Güncelleme Tarihi:
Düzgün, yaptığı açıklamada, Akkuyu NGS'nin kurulumu için 2010 yılında Rusya ile anlaşma imzalandığını hatırlatarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının NGS yapımına Türk sanayicisinin de katkısı olması için çalışma başlattığını belirtti.
Rusya Atom Enerjisi Kuruluşu Rosatom'un ve projenin genel yüklenici firması Atomstroyexport'un ekipman almak üzere açacağı ihalelere Türk şirketlerinin katılıp projede tedarikçi olarak yer alabilmeleri için internet üzerinden "http://catalog.niaep.ru" adresinde yer alan tedarikçi kataloğuna kayıt yaptırması gerektiğini ifade eden Düzgün, NGS projelerinde yerli firmaların mevcut durumunu tespit etmek ve projelere katılımını artırmak amacıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan Firma Envanter Formu’na da "www.nukleer.gov.tr" adresinden ulaşılabileceği ve kayıt yaptırabileceğini vurguladı.
Düzgün, burada girişimcilerin üretebilecekleri malzeme ve ekipmanları forma işleyerek firmalarının listede yer almalarını sağlayabileceklerini kaydetti.
İnşaat işlerinin yüzde 95'ini Türk şirketleri yapacak
ORAN olarak yerli firmaların dikkatini bu alana çekmek istediklerini ifade eden Düzgün, şunları kaydetti:
"İlk yatırım maliyeti takriben 20 milyar dolar olan Akkuyu NGS'de yaklaşık 6-7 milyar dolar tutarında mal ve hizmet alımının yerli kaynaklardan karşılanması hedeflenmektedir. Bir nükleer güç santrali yaklaşık 550 bin parçadan oluşmaktadır. Çok az sayıda yabancı firmanın üstlenebildiği nükleer santral yapımı için Türk firmaları, santralin kritik unsurlarını içeren ve birinci sınıf güvenlik gerektiren ekipmanlar haricinde kalan üçüncü ve dördüncü sınıf malzeme ve ekipmanlar için tedarikçi olabilecekler. Bölge illeri olan Kayseri, Sivas ve Yozgat’taki sanayi üretimi, NGS inşaatında kullanılacak kablo, boru, fan ve vana gibi ekipmanların büyük bir kısmının ihtiyacını karşılayabilecek düzeydedir. Akkuyu NGS projesinde, İnşaat işlerinin yüzde 95'i Türk şirketleri, yüzde 5'i Rus şirketleri, montaj işlerinin yüzde 40'ı Türk şirketleri, yüzde 60'ı Rus şirketleri ve üçüncü ülkeler, malzeme ve ekipmanların tedarikinin yüzde 60'ı Rus şirketleri, yüzde 20'si üçüncü ülkeler, yüzde 20'sinin Türk şirketleri tarafından yapılması öngörülmektedir."
Nükleer santrallerde özellikle inşaat bölümünün çok önemli olduğunu ve yerli katkının daha çok bu bölümde olabileceğine dikkati çeken Düzgün, Kayseri, Sivas ve Yozgat’taki şirketlerinin bu denli büyük bir projede yer almalarının, uzun vadede dünyadaki diğer NGS projelerinde de tedarikçi olabilmelerine imkan sağlayabileceğini ifade etti.
"Türkiye'de nükleer enerji alanında büyük bir sektör oluşacak"
ORAN Genel Sekreteri Mustafa Palancıoğlu da önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'de nükleer enerji alanında büyük bir sektör oluşacağını ve bu sektörün TR72 Bölgesi olarak adlandırılan Kayseri, Sivas, Yozgat'ta imalat sanayine sınıf atlatacağının öngörüldüğünü söyledi.
TR72 Bölgesi'nin Mersin ve Sinop'a yakın bir coğrafyada yer alması nedeniyle lojistik avantaja sahip olduğunu vurgulayan Palancıoğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle bölge Mersin’e olan yakınlığı ve gelişmiş sanayisi ile Akkuyu NGS için ekipman temininde avantajlı konumdadır. Bölge, elektrik kablosu, fiberoptik kablo, çelik ve plastik boru, basınçlı kaplar ve tanklar, makine ve makine yedek parçaları, elektrik direği, mermer ve doğaltaş ile kazan üretimi konularında öne çıkmaktadır. Bunlara ilave olarak, Yozgat'ta büyük bir uranyum rezervi tespit edilmiştir. Bu uranyum rezervlerinin kurulacak NGS'de kullanılabilmesi durumunda bölge çok büyük bir kalkınma hamlesi yapmış olacak."
Dünyada üretilen enerjinin yüzde 13’ünün nükleer santrallerden sağlandığını hatırlatan Palancıoğlu, "ABD, AB ülkeleri, Japonya ve Güney Kore gibi tüm gelişmiş ülkelerde nükleer santraller mevcut. Çin, Brezilya, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler de hızla artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için nükleer santral inşaatlarına devam ediyor. 2023 yılında 10 büyük ekonomi içerisinde yer almayı hedefleyen Türkiye için nükleer enerji santralleri, hem artan enerji talebini karşılamak hem enerjide, özellikle petrol ve doğalgazda dışa bağımlılığı azaltmak anlamında büyük öneme sahip" diye konuştu.
Palancıoğlu, Türkiye'nin 2023 enerji vizyonunda elektriğin yüzde 10’nun nükleer enerjiden üretilmesi hedefinin yer aldığını dile getirdi.