLYON AVRO”

Öğütoğlu, platformun bütçesine ilişkin bir soru üzerine, kademeli bir bütçelerinin bulunduğunu, 3 milyon avro yıllık bütçe belirlediklerini söyledi. Bunun 700 bin avroluk bölümünü üretici firmaların karşılayacağını, devlet desteği sağlandığı takdirde hepsini realize etme şansının bulunduğunu ifade etti.

“Türkiye'de şarap üreticisi olmanın en büyük zorluğu ne?” sorusunu yanıtlayan Kavaklıdere Şarapları Murahhas Azası Ali Başman “Bir kere şarap içilmeyen bir ülkede, maalesef 1 litre içiyoruz yılda, böyle bir ülkede dünya piyasalarında şarapçılıkla tanınmamış bir ülkede, fakat buna karşılık şarabın 6 bin yıl önce bu topraklarda doğduğunu düşünerek ve bu toprakların değerlerini, bize gelen mirası değerlendirmeyi de bir görev bilerek hem zor hem heyecanlı hem zevkli, biraz da kişisel tatmin diyelim, o şekilde yapıyoruz” yanıtını verdi.

Mey İçki Üst Yöneticisi (CEO) Galip Yorgancıoğlu da, dünyada yüksek şarap tüketilen pazarlarda artık biraz daha farklı kulvarlara, ülkelere talep olduğunun görüldüğünü belirterek, “Benim gittiğim, gördüğüm yerlerde gerçekten Türk şarapçılığıyla çok ilgileniyorlar, bilgi sahibi olmak istiyorlar. Zor bir işimiz var fakat çok ciddi potansiyel olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Sevilen Şarapları Yönetim Kurulu Üyesi Enis Güner de, platforma imza atan firmaların Türkiye Cumhuriyeti kadar eski olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye'de 50-60 yaşın üzerindeki firma sayısı diğer sektörlere baktığınızda da bir elin parmaklarını geçmez. Ama buradaki şarap firmaları 3 jenerasyondur ve Cumhuriyet kadar eski tarihe sahip köklü firmalar” dedi.

Şarabın katma değeri en yüksek tarım ürünlerinden biri olduğunu vurgulayan Güner, bir kilo üzüm maliyetinden 10 avroya da 100 avroya da 500 avroya da şarap üretilebileceğini söyledi. Güner, “Anadolu topraklarına inandığımız için biz bugün burada bu imzayı atıyoruz” diye konuştu.