Türk Malı görünsün diye TV’de markaları kapatan buğu kalkıyor

DIŞ ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, başta Arap ülkeleri olmak üzere yurt dışında Türk dizi ve filmlerine gösterilen ilgiyi “Türk Malı” için değerlendirmek üzere harekete geçti. Çağlayan, dün İstanbul’da film yapımcı ve yönetmenleriyle biraraya gelerek, “Türk Malı ve Türkiye imajını el ele daha yukarı taşırız” sorusuna yanıt aradı. Çağlayan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun yasaya dayanarak devrede tuttuğu yasaklar nedeniyle TV ekranlarında markaların üzerinin kapatılması, “buğulu” gösterilmesi uygulamasının sona ereceği sinyalini verdi.
Tasarı Başbakanlık’ta
Zafer Çağlayan, dizilerde reklam yasağıyla ilgili düzenlemenin eşiğinde olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Şu anda hazırlanan reklam yasaklarıyla ilgili ‘reklamların yerleştirilmesi’ düzenlemesi Başbakanlık’a intikal etti. Bu tasarı Bakanlar Kurulu’nda görüşmeye açılacak. Eğer yasalaşırsa, bu konudaki bir çok problem ortadan kaldırılacak. Dizilerde Türk Malı’nın tanıtılmasının önündeki engel kalkmış olacak.”
Türkiye’nin imajı
Zafer Çağlayan, film yapımcıları, yönetmenler ve dağıtıcılarına şu mesajı verdi: “Hedefimiz dış ticaretimiz ve Türkiye’nin imajı açısından yakalamış olduğunuz başarıyı geliştirmek, kamu ve özel sektörün işbirliğiyle problemleri çözmek, Türkiye’nin imajını artırmak, ekonomik anlamda bu dizilerin yataracağı istihdam, mekanların dış ülkelerde pazarlanması. Yaratılacak sinerji Türkiye ve Türk Malı imajının dünyada daha bilinir bir hale getirilmesine çok önemli katkıda bulunacak.”
Mekân ve ürünler
Dizilerin ihracata ve tanıtıma yapacağı katkının yollarını araştırdıklarını anlatan Çağlayan, şöyle konuştu: “Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi 22 Arap ülkesinin yanı sıra Yunanistan, Romanya, Hollanda, Kazakistan-Özbekistan ve Azerbaycan’da dizilerimiz yayınlanıyor. Ülkemizin kültürel, tarihi yeniliklerini, turistik bölgelerini, tekstil, sanayi ürünlerini, Türk kahvesini, Türk kahvaltısını bu ülkelere tanıtmak için sizlerin yapacağı diziler bu ürünlere olan talebi artıracak. Kullanılan mekanlar, turistik anlamda daha fazla çekim merkezi olacak.”
Tanıtım grubu kurulacak
Çağlayan, “Tanıtım desteklerinden yararlanılması için mevcut mekanizmaların kullanılması ya da yeni mekanizmaların oluşturulması önceliğimiz. Konunun çözümü için bir çalışma grubu oluşturacağız. Bu tanıtım grubunun desteğiyle dizi oyuncularının tanıtım faaliyetlerinde kullanılması gibi projelerimiz de olacak. Tanınmış oyuncuları davet ederek, bu ülkelerdeki popülerliklerini ileri götürerek ev tekstili, giyim gibi malzemelerin ön plana çıkarılacağı projeler hazırlayacağız” dedi.

Sinema 500 milyon liraya dizi 1 milyar liraya çıkıyor

FİLM yapımcısı Mehmet Altıoklar’ın Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın başkanlığında gerçekleşen toplantıda yaptığı sunum, Türk sinema sektörüne ilişkin şu verileri ortaya koydu:
Türkiye’de 2’si yabancı olmak üzere 18 dağıtım şirketi bulunuyor.
448 sinema filmi yapımcı şirketi bulunuyor. Bunlardan 44’ü 2009 yılında vizyona film soktu.
Türkiye’de toplam 1679 sinema salonu bulunuyor. Salon başına 50 bin kişi düşüyor.
Sinema seyircisinin yüzde 49’unu kadınlar, yüzde 51’ini erkekler oluşturuyor.
Sinemaya gitme oranı 2 yılda bir oluyor.
Sinema endüstrisinin büyüklüğü 500 milyon TL’yi buluyor.
Dizi üretiminin toplam büyüklüğü ise 1 milyar TL’ye ulaşıyor.
Toplam 3 bin 400 bölüm dizi yayınlanırken, bölüm başına bütçe 225 bin lira oluyor.

Türk Malı’nı göstersem hapse bile girebilirim

SENARYO yazarı-yapımcı Birol Güven, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın “Dizilerde Türk Malı’nı daha çok kullanın” arayışına, şu örneklerle yanıt verdi:
Televizyon kanallarıyla yaptığımız anlaşma bize ciddi yaptırımlar öngörüyor. Diyelim ki bir ürünün markası göründü ve kanal ceza aldı. Hapse girmemi gerektirecek ölçüde yaptırımlar var.
Şu anda dizilerimizden biri Papatyam. Metin Akpınar’a her kazak uymuyor. Üzerindeki markayı elektrikçilerin kullandığı bantla kapatıyoruz.

‘Ulusal Sinema Merkezi’ kuralım

YAPIMCI Mustafa Altıoklar, sinemaya destek konusunda Fransa örneğini gündeme getirerek, şunları anlattı: “Fransa’da Ulusal Sinema Merkezi var. Sinemaya büyük destek veriyor. 2008’de verdiği destek 1.5 milyar Euro’yu buldu. Bizim Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği destek ise 10 milyon Euro’da kalıyor. Türkiye’de buna benzer bir merkezin kurulmasında yarar var.”

Azerbaycan gizliden durdu, Singapur kapısı da açıldı

YURT dışında gösterimde olan Türk televizyon dizilerinin yüzde 90-95’ini kendilerinin pazarladığını belirten Fırat Gülgen, şunları anlattı:
Ermenistan’la açılım adımları, Azerbaycan’daki ekranları son 1.5 yıldır Türk dizilerine kapattı. Gayrıresmi olarak oradaki televizyonlara “Türk dizisi göstermeyin” deniyor. Oysa, bu ülkeye yılda 1900 saatlik dizi satışımız vardı.
Özbekistan ve Kazakistan gibi ülkelere yöneldiğimizde karşımıza Rusya çıkıyor. Rusya, kendi diziyerine öncelik verilmesi için bastırıyor.
Gürcistan, İran, Kuzey Irak, Arnavutluk, Çin, Baltık Ülkeleri, Çek Cumhuriyeti, Tayland yeni pazarlar olarak karşımıza çıkıyor. Singapur’la daha yeni anlaşma imzaladık.
2009 yılında yurt dışına pazarladığımız TV dizilerinin süresi 3 bin 670 saati buldu. 3 yılda 12 bin saatlik dizi ihraç etmiş olduk.

1 doların dönüşü 2.5 dolar oldu

DİZİ-filmlerin ekonomiye yaptığı katkılara örnekler veren Zafer Çağlayan, şunları dile getirdi: “Yapılan bir araştırmada İngiltere’ye giden her 5 turistin biri film ve dizilerden etkilenerek gittiğini ifade ediyor. Harry Potter filminin çekildiği bölgeye yapılan ziyarette ise yüzde 160’a varan artış yaşanmış. Bir filmin prodüksiyonu için harcanan 1 doların o ülkeye dönüşü 2.5 dolar civarında oluyor.  Maliyeti 1.1 milyar pound olan bir prodüksiyon 50 bin kişiye istihdam sağlıyor. Bunun için sanayide 7.5 milyar dolarlık yatırım gerekir.”