Güncelleme Tarihi:
TÜM geliştirme çalışmaları Türk mühendisler tarafından yapılan ve Ford Otosan Kocaeli fabrikasında üretilen Ford Transit Connect’lerin Amerika macerası başladı. Amerika pazarı için üretilen Connect’ler dün Gölcük Fabrikası’nda düzenlenen bir törenle yola çıktı. Törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üstüne Türk bayrağı yapıştırılan kırmızı Transit Connect’i fabrikadan gemiye kadar kendisi götürüp, anahtarını ABD’ye gidecek ilk geminin kaptanına teslim etti. Böylece Transit Connect, Türkiye’den otomotivin ana vatanı Kuzey Amerika pazarına ihraç edilen ilk Türk üretimi araç oldu.
Yeni bir kilometre taşı
Türkiye’den Kuzey Amerika’ya ilk araç ihracatının gerçekleştirilmesi nedeniyle düzenlenen törene, Erdoğan’ın yanı sıra Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Ford Avrupa Başkanı John Fleming katıldı. Türkiye’de üretilen Transit Connect’lerin Kuzey Amerika’ya ihracat töreninde konuşan Ford Motor Company Başkan Yardımcısı ve Ford Avrupa Başkanı John Fleming, "Bu ihracat, Ford’un başarı öyküsünün yeni bir kilometre taşı; Türk otomotiv sanayi ve yan sanayinin büyük zaferidir" dedi. Fleming, şöyle devam etti: "Ford Otosan, Fod’un küresel büyüme planlarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Kocaeli’de bugüne dek 600 bin adet üretilen Transit Connect, Türkiye dışında 60’ın üzerinde ülkede satışa sunuluyor. Bugün bu başarılı aracın pazarları arasına ABD ve Kanada’da giriyor."
ÖTV indirimi devam etsin
Fleming, Ford Otosan’ın Ford’un gelecek planlarında önemli bir rol oynadığını anlattı. Otomotiv sektörüne verdiği destek için hükümete teşekkür eden Fleming, ÖTV indiriminin uzatılmasını ve ticari araçlarında ÖTV indiriminden yararlandırılmasını da istedi.
İhracat hedefi 35 bine çıktı
İlk olarak geçen yıl Şikago Otomobil Fuarı’nda sergilenen Transit Connect Amerika’da büyük talep gördü. Bu nedenle Ford Otosan, bu yılki ihracat hedefini 25 bin adetten 35 bin adete çıkardı.
Direksiyona oturdu, arabayı teslim etti
Mustafa Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Ford Transit Connect araçların maketini hediye etti. Başbakan daha sonra Mustafa Koç’un yanı sıra Bakan Zafer Çağlayan’ın da bindiği ABD’ye ihraç edilecek Ford Transit Connect aracın direksiyonuna oturarak limana kadar kendisi götürdü. Aracın anahtarını burada gemi kaptanına kendi eliyle teslim etti.
Üretim ve ihracatın yüzde 47’sini yapıp itici güç olduk
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Türk ekonomisinin lokomotif sektörü otomotivde tarihi bir ilke imza attıklarını belirterek, "Türkiye’de otomotiv sanayinin ve ihracatının yüzde 47’sini Koç Topluluğu şirketlerine ait. Dünyada ve ülkemizde yaşanan olumsuz şartlara rağmen topluluğumuz otomotiv şirketlerinin toplam üretimi bir önceki yıla göre yüzde 8, ihracatı ise bir önceki yıla göre yüzde 16.7 arttı. Biz Otomotivin itici gücüyüz ve bu doğrultuda Kuzey Amerika’ya ilk kez biz araç ihracat ediyoruz" dedi. Dünyada ekonomik ve siyasi alanda olduğu gibi otomotiv sektöründe de yeni dengelerin oluşacağı bir döneme girildiğini belirten Koç, borçlanma maliyetlerini azaltıp kredi kaynakları yaratacak ve likidite sorununu giderecek uygulamaların desteklenmesinin tüketici güvenini olumlu yönde etkileyeceğine dikkati çekti.
Kuzey Amerika’da yüksek satışlara imza atacağız
FORD Otosan Genel Müdürü Mike Flewitt, Transit Connect’lerin Kuzey Amerika pazarında yüksek satış rakamlarına imza atacağına inandıklarını söylerken, "ABD ve Kanada’daki müşterilerin bu aracı çok seveceğine inanıyoruz" dedi. "Otomotiv pazarı küresel ölçekte daralırken elde ettiğimiz bu başarı bize gurur veriyor" diyen Flewitt, şöyle konuştu: "Türk mühendislerin ağırlıkta olduğu proje ekibi, bir yandan geliştirme çalışmaları ile eş zamanlı olarak Kuzey Amerika tasarım onaylarını ve homologasyon gereksinimlerine uyum çalışmalarını da tamamlama başarısı gösterdi."
Zorlukları biz yaşadık, bizden sonra yatırımlar rahat yapıldı
KOÇ Holding Onursal Başkanı ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, "Amerika’ya ihracatın başlaması hem Türk otomotiv sektörü hem Ford Otosan hem de benim için çok müstesna bir gün" derken, yaşadıkları zorlukları da hatırlattı. Koç, 1959’da Otosan’ı kurduklarında 8 saatte 4 kamyon veya aracın üretildiğini, 50 yıl sonra yılda 256 bin aracın üretildiğini anlatırken, şöyle konuştu: "İhracatta 3 milyar dolarla sektörün bir numaralısı, Türkiye genelinde de Tüpraş’ın ardında 2’inci olan Ford Otosan Avrupa’nın kárlılığına da büyük katkısı var. Bugün dünya otomotivinin beşiği olan Detroit’e kendi geliştirdiğimiz aracı satıyoruz. 50 yıllık bu noktaya kolay gelmedik. Bürokratik engellere göğüs gerdik, finansal engelleri aştık. Yatırım mevzuatıyla ilgili düzenlemeler bizle birlikte değişti. Bizden sonra Türkiye’ye yatırım yapanlar nispeten daha rahat girmiştir."
Yılmaz Yüce Divan riski yaşadı
SEKA’nın Gölcük’teki tartışmalı arazisi, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından Ford Otosan’a tahsis edilince büyük tartışmalar çıkmıştı. Yılmaz, bu arazi yüzünden Yüce Divan’a gönderilme riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Ford Otosan’a, eğitim ve sağlık yatırımları karşılığı 1997 yılında bedelsiz olarak tahsis edilen Seka’nın Gölcük’teki 1600 dönümlük arazisi kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştı. Tartışma sırasında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Mesut Yılmaz yatırımı sonuna kadar savunmuşlardı. Rahmi Koç, Başbakan Yılmaz’ı arayarak "yatırımdan vazgeçilebiliriz" mesajını vermişti. Yılmaz ise, Marmaris’te bulunan Koç’u ziyaret ederek yatırım için cesaret vermişti. Demirel ise "Gerekirse Çankaya’nın bahçesini bile veririm" demişti.
İETT arazisi şimdi 500 milyon dolara satılmaz
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, "Biliyorsunuz Levent’te yer alan İETT arazisi 1 milyar doların üstünde bir fiyatla satıldı. Ancak bir takım engeller çıkınca adamlar vazgeçti. Şimdi bu araziyi 500 milyon dolara bile satamazsınız. Bunun sorumluluğu kimin? Zamanında engel çıkarttığınız Ford, bugün 8 bin kişiye doğrudan istihdam, yan sanayiyle birlikte 10 binlerce kişiye ekmek kapısı oldu" dedi.
İnanırsanız tekeden bile süt çıkarırsınız
BaŞbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ford Otosan’ı ’Türkiye’nin yüz akı’ olarak nitelendirdi. "Kocaeli’ni Avrupa’daki en önemli ticari araç üretim üssü yaptınız. 6 yıldır Ford’un dünyadaki en iyi fabrikası seçiliyorsunuz. Ürettiğiniz araçlar dünyada yılın aracı seçildi. Şimdi tüm bu ünvanlara bir yenisini daha ekliyorsunuz" diyen Erdoğan, Türkiye’nin hedeflerini iddialı bulanlara da ’Bakın Ford Otosan’a" dedi. ’İstenirse tekeden süt bile çıkarılabilir’ atasözünü hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
Ford Otosan’a bakın
Türkiye’nin dünya ekonomileri sıralamasında 17’inci olan yerini Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yılında 10’a çıkarmak gibi bir hedefi bulunuyor. Bunları hayal olarak görenler olabilir. Çıtanın çok yüksek olduğunu söyleyebilirler. Biz inanıyoruz. Eğer inanırsanız tekeden bile süt çıkartırsınız. Ford Otosan’a bakın. Demek ki oluyor. Takip ederseniz, koşturursanız olur. Siz koşturmazsanız kimse gelip sizi burda bulmaz. Müşteri, ayağına gidene gider. Biz siyasette de bunu yapıyoruz. Koşturacağız, tanıtacağız. Üst düzeylerin sizi tanıması önemli değil. Halkların tanıması önemli.
En zararla biz atlatacağız
Biz özellikle kriz tüm dünyada sona erdiğinde Türkiye olarak son 6.5 yılda elde ettiğimiz başarıları daha ileri noktalara taşıma gayreti içinde olacağız. Hükümet olarak biz özel sektörle birlikte el ele vererek tarihi başarılar yaşattık. Bu kriz Türkiye’den kaynaklanmadı. Biz bunu en az zararla atlatacağımızı başından beri söylüyoruz. Bu krizi en az zararla atlatan biz olacağız". Morallerimizi üst düzeyde tutacağız.
Adam gibi adamların işi
Bazen felaket tellalları çıkıyor. ’Battık, çıktık.’ Hayır. Krizi fırsata dönüştürme olayı, adam gibi adamların işi. Bunu fırsata dönüştürebilirsiniz. İnanıyorum ki Türkiye şu andaki krizi bu yıl sonuna kadar atlatacak ve bu yarışa çok daha farklı bir şekilde girecek. Bir takım konuların istismar edildiğini görüyoruz. Birçok alan var ama burada bunları konuşacak değiliz. Ama Ford buraya gelirken birçok konuda takıldığı gibi, yeni gelecekler takılmaya devam ederse küresel sermaye gelmez.
Yasama ve yürütme
Büyük uluslararası yatırımlar artık bürokratik engellere takılmamalı. Burada yasama, yargı ve yürütmeyi kastediyorum. Türkiye’ye ayak bağı olan ne varsa el ele vererek kaldıralım. Sadece hükümetin çabası yetmez. Elbirliği ile. Herkes elini taşın altına koymalı Ancak o şekilde Türkiye olarak beklenen sıçramayı yaparız.