Türk markaları global pazarda çok güçlü

DÜNYANIN en büyük perakende gruplarından Gap, 2007’de girdiği Türkiye’de 27 mağazaya ulaştı ve yıl sonuna kadar bu sayıyı 30’a çıkarmayı hedefliyor. Kanyon mağazasının açılışı için İstanbul’a gelen Gap Stratejik İş Birliklerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Stefan Laban, “Türkiye küresel markalara olan yüksek tüketici talebi ve müşterilerine sadece İstanbul ve çevresinde değil, Türkiye’nin birçok şehrinde hizmet verebiliyor olmamız sebebi ile büyüme konusunda heyecan verici bir ülke” dedi.

Giyim ekonomiden hızlı

Türkiye’nin birçok birinci sınıf alışveriş merkezine sahip olduğunu, bunun hem Gap hem de Banana Republic için önemli bir pazar anlamına geldiğini hatırlatan Laban şöyle konuştu: “Türkiye’deki perakende pazarını incelediğimizde de ulaştığımız rakamlar heyecan verici. 2013 sonunda 368 alışveriş merkezi 9.5 milyonun üzerine kiralanabilir alana ulaşılacak. 2014’e kadar hazır giyim sektörünün ortalama yüzde 19 büyümesi bekleniyor. Türkiye’de giyim perakende sektörü ülke büyümesinin 2-3 kat üzerinde.”

Lagan, “Türkiye genç ve dinamik bir nüfusa sahip, yenilikleri olumlu karşılayan bir ülke. Son yıllarda birçok yabancı marka bizim gibi Türkiye pazarına girdi, yurtdışına örnek olacak alışveriş ve yaşam merkezli yeni projeler oluştu” diye konuştu.

Yenilikçilik önem kazanacak

Rekabetin artmasıyla perakendeciler arasında yenilikçi konseptlerin geliştirerek öne çıkma eğilimi gösterdiğini belirten Laban, yenilikçiliğin gelecek yıllarda daha çok önem kazanacağını söyledi. “Türkiye’de inanılmaz yerel markalar ve güçlü global markalar var” diyen Laban sözlerini şöyle sürdürdü: “Rakiplerimizden ayrışmak için bir çaba sarf etmiyoruz, bir markanın geçmişi, karakteri, stili, tutkuları zaten onu diğerlerinden farklılaştıran özelikleri. Önceki yıllarda en önemli rekabet gücü olan fiyat, günümüzde yerini müşteriye odaklılığa bırakıyor. Bunun yanı sıra, hız, yeni ürün geliştirmede ve yeni pazarlara girip çıkmada da firmalara avantaj sağlıyor. Hiç kuşkusuz rekabette iyi kavramı yavaş yavaş yerini yeni kavramına bırakıyor. İşletmeler aynı hizmetleri veya ürünleri daha iyi sunmak için değil, yeni ürün ve hizmetler sunmak için rekabet ediyorlar. İşletmelerin hayatta kalabilmeleri için diğerlerinden farklı şeyler yapmaları, fark yaratmaları gerekiyor.”�

Türk genci giyimine düşkün

GAP Başkan Yardımcısı Stefan Laban, farklı dağıtım kanalları için arayış içinde olduklarını belirterek şu tespitlerde bulundu: “Türkiye, genç ve dinamik bir nüfus yapısına sahip ve yapılan araştırmalardan aldığımız sonuçlara göre gençler için moda çok önemli. 25 yaş altı gençlerin yüzde 22’sinin en büyük harcama kalemlerini kıyafet alışverişi oluşturuyor. Türkiye’deki genç nüfusun yüksek olması perakende piyasasını canlı tutuyor. Bu nedenle mevcut mağaza yapılandırmalarımızı gençlerin kendilerini rahat hissedebilecekleri, aradıkları ve ihtiyaçları olan ürünleri kolaylıkla bulabilecekleri, kendi tarzlarına uyan bir ortam haline getirmek için araştırmalarımız sürüyor.”

Alışverişin yüzde 20’si online gerçekleşecek

TÜRKİYE’de farklı kanal arayışlarıyla ve internetten satışla ilgili Stefan Laban şu noktaları vurguladı:
Ayrıca, shop-in-shop konseptiyle daha fazla kişiye ulaşmak için perakende grupları ile görüşmelerimiz sürüyor.
Online perakendeciliği de hızlı büyümesine devam ediyor. Birçok perakendeci online mağazalar kurarken, bazıları da alışveriş sitelerinde markalarına yer veriyor.
2020 yılında dünyadaki perakende satışının yüzde 20’sinin online ortamda olması bekleniyor.�
Türkiye’de 2011’de çocuk giyim sektörü de hızlı büyümesini sürdürdü.