Turizmde kapma devrini fırsata dönüştürme
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2009 12:26
Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, Avrupa ülkelerinde turist “pazarlama devri”nin tamamlandığını ve artık “kapma devri”nin başladığını, bunun “fırsata dönüştürülmesi” gerektiğini belirterek, “Avrupa'yı bugün olduğu gibi hiç bir zaman zayıf bulamayız. O nedenle çok çalışıp, hizmet üreten ve cazibesini artıran bir ülke olmalıyız” dedi.
Baraner, yaşanan ekonomik krizin etkisiyle turizmdeki dinamiklerde de değişim yaşadığını söyledi.
Ülkelerin “müşteri bulmak”ta yaşadığı güçlüğün bu noktada başı çektiğini ifade eden Baraner, “Artık Avrupa'da turist pazarlama devri bitti, kapma devri başladı” saptamasında bulundu.
“Avrupa'yı bugün olduğu gibi hiç bir zaman zayıf bulamayız” diyen Baraner, bu durumun “fırsata dönüştürülmesi gerektiğini” belirterek, şunları kaydetti:
“O nedenle çok çalışıp, hizmet üreten ve cazibesini artıran ülke olmalıyız. Şu an yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2011 yılında küresel yeni yapılanma sona erecek ve turizmde yeni bir başlangıçla karşı karşıya kalacağız. Türk turizmi de bu süreçte başarısını artırıp, bugün olduğu gibi uluslararası saygın kurum ve kuruluşlar tarafından ödüllendirilmeye devam edecek.”
Türk turizminde umut verici bir tablo oluşturduğuna işaret eden Baraner, “Turizm, yakında Türk ekonomisinin bir numaralı sektörü ve en büyük istihdam motoru olacaktır. En geç 2020 yılında 40 milyon turist üzerine çıkılacaktır. Öte yandan, Türkiye yabancılar için yeni yaşam merkezi ve yaşam tarzı pazarlayan Avrupa'nın hem en genç hem de tarihi ve kültürel özelliklere sahip yeni bir dizaynı olacak” diye konuştu.
Türkiye turizminin, “içten baltalamalara ve dış zorluklara rağmen” dünya sıralamalarında üstlerde yer aldığını vurgulayan Baraner, “Artık tek yapılması gereken, zayıf düşen dünya piyasalarında da şirketleri ve otelleri ele geçirip, küresel, güçlü Türk turizmi oluşturulmasıdır. Şimdi piyasalara saldırma zamanı, yeni vizyon ve proje üretme zamanıdır” dedi.
“FİYAT VE HİZMET CAZİBESİ”
Birçok ülkenin bu yıl turizmden istediği payı alamadığına dikkati çeken Baraner, özellikle lüks otellerdeki doluluk oranlarında düşüş gözlendiğini bildirdi.
Türkiye'nin turizmdeki rakamlarında çok fazla gerileme olmadığını belirten Baraner, şöyle konuştu:
“Mesela İspanya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en ciddi turizm krizini yaşıyor. Bu ülkedeki hemen her gazete 'deniz var, güneş var, turist yok' söylemini içeren başlıklar atıyor. Bunun yanında tüm satışlarda Antalya seyahat acentelerinde en çok satılan turlar arasında yer alıyor. Bu kesinlikle Antalya'nın ucuz olduğu anlamına değil, ödenebilir bir fiyatla iyi hizmet sunduğunun göstergesidir. Ama plansız, projesiz, kimseye danışmadan, pazar araştırması yapmadan bin yataklı otelleri yapıp, pazarlamayamayanlar, son günlerde 'Avrupalı işsiz, Türkiye'de tatil yapabiliyor' şeklinde demeçler veriyorlar. Son günlerde Türk turizminde olumsuzluk sinyali anlamını taşıyan bu durum esef vericidir. Sadece kişisel sorunları yansıtan durumların Türk turizmine zarar vermesine izin vermemeliyiz.”
Ülkelerin “müşteri bulmak”ta yaşadığı güçlüğün bu noktada başı çektiğini ifade eden Baraner, “Artık Avrupa'da turist pazarlama devri bitti, kapma devri başladı” saptamasında bulundu.
“Avrupa'yı bugün olduğu gibi hiç bir zaman zayıf bulamayız” diyen Baraner, bu durumun “fırsata dönüştürülmesi gerektiğini” belirterek, şunları kaydetti:
“O nedenle çok çalışıp, hizmet üreten ve cazibesini artıran ülke olmalıyız. Şu an yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2011 yılında küresel yeni yapılanma sona erecek ve turizmde yeni bir başlangıçla karşı karşıya kalacağız. Türk turizmi de bu süreçte başarısını artırıp, bugün olduğu gibi uluslararası saygın kurum ve kuruluşlar tarafından ödüllendirilmeye devam edecek.”
Türk turizminde umut verici bir tablo oluşturduğuna işaret eden Baraner, “Turizm, yakında Türk ekonomisinin bir numaralı sektörü ve en büyük istihdam motoru olacaktır. En geç 2020 yılında 40 milyon turist üzerine çıkılacaktır. Öte yandan, Türkiye yabancılar için yeni yaşam merkezi ve yaşam tarzı pazarlayan Avrupa'nın hem en genç hem de tarihi ve kültürel özelliklere sahip yeni bir dizaynı olacak” diye konuştu.
Türkiye turizminin, “içten baltalamalara ve dış zorluklara rağmen” dünya sıralamalarında üstlerde yer aldığını vurgulayan Baraner, “Artık tek yapılması gereken, zayıf düşen dünya piyasalarında da şirketleri ve otelleri ele geçirip, küresel, güçlü Türk turizmi oluşturulmasıdır. Şimdi piyasalara saldırma zamanı, yeni vizyon ve proje üretme zamanıdır” dedi.
“FİYAT VE HİZMET CAZİBESİ”
Birçok ülkenin bu yıl turizmden istediği payı alamadığına dikkati çeken Baraner, özellikle lüks otellerdeki doluluk oranlarında düşüş gözlendiğini bildirdi.
Türkiye'nin turizmdeki rakamlarında çok fazla gerileme olmadığını belirten Baraner, şöyle konuştu:
“Mesela İspanya, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en ciddi turizm krizini yaşıyor. Bu ülkedeki hemen her gazete 'deniz var, güneş var, turist yok' söylemini içeren başlıklar atıyor. Bunun yanında tüm satışlarda Antalya seyahat acentelerinde en çok satılan turlar arasında yer alıyor. Bu kesinlikle Antalya'nın ucuz olduğu anlamına değil, ödenebilir bir fiyatla iyi hizmet sunduğunun göstergesidir. Ama plansız, projesiz, kimseye danışmadan, pazar araştırması yapmadan bin yataklı otelleri yapıp, pazarlamayamayanlar, son günlerde 'Avrupalı işsiz, Türkiye'de tatil yapabiliyor' şeklinde demeçler veriyorlar. Son günlerde Türk turizminde olumsuzluk sinyali anlamını taşıyan bu durum esef vericidir. Sadece kişisel sorunları yansıtan durumların Türk turizmine zarar vermesine izin vermemeliyiz.”