Türk döneri Turquality ile dünyaya yayılacak

Dünya markası olmak için 6 yıl önce İzmir’den yola çıkan Baydöner, Erbil’deki 2’inci restoranını Turquality desteği ile açtı. Kurulduğu günden bu yana Azerbaycan, Irak ve Türkiye’de şube sayısını 65’e çıkan şirket Turquality programı çerçevesinde yurtdışı yatırımlarına hız verecek.

Erbil yatırımının Turquality desteği alması bakımından çok önemli olduğunu vurgulayan Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz; "Dünya çapında Türk markaları oluşturmak için kurulmuş Turquality’e 2012 yılı içinde başvurduk. Yurt içinde ve yurt dışında büyüme potansiyelimize ivme kazandıracak bir yöntem ararken Gastronomi sektörü Turquality’e dahil edildi ve biz de başvurumuzu yaptık. Yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı, Baydöner’i  Turquality marka destek programına dahil etti” dedi.

GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLÜ ALDI

Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feridun Tuncer de Baydöner markasının Endeavor oluşumu tarafından geçtiğimiz yıl “girişimcilik” ödülüne layık gösterildiğini hatırlatarak şöyle konuştu;

"Baydöner markasını 2007 yılında kurduğumuzda kendimize çok önemli bir hedef belirlemiştik. Zengin Türk mutfağımızın en güzel yemeklerinden olan iskender döneri standart bir kalite ile birleştirerek başta Türkiye olmak üzere dünyaya tanıtma hedefiydi bu. Alışveriş merkezlerinde konumlanan yabancı sermayeli  fast food restoran zincirlerine karşı, iskender döneri alternatif hale getirebileceğimiz Baydöner’e özel bir reçete hazırladık, altyapımızı, restoran konseptimizi belirledik ve devlerle yarışmak üzere yola çıktık. Bu hedef doğrultusunda durmadan çalıştık. Geçen yıl Dubai’de gerçekleşen ve dünyanın pek çok ülkesinden gelen seçici grup tarafından yapılan değerlendirme ile Uluslararası Endeavor Girişimcisi ödülü almaya hak kazandı. 8 ülkeden 29 girişimcinin 3 gün boyunca yaptıkları sunumlar sonucunda Apaz Gıda ortakları, 2012 yılında Endeavor Girişimcisi seçildi."

Restoran sayısını 3’e katlayacak

Baydöner Genel Müdürü Bülent Polat, yurtdışı yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini ve 2016 sonu itibariyle, Türkiye de 150, yurt dışında 30 restorana ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizdi.

Yurtdışı yatırımlarında özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı hedef aldıklarını vurgulayan Polat, "MENA Bölgesi olarak ifade edilen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri doğal zenginlikleriyle beraber büyüyen, gelişme vaad eden bir ekonomiye sahip. Modernleşme süreciyle birlikte bu ülkelerde hane halkı kişi başı tüketim harcamalarında hızlı bir artış görülüyor. Sosyal hayatlarının modernizasyonu ile paralel olarak dışarıda yeme içme kültüründe de hızlı bir gelişme olduğunu görüyoruz. Bölge ülkelerinde gastronomi alanında markalaşmış hiç bir yerel zincirin bulunmaması da bizim için değerlendirilmeyi bekleyen bir hazine gibi. Bu nedenle yurtdışı yatırımlarımızı özellikle bu ülkelerde gerçekleştireceğiz. Avrupa Birliği bölgesi de stratejik hedeflerimiz arasında yer alıyor" dedi.