Türk kadınına yerli güzellik
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2002 15:34
1972'de kuruldu. 90’ların başında büyüme kararı aldı. 1994 krizine borçlu yakalandı, sarsıldı. İki yıl boyunca yalnızca oje üretti.' 1996'da yeniden doğdu. Kategorisini genişletti. 2001’i 'en az zararla' geçti... İşte, iç pazarda yüzde 25'lik paya sahip Flomar'ın 30 yıllık öyküsü...
1972'den bu yana kozmetik sektöründe hizmet veren Flormar Türkiye'de 30'uncu yılını kutluyor. Şirketin öyküsü Ares Kozmetik'in sahibi Şenbay Ailesi'nin bir İtalyan markası olan Flormar'ı satın almasıyla başlıyor. 90’lı yıllara kadar yalnızca oje üretimi yapan Flormar daha sonra renkli kozmetik olarak adlandırılan far, ruj, göz kalemi ve pudra kategorisindeki ürünlerini piyasaya sürüyor.
1993'de genişleme sürecini cilt bakımı ürünlerine taşıyan şirketin kategori geliştirme stratejisi 1994'te ekonomik nedenlerle son buluyor. Ekonomik krize kredi borçlarıyla yakalanan şirket küçülmeye gidiyor. Son dört yılda girilen büyüme süreci hüsranla sonuçlanıyor. Eskisi gibi tek ürünlü günler geri geliyor. Flormar yalnızca oje üretmeye başlıyor. Ancak gerileme dönemi iki yıl kadar sürüyor. Şenbay ailesinin küçük oğlu ve Flormar Genel Müdürü Alp Şenbay şirketin yalnızca oje üreterek bir yerlere varamayacağına karar veriyor. Flormar renkli kozmetik alanına yeniden giriş yapıyor. Şirket piyasadaki 40 ayrı ürün ve yüzde 25'lik pazar payıyla hayatını sürdürüyor.
Şenbay Flormar'ın Türkiye'deki rakiplerini Alex Avien, Verita, Nivea ve Max Factor olarak sıralıyor: ‘‘Bu ürünler Flormar ürünleri gibi Türkiye'de üretiliyor. Flormar'ın kalite açısından bu ürünlerden hiçbir eksiği yok. Pazar payımız yüzde 25. Hammaddemizi Fransa'dan alıyoruz. Ürünlerimizin daha ucuz olmasının nedeni ambalaja, pazarlama ve reklam çalışmalarına ayırdığımız bütçenin daha sınırlı olması.‘‘
Şenbay, ucuz kozmetik ürünlerin kalitesiz imajını yıktığını düşünüyor: ‘‘Kadınlar ucuz olan kötüdür diye düşünüyor. Biz bu anlayışın önüne geçmeye çalışıyoruz.‘‘
Toplam 103 kişinin çalıştığı Flormar, aralarında Ortadoğu ülkeleri , Ukrayna, Venezuela ve Fransa'nın bulunduğu 16 ülkeye ihracat yapıyor. Flormar ürünlerinin daha çok B ve C grubundan tüketicilere hitap etiğini belirten Flormar Genel Müdürü Alp Şenbay önümüzdeki yıllarda yepyeni bir markayla A grubuna yönelik ürünler piyasaya süreceklerini belirtiyor.
1993'de genişleme sürecini cilt bakımı ürünlerine taşıyan şirketin kategori geliştirme stratejisi 1994'te ekonomik nedenlerle son buluyor. Ekonomik krize kredi borçlarıyla yakalanan şirket küçülmeye gidiyor. Son dört yılda girilen büyüme süreci hüsranla sonuçlanıyor. Eskisi gibi tek ürünlü günler geri geliyor. Flormar yalnızca oje üretmeye başlıyor. Ancak gerileme dönemi iki yıl kadar sürüyor. Şenbay ailesinin küçük oğlu ve Flormar Genel Müdürü Alp Şenbay şirketin yalnızca oje üreterek bir yerlere varamayacağına karar veriyor. Flormar renkli kozmetik alanına yeniden giriş yapıyor. Şirket piyasadaki 40 ayrı ürün ve yüzde 25'lik pazar payıyla hayatını sürdürüyor.
Şenbay Flormar'ın Türkiye'deki rakiplerini Alex Avien, Verita, Nivea ve Max Factor olarak sıralıyor: ‘‘Bu ürünler Flormar ürünleri gibi Türkiye'de üretiliyor. Flormar'ın kalite açısından bu ürünlerden hiçbir eksiği yok. Pazar payımız yüzde 25. Hammaddemizi Fransa'dan alıyoruz. Ürünlerimizin daha ucuz olmasının nedeni ambalaja, pazarlama ve reklam çalışmalarına ayırdığımız bütçenin daha sınırlı olması.‘‘
Şenbay, ucuz kozmetik ürünlerin kalitesiz imajını yıktığını düşünüyor: ‘‘Kadınlar ucuz olan kötüdür diye düşünüyor. Biz bu anlayışın önüne geçmeye çalışıyoruz.‘‘
Toplam 103 kişinin çalıştığı Flormar, aralarında Ortadoğu ülkeleri , Ukrayna, Venezuela ve Fransa'nın bulunduğu 16 ülkeye ihracat yapıyor. Flormar ürünlerinin daha çok B ve C grubundan tüketicilere hitap etiğini belirten Flormar Genel Müdürü Alp Şenbay önümüzdeki yıllarda yepyeni bir markayla A grubuna yönelik ürünler piyasaya süreceklerini belirtiyor.