Güncelleme Tarihi:
1-Dolar TL karşısında 1.75’e geriledi
YABANCI yatırımcılarının Türkiye’ye yönelik devam eden ilgisi Türk Lirası’nı dolar karşısında 8 ayın en yükseğine taşıdı.
Dolar, Türkiye’nin notunun Fitch Ratings’ten sonra başka kredi derecelendirme kuruluşları tarafından da yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltileceği beklentisi ve doların uluslararası piyasalarda değer yitirmesiyle gün içinde 1.7565 TL seviyesine kadar geriledi. Bu seviye son olarak 4 Mayıs 2012’de görülmüştü. Uzmanlar, TL’nin değer kazanmasında Türkiye’ye artan oranda yabancı portföy girişinin etkili olduğuna dikkat çekerken kredi notu beklentisiyle bunun süreceğini belirtiyor.
EFG İstanbul Menkul Değerler Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası’nın dolar/TL paritesinde 1.75 TL seviyesini alt sınır olarak dikkatli izleyebileceğini belirtti.
Bürümçekçi şöyle konuştu: Doların, değer kaybetmesinde bir miktar parite etkisi de var. Ancak esas olarak yabancı portföy girişlerinin devam ediyor olması bunda etkili. Yabancı yatırımcılar, reyting artışlarının devamının geleceğini fiyatlıyor olabilir. Ancak, Merkez Bankası kurda aşırı oynaklığa seyirci kalmayacağını açıklamıştı. Merkez Bankası önümüzdeki PPK toplantısında faiz koridorunun alt bandını düşürme yönünde hareket edebilir. Paritenin bu seviyelerde kalması durumunda, Merkez Bankası 1.75 TL’yi müdahale için alt sınır olarak değerlendirebilir.”
DOLAR ALACAKLAR BEKLEMEYE GEÇTİ
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren de euro/dolar paritesindeki yukarı yönlü beklenti nedeniyle içeride dolar alıcılarının kısmen beklemeye geçtiğini bunun da değer kaybını beraberinde getirdiğini söyledi.
Dağdeviren, “Paritede yukarı yönde beklenti içinde olan dolar alıcısının beklemeye geçtiği görülüyor. Sepetin şu andaki seviyesi Merkez Bankası tarafından aşırı bir değerlenme olarak görülmüyor. Kur üzerindeki baskı kalıcı olmadığı takdirde Merkez Bankası’ndan agresif bir tepki beklemiyorum. Diğer taraftan sermaye girişleri de gücünü koruyor. Bono piyasasına Ocak’ın ilk iki haftasında 1.5 milyar doların üzerinde giriş oldu. Bu da olumlu beklentiyi devam ettiriyor” dedi.
Merkez Bankası devreye girmeli
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, kur konusunda Merkez Bankası’nın proaktif davranmasını beklediklerini ve 1.80 seviyesinin ihracatçılar için kritik olduğunu söyledi. Büyükekşi, “Türkiye’ye sıcak para girişinin artarak sürdüğünü görüyoruz. Daha önce yaptığımız açıklamalarda da sık sık ihracatçı için döviz kurunda 1,80 seviyesinin hassas bir nokta olduğunu söylemiştik. Bu seviyenin altında oluşan kurlar ihracatçımızı zorlayacağı gibi ihracatın sürdürülebilirliğini sekteye uğratacaktır. Merkez Bankasının kurun bu gün indiği seviyeyi dikkatle izlediğini ve ihracatçının rekabet gücünü zora sokacak kur düşüşüne izin vermeyeceği düşüncesindeyiz. Şunu bir kez daha belirtmek istiyoruz ki ihracatçılarımızın beklentisi yüksek kur seviyesi değil, rekabetçi bir kur düzeyidir.”
2-Açılın ‘Eurolira’ geliyor
TÜRK bankacılık sektörünün yurtdışındaki tahvil ihraçlarına son 2 yıldır artan ilgi, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in 5 Kasım 2012’de Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir ülke seviyesine yükseltmesinin ardından daha da yoğunlaştı. Yurtdışından Türkiye’nin eurobond ihraçlarına kat kat talep gelmesiyle harekete geçen Türk bankaları, yeni bir borçlanma aracını, ‘Eurolira’yı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bugüne kadar yurtdışına yönelik sadece eurobond olarak adlandırılan euro ve dolar cinsinden borçlanabilen Türk bankacılık sektöründen, önümüzdeki günlerde uluslararası piyasalarda TL cinsinden borçlanabilmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) konuyla ilgili ilk başvurular yapıldı.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erdal Aral, İş Bankası’nın da ‘Eurolira’ ihraç etmeye hazırlanan ve bu konuda başvuruda bulunan bankalardan biri olduğunu belirterek, “Fitch’in not artışı sonrası Türk bankalarının ihraçlarına yönelik artan ilginin olumlu sonuçlarından biri. Türk yatırım araçlarına ilgi o kadar arttı ki, yabancı artık ‘Ne ihraç ederseniz alırım. Zaten dolar alıyoruz, TL de alırız’ diyor” şeklinde konuştu.
5 VADE-1 MİLYAR BÜYÜKLÜK
Aral, Euromoney dergisinin yıllık Merkez ve Doğu Avrupa Forumu’nun sponsorları arasında bulunan İş Bankası’nın davetlisi olarak gittiğimiz Viyana’da, başta Eurolira olmak üzere, gayrimenkul sertifikası ve bankaların konut kredisi portföylerini değelendirecekleri ipotek teminatlı tahvil gibi Türk finans piyasalarında önümüzdeki dönemde görülecek yeni enstrümanların detaylarını anlattı. Eurolira’nın Türk finans piyasaları için yeni bir enstrüman olarak sektöre önemli katkılarının olacağını kaydeden Aral, “TL cinsi bir borçlanma aracı ancak yurtdışında yönelik yapılacak. Yeni olduğu kadar, güzel de bir enstrüman olacak” dedi. Eurolira’ların 5 yıl vadeli olmasının planlandığını söyleyen Aral, getirisinin de Hazine’nin getirisinin 80-120 baz puan üzerinde olmasının beklendiğini kaydetti. Eurolira ihraç büyüklüklerinin ise, 500 milyon ile bir milyar TL arasında olmasının beklenebileceğini söyleyen Aral, Eurolira ihraçlarında büyük bankaların öncülük edeceğini düşündüğünü belirtti.
MERKEZ VE OVP İKNA ETTİ
Dünyada şu anda yabancı yatırımcılar açısından genel görünümün ‘risk al’ şeklinde olduğunu belirten Aral, şunları anlattı: “Avrupa ve ABD merkez bankaları başta olmak üzere, krizin çözülmesi konusundaki kararlılıkları, Avrupa’daki siyasi kararlılık yabancı yatırımcının risk alabileceği bir ortamın oluşmasını sağlıyor. Böylesi bir durumda da Türkiye gibi gelişen pazarlara ilgi daha da artıyor. Türkiye’de merkez bankasının politikaları ve özellikle Orta Vadeli Plan (OVP) yabancı yatırımcıyı Türkiye’de belli bir istikrar olduğuna ikna etti. Sonuç, piyasaya verilecek her yeni enstrüman yabancıların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Şimdiye kadar yeni enstrümanlar için uygun ortam olmayan Türkiye’de artık, ortam çok uygun hale geldi.”
‘İpotek teminatlı tahvil’ formülü
TÜRK bankacılık sektörünün hazırlıklarını sürdürdüğü iki yeni enstrümanın daha bulunduğunu kaydeden Erdal Aral, bunlardan birinin gayrimenkul sertifikası diğerinin de ipotek teminatlı tahviller olduğunu söyledi. Kentsel dönüşüm sürecinde özellikle aktif olmayı planlayan İş Bankası’nın şu sıralar ‘ipotek teminatlı tahvil’ hazırlığı içinde olduğunu da belirten Aral şu bilgileri verdi: “Türkiye’de 80 milyar liralık konut kredisi portföyü var. İş Bankası’nın elinde 8 milyar liralık bir konut kredisi portföyü bulunuyor. Bunun ne kadarının tahvile dönüştürüleceği konusunda şu an çalışmalarımız sürüyor. ”
Prestij sağlayacak
EUROLİRA özel sektörün yurtdışında TL ihraç ederek borçlanması olarak kısaca tanımlanabilir. Bir ülkenin özel sektörünün kendi para birimi ile uluslararası piyasalarda kendi para birimiyle borçlanmasının önemli bir prestij kaynağı olduğunu söyleyen Erdal Aral, Eurolira’nın yararlarını şöyle özetledi:
Aktif-pasif arasında vade uyumsuzluğu dengelenir.
Borçlanmalarda vadeyi uzatacak.
Türk finans piyasaları için yeni likidite sağlayacak.
Bankalar yeni bir yatırımcı kitlesiyle tanışacak.
Azerbaycan’da banka alıyor
AZERBAYCAN’da bir süredir bankacılık faaliyetlerine başlamak istediklerini hatırlatan Erdal Aral, “Artık sonuca çok yaklaştık. Şube açmaktan çok aslında yerel bir bankayı almaya çok yakınız. Azerbaycan hükümeti, bankalar için minimum sermayeyi 10 milyon manattan 50 milyon manata yani yaklaşık 65 milyon dolara çıkardı. Bu yıl sonuna kadar bu sermaye artırımını yapamayan bankaların bankacılık izinlerine sınırlıma getirilecek. Dolayısıyla bu güçte olmayan çok sayıda bankadan, bize ‘gelin bizi alın’ önerileri geliyor” dedi.