Güncelleme Tarihi:
ENERJİ Bakanı Taner Yıldız, Türk Akımı ile 2021 yılında kontratı sona erecek olan Batı Hattı’nın ikame edileceğini ve Türkiye’nin Türk Akımı’ndan ek doğalgaz talebi olmayacağını açıkladı. Yıldız, Türk Akımı projesinin dört boru hattından gelecek toplam 63 milyar metreküplük doğalgazın 15 milyar 750 milyon metreküpünün Türkiye’nin iç ihtiyacı ile ilgili olduğunu kaydetti. Diğer üç boruyla transfer edilecek kalan 46-47 milyar metreküplük kısmı için talebin Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden geleceğini vurgulayan Yıldız, “O siparişi AB üyesi ülkeler veriyorlarsa, arz ve talep bir noktada buluşacaktır. Vermiyorlarsa, böyle bir talebin oluşmasını Türkiye sağlayacak değildir” açıklaması yaptı.
2 ŞİRKET İLE GÖRÜŞME
Yıldız, “STEAM Geopolitical Energy Arena” konferansında yaptığı konuşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. TANAP Projesi’ne ortaklık için yabancı 1-2 şirket ile görüşeceklerini ancak şirketler halka açık oldukları için isimlerini bu aşamada açıklayamayacaklarını söyleyen Yıldız, “İstemeleri halinde kendileri açıklama yapacaklardır” dedi. Projede halihazırda Azeri Socar’ın yüzde 58, BOTAŞ’ın yüzde 30, İngiliz enerji şirketi BP’nin de yüzde 12 hissesi bulunuyor.
TAHKİM SONUCU YAKINDA
Yıldız, İran ile doğalgaz fiyatının yüksekliği nedeniyle uluslararası tahkimde devam eden davada tüm duruşmaların bittiğini belirterek, artık karar aşamasına gelindiğini kaydetti. “İran’dan (fiyat için) yeni teklif olmadığı için tahkim kararını bekleyeceğiz” diyen Yıldız, sonucun mayıs ya da haziranda açıklanmasını beklediğini kaydetti. Tekrar anlaşma ihtimalinin söz konusu olmadığını ifade eden Yıldız, “Biz artık tahkim heyetinin kararına bu işi bıraktık. İranlı kardeşlerimizden bu manada yeni bir teklif olmadığı için, yeni bir görüşme arzusu da olmadığı için biz tahkim heyetinin sonucunu bekleyeceğiz ve ne tür karar gelirse de ona tabi olduğumuzu söyleyeceğiz” dedi.
Yıldız, Türkiye’nin yaklaşık 14-15 milyar metreküplük güzergahını yenileme ile ilgili önemli bir karar aldığını ama projenin 63 milyar metreküpe çıkmasına karar verecek olanın arz ve talebin buluştuğu nokta olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Biz Türk Akımı’ndan yeni bir sipariş vermeyeceğimizi belirttik. Türkiye’nin doğalgaz ile alakalı büyümesinde çok ama çok cazip bir teklif olmazsa kaynaklarımızı güzergahlarımızı ve başka bir şekilde tedarik edeceğimizi belirttik. Geriye kalıyor 63 milyar metreküpün 46-47 milyar metreküplük kısmı, eğer Avrupa Birliği üyesi 28 ülke bununla alakalı bir talepte bulunuyorsa bu ticari bir konuya dönüşmüştür. Avrupa Birliği’nin mani olmadığı bir talebi oluşturmak Türkiye’nin işi değildir. Böyle bir sorumluluğu kendi omuzlarımızda da görmüyoruz.”
Tüpraş’ın kapısında bidonlarla teslim edilecek hali yok
YILDIZ, muhalefet partilerinin mazot fiyatlarıyla ilgili vaatleriyle ilgili soruya, “Sağolsun MHP biraz daha insaflı davranmış Türkiye gerçekleriyle yine mesafesinin uzak olduğunu söylemem lazım. Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi TÜPRAŞ’taki maliyet motorinin fiyat çıkışı 1.21 TL değildir, 1.41 TL’dir. 13 bin 600’e yakın bayi ile beraber Türkiye’nin 4 bir yanına dağıtılan benzin ve motorinin herhalde TÜPRAŞ’ın kapısında bidonlarla teslim edilecek hali yok” dedi.
Yüzde 90 yenilenebilir
YILDIZ, Türkiye’de 2015 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme bağlanması için yoğun bir çaba içinde olduklarını vurgulayarak, “Bu sene devreye alınacak olan 4,000 MW kurulu gücün yüzde 90’ı yenilenebilir enerji olacak” dedi. Yıldız, yılbaşından bu yana devreye alınan bin 200 megavatlık elektrik santralinin ise yüzde 95’lik kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığını ekledi.
Hamdi Akın: Biraz da bizim ahmaklığımız
AKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, enerji sektöründe hala hükümetin regüle ettiği ve dominant olduğu bir piyasa olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “İstediği zaman suyu kapıyor, istediği zaman açıyor. Fiyatları istediği gibi ayarlıyor çünkü onun için önemli olan o. Böyle bir regüle piyasada bu kadar yatırım olmuş olması, kusura bakmayın ama biraz da bizim ahmaklığımız. 2000’den başlayıp 2009’a gelene kadar özelleştirme ihalelerine girdim ve bazılarını da aldım. 2009’dan sonra özelleştirme işleri akamete uğradı. Bunların hiçbirinde yabancı bankalar kredi vermedi. Yabancı bankalar Türk bankalarına verdi, Türk bankaları Türk şirketlerini fonladı. Yani yabancı bankalar da bu enerji özelleştirmeleri ve enerji işine inanmadı. Bunların hiçbiri dikkate alınmadan bugünlere geldik ve enerjiye yatırım yapanların hepsi pişman. Uzun vadeli filan falan ama Türk yatırımcıları büyük sermaye sahibi olmadıkları için bu kadar uzun vadede paranın geri dönmesine alışkın değil. Daha kısa vadede paranın geri ödenmesi gerekiyor. Türk bankaları da buna alışkın değil, bugün refinansman yapıyorlar ama 2-3 yıl sonra burada da sıkıntı ortaya çıkabilir.”
EPDK Başkanı Yılmaz: Total çıkmayacak
ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Fransız TOTAL’in Türkiye’deki akaryakıt dağıtım faaliyetlerini satmak üzere Societe General’e yetki verdiği yönündeki haberlere ilişkin, “Öyle bir şey yok. Total’in Türkiye’deki Genel Müdürü ile görüştüm ‘Çıkmayı düşünüyor musunuz’ dedim, bize (EPDK) öyle bir müracaat yok, ‘Hayır biz çıkmayı düşünmüyoruz’ dedi” şeklinde konuştu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Total’in çıkmasına yönelik görüşleri sorulduğunda, “Biraz önce Genel Müdürü ile görüştüm ‘Hayır biz çıkmayı düşünmüyoruz’ dedi. Şunun değeri 5 lira, birisi sana 5.5 verdiğinde satabilirsin. Bu her zaman böyle. Bakın geçen hafta ciddi bir yatırımcı Türkiye’de bu sektöre girdi: Doğan Holding. Bu holdingler ciddi holdingler. BP ile ilgili bir haber çıktı. Hemen BP yalanladı. Özellikle piyasayı manipüle ediyorlar. Edenleri de biz çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
Yılmaz, akaryakıt dağıtım firmaları arasında birleşmelerin hızlanmasını beklediğini de ekleyerek, şunları kaydetti: “Biz serbest piyasa konsolidasyonu kendi bünyesinde yapar diye düşünüyoruz. Biz birtakım sermaye artırımları getirerek, bu sektöre ciddi firmaların girmesini istiyoruz. Sermaye artırımı getirdik. Onun için sermaye gücü zayıf dağıtım şirketlerinin bu sektöre gireceğini düşünmüyorum. Birleşmeler her zaman olabilir, biz istiyoruz da. Ne kadar ayrışırsa, piyasadaki kârlılık ve ekonomik değer azalıyor ve sıkıntılara sebep oluyor. Bayilik sisteminin de yanlış yapılandığını düşünüyorum. Avrupa’da bayi ortalama 10 bin litre mal satarken, bizde 4 bin litre mal satıyor. Yanlış bu. Birtakım bayii sahipleri diyor ki ‘İstasyonumun değeri gayrimenkul olarak plaza yapsam 100 milyon eder, benim 100 milyonun getirisini akaryakıt istasyonundan kazanmam lazım’. Ben de diyorum ki ‘Hayır kazanman lazım değil’.”