Güncelleme Tarihi:
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kıdem tazminatı hakkında açıklama yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun son açıklamasında kıdem tazminatıyla ilgili, "Yüzde 100 hemfikir olmayı arzu ederim ama şunu bilin ki yüzde 70'i yakaladığım an Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne onu getireceğim" ifadelerini kullandığını anımsattı.
Bakan Müezzinoğlu'nun yaptığı açıklamanın, bir kesimin varlığını peşinen görmezden gelmek anlamı taşıdığını savunan Atalay, kıdem tazminatının aceleye ve oldubittiye getirilemeyecek kadar önemli bir konu olduğunu söyledi.
Kamuoyunun, Türk-İş'in kıdem tazminatı konusundaki görüşlerini bildiğini vurgulayan Atalay, "Biz yıllardır, 'Buradan gelecek para oğlumuzun düğün, kızımızın çeyiz parası.' diyoruz. Bu nedenle Türk-İş olarak kıdem tazminatı konusundaki tavrımız oldukça net. Mevcut haklardan bir adım dahi geri gidilmemeli. Yani 30 gün ve yüzde 8,33'lük oran korunmalı. Bu hassasiyetlerimiz dikkate alınır ve çalışanların tek bir hak kaybı dahi olmazsa kıdem tazminatını alamayanların durumu oturulup konuşulur." değerlendirmesinde bulundu.
"TOPLUMSAL UZLAŞI DİKKATE ALINMALI"
Atalay, ülkenin ve çalışma hayatının kıdem tazminatından daha önemli sorunlarının olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çalışma Bakanlığı koltuğuna oturan her siyasetçinin ilk iş olarak kıdem tazminatını gözüne kestirmesini anlamakta zorlanıyoruz. Çalışma hayatının kıdem tazminatından öncelikli sorunları var. Bunların başında yüz binlerce taşeron işçinin kadro belirsizliği geliyor. Bunun dışında, iş kazaları ve mevsimlik işçilerin sorunları var. Tüm bunlara rağmen dönüp dolaşıp kıdem tazminatının gündeme gelmesini garipsiyoruz. Kıdem tazminatı konusu aceleye getirilmemeli, burada toplumsal uzlaşı mutlaka dikkate alınmalıdır."
Kıdem tazminatını alamayan çalışanların durumunu yakından bildiklerini belirten Atalay, hükümetin önceliğinin kıdem tazminatını alanların haklarını geriye götürmek yerine kıdem tazminatını almayanların bu haktan yararlanmasını sağlayacak adımları atmak olması gerektiğini söyledi.