Türk şarapları dünyayı fethedecek

Güncelleme Tarihi:

Türk şarapları dünyayı fethedecek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2010 00:00

Civitavecchia Kontu, Master of Wine unvanını 1970’te alan John Umberto Salvi, hayranlık duyduğu Türkiye’deki soylu yerel üzümlerle dünya pazarlarına açılmayı önererek, “Muhteşem şarapları kesinlikle yerli asil üzümlerinizle yapabilirsiniz. Hiçbir şüphem yok, Türk şarapları dünya pazarlarını fethedecek” dedi.

YAŞAMINI Bordeaux’da geçiren Civitavecchia Kontu, Master of Wine (şarap uzmanı) John Umberto Salvi, 1959 yılında Bordeaux Üniversitesi’nden önolog diplomasını, 1970’te ise Master of Wine unvanını aldı. Harpers, Decanter, La Semana Vitivinicula, Boston Quarterly of Wine, Practical Winery and Vineyard, The Epicurean ve Winelands ve Bordeaux Report gibi pek çok yayına yazan Kont Salvi, hem Bordeaux’da hem de dünyanın pek çok kentinde düzenlenen şarap yarışmalarında jüri başkanlığı yapıyor. İlk kez Türk şaraplarını Masters of Wine Weekend İstanbul etkinliğinde tadan Salvi, “Gelmeyi, ‘Türk lokumu’ şarapları tatmayı dört gözle beklemiştim. Bu etkinlik Türk şaraplarının tanıtımına çok katkı sağladı” dedi. Veritas’ın düzenlediği Masters of Wine Weekend İstanbul etkinliğinde, Türk şarapların tanıma fırsatı bulan Civitavecchia Kontu John Umberto Salvi sorularımızı yanıtladı.

Yerli asil üzümlere odaklanın

İlk kez Türk şaraplarıyla tanıştınız. Üstelik iki günde 120 tane tattınız. İlk izlenimleriniz...
- Çok çok iyi buldum. Özellikle kırmızıları. Beyazlar, kırmızılardan biraz daha az iyi. Cabernet, Merlot, Syrah karışımlarıyla mükemmel, hatta dünya klasmanında şaraplar üretildiğini gördüm. Fakat aynı şeyi beyaz ve rozeler için söyleyemeyeceğim. Bazı kupajlarda Syrah oranı düşürülmeli çünkü bu fazla olunca Cabernet ve Merlot aromaları yok oluyor. Zarafetin ve karmalığın kaybı kötü olur. Fazla ekstrakt ve fazla fıçı uygulamasını çok az üretici yapmış ki bu harika bir şey.

Neden harika bir şey?
- Çünkü şarap üretimindeki profesyonelliği gösteriyor. Üreticiler yerli asil üzümlere odaklanmalı. Yüzde 100 Boğazkere ve Öküzgözü kupajları tattık; tam anlamıyla şahaneydi. Bunlardan daha çok olmalı. Muhteşem şarapları kesinlikle yerli asil üzümlerinizle yapabilirsiniz. Üstelik dünyada kimse bu şaraplardan üretmiyor. Eşsiz ve rakipsiz olursunuz. Önolog olarak Türkiye’ye gelmeyi, bağları gezmeyi ve tavsiyeler vermeyi çok isterim.

Tutku ve heyecan etkileyici

Ziyaretinizde sizi en çok ne etkiledi?

- Ziyaretimiz sırasında gördüğümüz misafirperverlik ve cömertliğin dışında bizi en çok etkileyen şey, Türk şarap üreticilerindeki tutku, heyecan ve öğrenme isteğiydi. Hiçbir şüphem yok ki Türkiye ihracat pazarlarını fethedecek. Fakat bir araya gelmeliler, ihracat için birlik kurmalılar, birlikte asılmalılar bu işe. Böylece güçlü olurlar. Bu yüzden yerli asil üzümlerinizi geliştirin. Dünya zaten Cabernet, Chardonnay ve Sauvignon ile dolu. Kimse sizden de bunların aynısını beklemiyor. Şu anda dünya şarap haritasında yoksunuz ama umuyorum ki bizim ziyaretimiz bilinirliği artıracak, ilgileri çekecek. Ve kesinlikle dünya piyasasını fethedeceksiniz. Bundan hiçbir şüphem yok. Üreticiler uluslararası tadım yarışmalarına gönderebildikleri kadar şarap göndersinler. Seçilmiş pazarlarda sırasıyla Türk üreticiler bir grup olarak hareket ederse daha kolay olur.

Yeni dünya, eski üzerinde hakimiyet kuramayacak

Yeni dünya şarapçılığı her geçen gün büyüyor ama bu Fransız şarapları hegemonyasını bitirmeye yeter mi?

- Fransız şarapları en mükemmel olmaya devam edecek fakat Yeni Dünya’dan iyi kalitede şaraplar da Avrupa’daki muhteşem şaraplarla yerini alacak. Yeni Dünya’nın Eski Dünya üzerinde bir hakimiyet kuracağını, onları geçeceğini sanmıyorum ama bir eşitlik yakalanabilir. Eski de Yeni de üretmeli.

Hangi Yeni Dünya şarap üreticileri gelecekte parlayacak?
- Sauvignon Yeni Zelanda için, Syrah Avustralya, Cabernet, Merlot ve Malbec Şili için... Tüketim genişlerken hiçbir ülke bir yıldız olarak ortaya çıkmayacak.

Yüksek vergiler sektörü baltalar

Türkiye’deki yüksek vergiler, reklamlardaki ve internetten satıştaki sınırlamaları bildiğinizi söylediniz. Dünya pazarlarını fethedecek dediğiniz bir ülkede bu tür sınırlamalar, bu hedeflerin gerçekleşmesini engeller mi?

- Bu sınırlamalara hiçbirine anlam veremedim. Sınırlamaların hiçbir katkısı olmaz ve yüksek vergiler sektörü vurur. Söz konusu uygulamaların anlamı yok ve bunlar kesinlikle büyümeyi baltalar. Türk şarap üreticileri bir araya gelmeli ve hükümeti vergilerin düşürülmesi, liberal reklamlar konusunda ikna etmeli. Üreticiler bir araya gelsin ve otoritelerle tek bir mecra olarak görüşsün.

Mantar kapak takıntısı

Plastik tıpa ya da vidalı kapak şaraba ihanet midir? Ya da şişe yerine plastik ambalajlar, UHT paketler? Bunlar krizde epey öne çıktı çünkü.
- Hayır bu kesinlikle bir ihanet değil. Plastik ya da alternatif kapama çözümleri hızlı tüketilecek şaraplara uygun. Fakat yıllandırılacak şaraplarda mantar kapama kesinlikle esastır ve özel olarak kullanılmalıdr. Bordeaux’daki üreticilerden plastik kapak alternatifi sunanlar oldu ve tüketicilerin mantardan başka kapama çözümlerini tercih etmediğini gördüler. Bu takıntı tüketiciden kaynaklanıyor.

Bazı hükümetler şarap içenleri ilaç bağımlısı gibi görüyor

Gençlerin şaraba sırt çevirmelerine ne diyorsunuz? Daha çok bira ve votka içiyorlar. Şarap gelecekte daha az mı tüketilecek?

- Gençlerin yeniden şarap içmesini sağlayacak eğitimi onlara vermek bizim görevimiz. Bu sorunun temelinde anti-alkol lobisi, şarap içenleri ilaç müptelası gibi gören hükümetler var. Ve tabii ki iyi şarapların fiyatları da az içilmenin nedeni. Gelecekte sadece yemeklerle sınırlı kalacağını sanmıyorum. Şarap tekrar moda olacak ve hatta şimdiden aperatif olarak popüler olmaya başladı.

Fransa’nın pahalı kaçması İtalya ve İspanya’ya yaradı

Şarap tüketiminde trendler ne yönde değişti? Özellikle kriz etkisiyle...
- Şu anda tüketim neredeyse her yerde biraz geriledi ve tüccarlar fiyatları indirdi. İyi kalitede şarap alacak çok zengin ülkeler ve hatta Rusya bile çok şiddetli bir etkilenme yaşadı ekonomik krizden. Satın almacılar daha ucuz şarapların, uzun vadeli ödemelerin ve daha iyi promosyonların peşine düştü. Fransa’nın pahalı kaçmasından İtalya ve İspanya faydalandı.

Şarap uzmanları terroir ve hava şartlarını dikkate alarak şarapları değerlendirirken, global krizle birlikte fiyat da fazlasıyla öne çıkmaya başladı. Fiyat odaklı tavır sürecek mi?
- Ekonomik kriz fiyatları düşürdü. Fakat bunun şarap değerlendirirken, odaklanılan ögeleri değiştireceğini sanmıyorum. Tüketiciler, en azından ciddi olanları maksimum bilgi isterler. Hava, hasat koşulları, terroir, vs. en çok ilgilendikleri konudur. Sırf şaraplar daha ucuzladı diye bunların değişeceğini sanmıyorum. Değişmesi için bir neden yok. Paranın karşılığını almak, ederini ödemek en önemli kriter olarak kalacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!