Güncelleme Tarihi:
TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, sektörünün genel bir değerlendirmesini yapmak ve 2010 yılına ilişkin beklentilerini aktarmak üzere İstanbul’da Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında “ Şimdi rakamlardan ziyade turizmden elde edilen gelire odaklanıyoruz. Tabi ki turist sayısı önemli, ancak daha önemli olan dış turizmin ülkeye sağladığı gelirin yükselmesi. Biz sektör olarak yabancı tur operatörlerine karşı şimdi elimiz daha güçlü giriyoruz. Fiyat konusunda bu yıl tur operatörlerinin indirim taleplerine karşı mukavemet ettik. Eğer Türkiye’ye yönelik talep canlılığını sürdürürse, tur operatörleri karşısında bu yıl da aynı kararlı duruşumuzu göstereceğiz ve son dakika fiyat indirimlerine işi bırakmamaya çalışacağız” dedi.
Barut, talebin canlandırılması için tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyetlerine Turizm Bakanlığı’nın daha erken başlamasının önemine de dikkat çekti.
“24 MİLYAR DOLARLIK BİR GELİR BEKLİYORUZ”
Ahmet Barut, 2010 yılında gerek turizm geliri gerekse turist sayısı itibariyle 2009 yılının birkaç puanda üzerinde olsa bir performans beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“2009 yılını yavaş yavaş arkamızda bırakırken artık 2010 yılına konsantre olmamız gerekiyor. Geçtiğimiz hafta Londra World Travel Market Fuarı’ndaydık. 2010 yılı ile ilgili ilk verileri almaya başladık. Bizim tahminimiz 2010’da da 2009’a benzer bir sezon geçireceğimiz yönündedir.Biz TÜROFED olarak talepte büyük bir oynama beklemiyor, birkaç puanlık bir artış olacağını öngörüyoruz. Buna paralel olarak artık bizim asıl hedefimiz gerek turist başına gerekse toplam gelir anlamında turizm gelirini artırmak olmalıdır. 2010 yılıyla ilgili turizm gelirimizin de 24 milyar dolar civarındaki bir büyüklüğü hedeflemesi gerekmektedir. Çünkü bunun için şartlar bir önceki yıla göre daha elverişlidir.”
“AKDENİZ BÖLGESİNDE EN ÇOK TALEP EDİLEN İKİ ÜLKEDEN BİRİYİZ”
Barut konuşmasında, küresel krize rağmen Türkiye’nin en az etkilenen ülkelerden biri olduğunu ve turizmin de bundan olumlu etkilendiğini ifade ederek, bölgesel olarak İstanbul, Dalaman gibi bölgelerde artış, Antalya, Bodrum, İzmir’de küçük kayıplar olduğunu söyledi. Barut konuşmasına şöyle devam etti:
“Buna rağmen hiç bir bölgemizde büyük bir kırılma yaşanmaması gibi sektörü sevindirici sonuçlar alınmıştır. Akdeniz’deki diğer rakiplerimizle karşılaştırılınca bu rakamlar oldukça başarılıdır. Bu rakamlar Türk turizminin artık ne kadar rekabetçi olduğunu ve ne kadar sağlam temellere oturduğunu kanıtlamaktadır. Türkiye Akdeniz’de en çok talep edilen iki ülkeden biri olma özelliğini sürdürüyor.”
“BÜYÜK PAZARLARDAN 2010’ DA BEKLENTİMİZ YÜKSEK”
2010 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜROFED Başkanı, Türkiye’nin geleneksel pazarları Avrupa ve Rusya’dan iyi sinyaller aldıklarını belirterek şöyle dedi:
“2010 yılında yine İngiltere pazarı büyümeye devam edeceK, İskandinav pazarı da artış sinyalleri veriyor.Biz 2010’da en büyük artışları bu iki pazarda bekliyoruz.Orta Avrupa’nın bu yıla benzer bir performans göstereceği yönünde tahminlerimiz bulunuyor. Ayrıca Güney Avrupa’dan İtalya’dan, Fransa’dan ve İspanya’dan da beklentilerimiz olumlu yönde. Ortadoğu pazarı da bizim için önemini koruyor. Biz kontratlarımızı bir yıl öncesinde yapmış durumdayız, önemli olan bu rakamları tutturabilmek ve son dakika indirimlerine maruz kalmamak.”
“SİYASİ İLİŞKİLER GERGİNLEŞTİĞİ İÇİN İSRAİL’DEN OLUMSUZ ETKİLENDİK”
Ahmet Barut, bu krizden en çabuk etkilenen Rus pazarının da hammadde fiyatlarının artmasıyla,bu kez en çabuk düzelen ekonomi olacağını ve buna bağlı olarak Rusya pazarından da umutlu olduklarını kaydetti. Barut İsrail pazarı için de şu yorumda bulundu: “ 2009’da aslında en büyük düşüş İsrail pazarında oldu. Dolayısıyla bu düşüş turizm gelirlerindeki genel azalmanın da önemli bir nedeniydi. İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin gerginleşmesi turizme yansıdı. Siyasi ilişkiler olumlu bir rotaya girerse İsrail’den Türkiye’ye yönelen turizm hareketinin de yeniden yükseleceğini umuyoruz.”
“TANITIM BÜTÇESİNDEKİ ARTIŞ MEMNUNİYET VERİCİ “
Turizmin kriz ortamından daha az etkilenmemesi açısından tanıtım ve halkla ilişkiler faaliyetlerinin önemine vurgu yapan TÜROFED Başkanı bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
“2010 yılının, turizmimiz için olumlu bir yıl olacağını öngörürken, rehavete kapılmadan her zamankinden daha fazla tanıtım, pazarlama, PR etkinliklerine, hem özel sektör hem de Bakanlık olarak devam etmeliyiz. Bu arada geçen hafta Bütçe Plan Komisyonu’nda Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün bütçesinin artırılması, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin onaylanması hepimizi sevindirmiştir. Umuyoruz Maliye Bakanlığı son dakika kesinti yapmaz. Tanıtma bütçesinin artması ile daha fazla tanıtım yapılabilecek, tur operatörleriyle yapılacak faaliyetlerin yoğunlaşması ile kış döneminde yapılan rezervasyon sayısı artacaktır.Ayrıca tanıtımın erkene alınması ve hatta tüm yıla yayılacak şekilde sürdürülmesi artık kaçınılmaz. Bu süreci turizm sektöründeki gelir artışı için çok önemsemekteyiz. Aksi takdirde son dakikada otellerin elinde fiyat kırmaktan başka bir enstrüman kalmıyor.”
“BANKALAR DAHA OLUMLU, ERTELENEN YATIRIMLAR YENİDEN BAŞLIYOR”
Turizm sektörünün en büyük sorunlarının talepte kırılma tehditi yanı sıra işletmelerin yaşadığı finansman sıkıntıları olduğuna dikkat çeken Ahmet Barut, bu konuda şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıl bu dönemde krizin ilk şokuyla biz de hiç de kötü gitmeyen bir sektör olmamıza rağmen ciddi finansman sıkıntıları yaşamıştık. Gerek yeni yatırımlar gerekse yenileme yatırımları ertelenmişti. Bu nedenle 2009’da hizmete girmesi planlanan bazı tesislerin açılışı 2010’a kaldı. Finansman konusundaki sıkıntıların artık daha azaldığını ve ertelenen yatırımların bir kısmının yeniden başladığını görüyoruz.. Özellikle finans kuruluşlarının da turizme bakışlarının değiştiğini, bu ortamda bile ayakta kalan bir sektöre yatırım fırsatları kolladıklarını gözlemliyoruz. Her ne kadar biraz geç olsa da bu durumu sektörümüzün gelişimi açısından sevindirici buluyoruz. Hem finansman bulmanın kolaylaşması, hem de talebin 2009 yılında düşmemesi, ertelenen yatırımların tekrar hayata geçme sürecine katkı sağlayacaktır.”
“HEM İÇ HEM DE İŞ TURİZMİ AZALDI”
İç turizmdeki gelişmelere de değinen Barut “ Aslında hep dış turizmi konuşuyoruz ama iç turizmde de büyük düşüşler yaşandı. Bunu hem iç hem de iş turizmi olarak da düşünebiliriz. Çünkü şirketlerin yaptığı konferanslar, bayi toplantıları, şirket içi seminerler 2009’da kriz dolayısıyla önemli oranda azaldı. Bu da iş ve kongre turizminin yarattığı gelirlerin düşmesine neden oldu” dedi. TÜRFED Başkanı, toplantıda soruları yanıtlarken de şarapta ÖTV'nin düşürülmesi yönündeki girişimleri olumlu karşıladıklarını,Turizm Bakanlığı'nın sektöre yönelik yapmayı plandığı tahsislerin de ağırlıkla termal turizmine yönelik olacağını kaydetti.