BDDK, finans sektörünün aktif büyüklüğünün GSYİH’ye oranının yüzde 98, bankacılık sektörü aktiflerinin GSYİH’ye oranının yüzde 86.7 seviyesinde olduğunu bildirdi.
BDDK, bankacılık sektörünün vergi sonrası karının yüzde 93 artarak 11.5 milyar YTL olduğunu da bildirdi.
BDDK, Aralık 2006 dönemine ait Finansal Piyasalar Raporu'nu açıkladı. Dünya piyasalarında halen yüksek seviyelerdeki likidite ve düşük faiz oranlarının etkisinin; ekonomilerin önemli bölümünde finansal dalgalanmalar karşısında yapısal makroekonomik değişkenlerin dengeli düzeylerde bulunması, global ekonomilerdeki olumlu havayı destekleyen unsurlar olduğu kaydedilen raporda, şöyle denildi:
BUNALIM İHTİMALİ"Bu çerçevede dünya ekonomisinin büyümesini 2007 ve 2008 yıllarında azalarak da olsa sürdürmesi beklemektedir. Yine de uluslararası iktisadi kuruluşlar raporlarında, dünyada uzun süreli genişleme ve canlanma dönemlerini daralma ve bunalım dönemlerinin izleyebileceğine bir ihtimal olarak da olsa yer
vermektedir. Bu iş çevrimi görüşünün de ötesinde dünya ekonomilerinin bünyesinde halihazırda makroekonomik risk unsurları da bulunmaktadır.
Bu unsurlar yüksek seyreden
emtia ve petrol fiyatları ve ileri dönemde bu fiyatlarda ortaya çıkabilecek aşırı dalgalanmalar ile yakından ilgilidir. Bazı mali varlık fiyatları, özellikle de konut sektörü fiyatlarındaki aşırı şişkinlik, ani fiyat düşüşleri durumunda istikrarsızlık kaynağı olabilecektir. Ülkeler arasındaki makro dengesizlikler sorun olmaya devam etmektedir. Artan enflasyonist baskıların ekonomilerde izlenecek daralma politikaları sonucunda aşırı yavaşlama ve durgunluğa yol açması talep taraflı bir diğer risk faktörü olarak değerlendirilmektedir."
MİNİ DALGA BELİRSİZLİĞİ ARTIRDIŞubat ayının son haftasında uluslararası piyasalarda yaşanan kısa süreli dalgalanmanın küresel boyutta finansal piyasalara yönelik belirsizlikleri artırdığı vurgulanan raporda, "Tüm bu gelişmelerin yanı sıra 2007 yılına ilişkin siyasal gündemin yoğunluğu, ulusal ekonomik görünüm ve finansal istikrar açısından; mali disiplinin, borç yönetimindeki ihtiyatlı yaklaşımın ve sıkı para politikasına devam edilmesiyle yatırım ortamının iyileştirilmesi ve diğer yapısal reformların kararlılıkla uygulanmasının önemini artırmaktadır" denildi.
FİNANS GSYİH'NİN YÜZDE 98'İ
Türk finansal sektörünün, 2006 yılında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın olumsuz yansımalarına rağmen büyüme eğilimini sürdürdüğü belirtilen raporda, Aralık 2006 itibarıyla, Türk finans sektörünün toplam aktif büyüklüğünün bir önceki yıla göre yüzde 20.2 oranında büyüyerek 564.7 milyar YTL seviyesine ulaştığı açıklandı. Finans sektörünün aktif büyüklüğünün GSYİH’ye oranının yüzde 98 düzeyinde iken bankacılık sektörü aktiflerinin
GSYİH’ye oranının yüzde 86.7 seviyesinde olduğu bildirildi.
BANKACILIK DOYGUNLUK SEVİYESİNE ULAŞMADIBDDK’nın gözetim ve denetim kapsamında yer alan diğer kuruluşlar olan finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansmanı şirketleri aktiflerinin GSYİH’ye oranının ise yüzde 3.4 olduğu belirtildi. Raporda, büyüme hızının yüksekliği, şube başına nüfus ve toplam aktif tutarı gibi göstergelerin gelişmiş ülke ortalamalarının gerisinde olması, yabancı sermaye ilgisinin yoğunluğu gibi faktörlerin Türk bankacılık sektörünün halen doygunluk seviyesine ulaşmadığına ve gelecek için yüksek büyüme potansiyeli taşıdığına dair işaretler olarak değerlendirildiği kaydedildi.
Türk finansal sektörünün en büyük bileşeni durumundaki Türk bankacılık sektöründe Aralık 2006 itibarıyla 4’ü katılım bankası olmak üzere toplam 50 bankanın faaliyet gösterdiği belirtilen raporda, 2006 yıl sonu itibarıyla bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 50 bankanın 33’ünün mevduat, 4’ünün katılım ve 13’ünün kalkınma ve yatırım bankası olduğu ifade edildi. Mevduat bankalarının şube, personel ve ATM sayıları itibarıyla payının yüzde 90’ın üzerinde olduğu vurgulandı.
BANKACILIK BÜYÜKLÜĞÜ 500 MİLYAR YTLBankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 2006 yılı sonu itibarıyla 499.7 milyar YTL olduğu açıklanan raporda, aktif büyüklüğündeki gelişmeye bağlı olarak, personel ve şube sayısında da artış eğiliminin sürdüğü ifade edildi. Aralık 2006 itibarıyla toplam şube sayısı 7 bin 296 olurken, sektörün istihdamının 150 bin 793 kişiye ulaştığı ifade edildi. Raporda, ilk 5 banka ve 10 banka bazında yoğunlaşmanın 2006 yılında küçük oranda da olsa azaldığı, ölçek büyüklüklerine göre değerlendirildiğinde ise büyük ölçekli bankaların sektördeki payının yükseldiği anlatıldı.
BÜYÜK BANKALARIN PAYI YÜZDE 75Bankacılık ölçek gruplarına göre incelendiğinde, toplam aktifler içinde yüzde 75 paya sahip büyük ölçekli bankaların toplam şubelerinin, personel içindeki paylarının sırasıyla yüzde 67, yüzde 64 olduğu belirtilen raporda; orta ölçekli bankaların toplam aktifler içindeki payı yüzde 15 iken toplam şube ve personel sayısı içindeki paylarının, sırasıyla yüzde 21.3 ve yüzde 22.3 olduğu bildirildi. Raporda, sağlamlık göstergelerine ilişkin şu bilgiler verildi:
"Bankacılık sektörüne ilişkin finansal sağlamlık göstergeleri, sektörün yüksek oranlı sermayeye sahip olarak yasal limitlerin oldukça üzerinde SYR ile çalıştığını ve serbest sermayesini artırdığını göstermektedir. Tahsili gecikmiş alacakların brüt kredilere oranındaki yaklaşık 1 puanlık azalma aktif kalitesindeki iyileşmenin sürdüğünü göstermektedir. Karlılık göstergelerinde 2006 yılında olumlu bir seyir yaşanırken, kur riskinin idaresinde ihtiyatlı yaklaşım devam etmiştir. Sektör genelinde
kredi portföyünde yaşanan büyümenin de olumlu etkisiyle komisyon gelirlerinin işletme giderlerini karşılama oranı yükselmiştir."
50 BANKADAN 36'SININ ULUSLARARASI KREDİ NOTU VARBDDK Performans Endeksi 2006 yılı Mayıs ve Haziran aylarında finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmanın etkisiyle baz değeri olan 2003 yılı Aralık ayının altına inerken yılın ikinci yarısında istikrarlı bir artış gösterdiği belirtilen raporda, Türkiye’de faaliyet gösteren 50 bankadan 36’sının uluslararası derecelendirme kuruluşlarından kredi notu bulunduğu belirtildi. Kredi derecelendirme notu bulunmayan bankaların yarısından fazlası kalkınma ve yatırım bankası olurken, derecelendirme notu bulunmayan bankaların toplam aktifler içindeki payının yüzde 2.5 olduğu ifade edildi.
BİREYSEY KREDİLER YATAY SEYİR İZLEDİ
"Bankacılık sektörünün finansal aracılık fonksiyonunu daha etkili olarak yerine getirmesi sonucu krediler/toplam aktifler sektör genelinde geçen bir yıl içinde 5,4 puan artarak Aralık 2006 itibarıyla yüzde 43.8’e yükselmiştir" denilen raporda, kredi/mevduat oranında da 9 puanlık artış gerçekleştiği bildirildi. Son üç yıldır artış eğiliminde olan bireysel
kredilerin toplam krediler içindeki payının 2006 yılı içerisinde yüzde 30 civarında yatay bir seyir izlediği ifade edilen raporda, "Tüketici kredisi faiz oranlarının Mayıs-Haziran dalgalanmasından sonra artarak görece yüksek seviyede kalmasının söz konusu yatay seyir üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir" denildi.
AKTİFLERİN ÜÇTE BİRİ MENKUL KIYMET 2007 yılında enflasyon bekleyişlerine bağlı olarak nominal faiz oranlarındaki muhtemel azalışların bankacılık sektörünün kredi portföyündeki artışı olumlu etkilemesinin beklendiği kaydedilen raporda, "Menkul kıymetler portföyünün toplam aktifler içindeki payı 2006 yılı sonu itibarıyla yüzde 31.8 olarak gerçekleşmiştir. Bankacılık sektörünün kaynakları içerinde mevduatın payı yüzde 62 oranında gerçekleşmiştir" denildi.
Mayıs-Haziran dönemindeki dalgalanma sonrasında YP mevduat tercihinin arttığı kaydedilen raporda, şu bilgiler verildi: "Buna bağlı olarak sektörün kaynak yapısında TP kaynakların payında geçen yıl sonuna göre yaklaşık 2 puanlık bir azalış olmuş ve TP kaynakların toplam kaynaklar içerisindeki payı yüzde 62.2’ye gerilemiştir. Dış piyasalardan sağlanan kaynaklar 2006 yılında artarak devam etmiş, sendikasyon ve seküritizasyon kredileri olarak 6.6 milyar
dolar yeni fon sağlanmıştır. Bilanço dışı işlemlerin bilançoya oranı 2006 yılında yaklaşık 5 puan artışla yüzde 55.5’e yükselmiştir."
KAR YÜZDE 93 ARTTI2006 yılında bankacılık sektörünün vergi sonrası karının geçen yıl sonuna göre yüzde 93 artarak 11.5 milyar YTL olarak gerçekleştiği açıklanan raporda, şöyle denildi: "Sektörün karlılığı incelendiğinde, toplam gelirler içinde kredilerden ve menkul değerlerden elde edilen faiz gelirlerinin payının Aralık 2005’e göre azaldığı, kredi faiz gelirlerinin toplam gelirler içindeki payının menkul değerlerden daha yüksek seviyede gerçekleştiği ve yıl boyunca aradaki farkın arttığı görülmektedir. Sektörün kârlılık performansında görülen iyileşmenin nedeni getiri performansı kadar gider yapısındaki iyileşmeden de kaynaklanmaktadır."
KATILIM BANKALARININ KARI YÜKSEKÖnemli karlılık göstergeleri olarak aktif (ROA) ve özkaynak (ROE) getiri oranları incelendiğinde, kalkınma ve yatırım bankalarının aktif karlılığının sektöre ve mevduat bankalarına göre daha yüksek, özkaynak karlılıklarının ise daha düşük olduğu anlatılan raporda, katılım bankalarında ise hem aktif karlılığı hem de özkaynak karlılığının sektöre ve mevduat bankalarına göre daha yüksek düzeyde olduğu ifade edildi. Ayrıca son çeyrekte büyük ölçekli bankaların özkaynak karlılığında artış yaşandığı ve söz konusu artışın küçük ve orta ölçekli bankalara göre daha yüksek düzeyde gerçekleştiği anlatıldı. İncelenen dönemde küçük ve orta ölçekli bankaların daha etkin bir gelir üretme kapasitesine sahip olduğu, büyük ölçekli bankaların ise daha yüksek düzeyde bir maliyet etkinliğine sahip oldukları anlatıldı.
BANKA DIŞI FİNANS SEKTÖRÜ BÜYÜDÜBanka dışı mali sektörler başlığı altında incelenen finansal kiralama, faktoring ve tüketici finansman sektöründe yer alan şirketlerin, 2006 yılında aktiflerini önemli ölçüde büyüttüğü ve istihdamlarında artış yarattığı vurgulandı. Finansal kiralama ve faktoring şirketlerinin özkaynak ve aktif karlılıklarında yükselme görülürken, finansman şirketlerinde söz konusu oranlarda az da olsa düşüş gözlendiği belirtildi.
Finansal kiralama sektörü ve faktoring sektörü alacaklarının, değişik hizmet ve sanayi sektörlerinde birbirlerine yakın oranlarda dağılırken, tüketici finansman sektöründeki kredilerin 2/3’ünün ulaşım araçları sektöründe yoğunlaştığının altı çizildi. 2006 yılında her üç sektör işlemlerinde inşaat sektörünün payında artış kaydedildiği de vurgulandı.