Türk markaları global markalar ile çok sıkı rekabet ediyor
Güncelleme Tarihi:
Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2005 00:00
Longines Dünya Başkanı Walter Von Kaenel Türkiye’nin 30 yıldır yaşadığı değişimi gözleriyle gördüğünü belirterek ‘Türkiye’nin kendi güçlü markaları var. Global markalarla çok sıkı rekabet ediyorlar. Bunu dünyanın başka yerinde göremezsiniz. Türkiye daha iyi bir yaşam için adım adım ilerleyecek. Buna inanıyorum’ dedi.
ARİSTOKRAT saat markası Longines’ın Dünya Başkanı Walter Von Kaenel Türkiye’nin son 30 yıldır yaşadığı değişimi kendi gözleriyle gördüğünü belirterek ‘Türkiye’nin kendi güçlü markaları var. Global markalarla çok sıkı rekabet ediyorlar. Bunu dünyanın başka yerinde göremezsiniz. Türkiye daha iyi bir yaşam için adım adım ilerleyecek. Buna inanıyorum’ dedi. Longines’ın 30 yıldır Türkiye distribütörlüğünü yapan Saat Dünyası’nın 30’uncu yıl kutlamaları için Türkiye’ye gelen Walter Von Kaenel dünyanın pekçok ülkesini sık sık ziyaret ettiğini ancak Türkiye’de gördüğü gelişimlere çok azında rastladığını söyledi.
DÜNYAYI HEYECANLANDIRIR: Kaenel, Türkiye’ye ilişkin izlenimlerini şöyle anlattı: ‘İlk kez Türkiye’ye 1972’de gelmiştim. Türkiye’de açık bir gelişim yaşandı. Kendi gözlerimle bir ülkenin ne kadar değiştiğini gördüm. Yapılaşmada, tüketici alışkanlıklarında büyük bir gelişme yaşandı. Güçlü Türk markaları global markalarla rekabette çok barılılar. Onların da dünyaya açılma zamanı geldi. Tekstilde çok başarılısınız. Ben Türkiye’de sürekli çok iyi eğitim almış, genç insanlar görüyorum. Bu modern, iyi eğitimli gençler Türkiye’yi geleceğe taşıyacaklar. Modern, sofistike, kadının sosyal hayatta daha iyi konumlandığı ve istikrarlı bir Türkiye tüm dünyayı heyecanlandırır. Evet, her ülkenin çözmesi gereken problemleri var. Türkiye Avrupa’ya çok yakın. Hem mesafe hem de yaşam tarzı olarak. Bunun avantajları kullanılmalı.’
TÜRKİYE UZMAN: 38 yıldır bütün dünyayı gezdiğini anlatan Keanel, bu süreçte 23 pasaport eskittiğini kaydetti. Türkiye’nin saat işinde uzman bir ülke olduğunu belirterek ‘Türkiye’de saatçilik işi aileden geliyor. Perakendeciler uzmanlıkta çok ileri. Türkiye hem kendi nüfusu hem de turistler açısından çekici bir pazar. Turizmin saat işine etkisi çok büyük. Türkiye’de saat zevki dünyadakiyle çok farklı değil, Avrupa stiline benziyor’ diye konuştu.
Türkiye geçmişimiz cumhuriyetten eski
TÜRKİYE’de son 30 yıl Saat Dünyası’yla birlikte var olduklarını daha önce başka bir distribütörle 90 yıl faaliyet gösterdiklerini bildiren Kaenel ‘150 yıldır Longine’s Türkiye’de. Varlığımız cumhuriyetten daha eski. Osmanlı zamanında sultanlar vezir ve ordu mensuplarına Longines saat hediye ediyordu. Hálá Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma antika Longines saatleri elimize geçiyor’ dedi.
32 milyon saat üretti
LONGINES, dünyanın en büyük saat üreticisi olan Swatch Group’un 17 markasından biri. Breguet, Swatch, Blancpain, Rado, Tissot, Omega diğer markalardan basıları. 1866’da Ernest Francillon St. İmier yakınlarındaki Es Longines arazisinde bir fabrika kurarak Longines’in temellerini attı. Bu güne kadar 32 milyon Longines saat üretildi. Saatler 120’ye yakın ülkede satılıyor. Audrey Hepburn ve Humprey Bogart gibi ünlü yıldızlar hálá reklam yıldızları olarak kullanılıyor.
Fakir bir ailedendim benim hiç saatim yoktu
SAAT bir tutkudur’ diyen Keanel saat seçiminin kişinin karakteriyle ilgili pekçok ipuçunu verdiğini söyledi. Keanel ‘Benim bir sloganım var: ‘Tek eş ve tek saat markası.’ Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Dedem çiftçiydi. Birinci Dünya Savaşı sırasında İsviçre’den Almanya’ya göçmüşüz sonra 1940’larda İsviçre’ye geri dönmüşüz. Benim hiç saatim yoktu. Klisenin saatiyle idare etmek zorundaydım’ diye konuştu.
Türkiye, İsviçre’nin en çok saat ihraç ettiği 19’uncu ülke
DÜNYANIN saat ihtiyacının yüzde 55’inin İsviçre tarafından karşılandığını anlatan Walter Von Kaenel ‘Saat İsviçre’nin en büyük ihracat kalemi. 9 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Türkiye ise en çok ihracat yapılan 19’uncu ülke. Swatch Grubu açısından ise Türkiye ilk 15 ile 19 arasında. Swatch 3,5 milyar dolarlık cirosuyla İsviçre’nin en büyük saat gruplarından biri. Longines saatleri de 80-300 dolar arası bir fiyattan satılıyor’ diye konuştu.
Saatler küçüldü sektör dinamik
SAATİN insan hayatına ilk kiliselerle girdiğini anlatan Kaenel şöyle devam etti: ‘Kilisenin kulesindeki dev bir saat herkese yeterdi. Sonra saatler giderek küçüldü duvar saati oldu. Masa saati, cep saati derken kol saatleri çıktı. 1980’lerden sonra moda markalar ve spor giyim markaların saat işine girmesiyle sektörde rekabet kızıştı. Sektör çok daha dinamik bir hal aldı. Bu markalar asıl işi saat olan firmaları zorladılar, onlardan pazar payı aldılar.’
DÜNYAYI HEYECANLANDIRIR: Kaenel, Türkiye’ye ilişkin izlenimlerini şöyle anlattı: ‘İlk kez Türkiye’ye 1972’de gelmiştim. Türkiye’de açık bir gelişim yaşandı. Kendi gözlerimle bir ülkenin ne kadar değiştiğini gördüm. Yapılaşmada, tüketici alışkanlıklarında büyük bir gelişme yaşandı. Güçlü Türk markaları global markalarla rekabette çok barılılar. Onların da dünyaya açılma zamanı geldi. Tekstilde çok başarılısınız. Ben Türkiye’de sürekli çok iyi eğitim almış, genç insanlar görüyorum. Bu modern, iyi eğitimli gençler Türkiye’yi geleceğe taşıyacaklar. Modern, sofistike, kadının sosyal hayatta daha iyi konumlandığı ve istikrarlı bir Türkiye tüm dünyayı heyecanlandırır. Evet, her ülkenin çözmesi gereken problemleri var. Türkiye Avrupa’ya çok yakın. Hem mesafe hem de yaşam tarzı olarak. Bunun avantajları kullanılmalı.’
TÜRKİYE UZMAN: 38 yıldır bütün dünyayı gezdiğini anlatan Keanel, bu süreçte 23 pasaport eskittiğini kaydetti. Türkiye’nin saat işinde uzman bir ülke olduğunu belirterek ‘Türkiye’de saatçilik işi aileden geliyor. Perakendeciler uzmanlıkta çok ileri. Türkiye hem kendi nüfusu hem de turistler açısından çekici bir pazar. Turizmin saat işine etkisi çok büyük. Türkiye’de saat zevki dünyadakiyle çok farklı değil, Avrupa stiline benziyor’ diye konuştu.
Türkiye geçmişimiz cumhuriyetten eski
TÜRKİYE’de son 30 yıl Saat Dünyası’yla birlikte var olduklarını daha önce başka bir distribütörle 90 yıl faaliyet gösterdiklerini bildiren Kaenel ‘150 yıldır Longine’s Türkiye’de. Varlığımız cumhuriyetten daha eski. Osmanlı zamanında sultanlar vezir ve ordu mensuplarına Longines saat hediye ediyordu. Hálá Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalma antika Longines saatleri elimize geçiyor’ dedi.
32 milyon saat üretti
LONGINES, dünyanın en büyük saat üreticisi olan Swatch Group’un 17 markasından biri. Breguet, Swatch, Blancpain, Rado, Tissot, Omega diğer markalardan basıları. 1866’da Ernest Francillon St. İmier yakınlarındaki Es Longines arazisinde bir fabrika kurarak Longines’in temellerini attı. Bu güne kadar 32 milyon Longines saat üretildi. Saatler 120’ye yakın ülkede satılıyor. Audrey Hepburn ve Humprey Bogart gibi ünlü yıldızlar hálá reklam yıldızları olarak kullanılıyor.
Fakir bir ailedendim benim hiç saatim yoktu
SAAT bir tutkudur’ diyen Keanel saat seçiminin kişinin karakteriyle ilgili pekçok ipuçunu verdiğini söyledi. Keanel ‘Benim bir sloganım var: ‘Tek eş ve tek saat markası.’ Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Dedem çiftçiydi. Birinci Dünya Savaşı sırasında İsviçre’den Almanya’ya göçmüşüz sonra 1940’larda İsviçre’ye geri dönmüşüz. Benim hiç saatim yoktu. Klisenin saatiyle idare etmek zorundaydım’ diye konuştu.
Türkiye, İsviçre’nin en çok saat ihraç ettiği 19’uncu ülke
DÜNYANIN saat ihtiyacının yüzde 55’inin İsviçre tarafından karşılandığını anlatan Walter Von Kaenel ‘Saat İsviçre’nin en büyük ihracat kalemi. 9 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Türkiye ise en çok ihracat yapılan 19’uncu ülke. Swatch Grubu açısından ise Türkiye ilk 15 ile 19 arasında. Swatch 3,5 milyar dolarlık cirosuyla İsviçre’nin en büyük saat gruplarından biri. Longines saatleri de 80-300 dolar arası bir fiyattan satılıyor’ diye konuştu.
Saatler küçüldü sektör dinamik
SAATİN insan hayatına ilk kiliselerle girdiğini anlatan Kaenel şöyle devam etti: ‘Kilisenin kulesindeki dev bir saat herkese yeterdi. Sonra saatler giderek küçüldü duvar saati oldu. Masa saati, cep saati derken kol saatleri çıktı. 1980’lerden sonra moda markalar ve spor giyim markaların saat işine girmesiyle sektörde rekabet kızıştı. Sektör çok daha dinamik bir hal aldı. Bu markalar asıl işi saat olan firmaları zorladılar, onlardan pazar payı aldılar.’