Turizmde hızla İspanya'ya yaklaşıyoruz

Vural Öger, Antalya'da gazetecilerin demokratik açılım ve turizm sektörüyle ilgili sorularını yanıtladı.

Türkiye'de belli kültürel ihtiyaçları olan kesimlerin taleplerinin demokratik devlet yapısı içerisinde karşılanması gerektiğini ifade eden Öger, “Şimdiye kadar ciddiye alınmayan ve kısmen inkar edilen Kürt sorununun” gerçekçi boyutlarıyla ele alınması gerektiğini söyledi.

Öger, “Demokratik açılımı çok doğru olarak görüyorum. Ümit ederim iç politika malzemesi haline gelmez. Çünkü bu, bütün Türkiye'nin geleceğinde artık bir gerçek olarak ortaya çıktı. Artık silahla bu sorunun çözülemeyeceğini anladık” diye konuştu.

AK Parti hükümetinin “büyük bir cesaretle bu işe soyunduğunu” ancak muhalefet partilerinin bu süreçte yapıcı davranmadığını savunan Öger, Kürt meselesinin bir partinin değil Türkiye'nin sorunu olduğunu söyledi.

Güneydoğu Anadolu kültürünün ve insanının Anadolu'nun zenginliği olduğunu ifade eden Öger, şunları kaydetti:

“Okul mu istiyorlar açsınlar, kitap mı istiyorlar, yazsınlar. Plak mı istiyorlar, bassınlar. Bunlar bizi rahatsız etmez. Bu kültürel zenginlik Anadolu'nun zenginliğidir. Bu insanlar Anadolu'nun bir kısmıdır. Yüzlerce, binlerce senedir belli lisan konuşuyorlar ama hiçbir zaman çoğunluk Türkiye'den ayrı bir ülke düşünmez. Böyle bir şey zaten olamaz. Anayasamızda Türkiye üniter devlettir, bölünmez. 'Büyük Kürdistan' söylemleri gereksiz teorilerdir. Böyle ne talep var, ne de durum var.”

BATININ BAKIŞI

Soruna çözüm istemeyenlerin sınırlı şablonlarla, değişime kapalı hareket ettiğini ancak Türk toplumunun artık değişim sürecini yaşadığını belirten Öger, şöyle konuştu:

“Zannediyorlar ki 'Değişirsek bunun sonunda çözülmeye gideriz.' Böyle bir şey yok. Türk toplumu değişti, Anadolu insanı değişiyor, dünyaya entegre oluyor. Bu değişime ayak uydurmak istemeyen insanlar var. Bunlar istiyorlar ki 'Ben Ankara'da oturayım, İstanbul'da paramı kazanayım. Anadolu insanına hükmedeyim, onlara yaşam hakkı vermeyeyim', öyle bir şey olamaz. Orada yaşayan insanlarımızın talebi var. Onlar da insan gibi yaşamak istiyor. Bunlara hep yukardan baktık. Bu değişimi istemeyenler süreci frenlemek istiyor. Hiçbir şekilde Türkiye'nin bütünlüğü sorgulanmıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin hudutları değişmez, böyle kalacaktır. Ebediyen kalacaktır. Batı, AK Parti'nin açılımına müspet bakıyor. Çünkü Batı demokrasi, özgürlük demek.”

Açılımın demokratik şekilde tartışılması gerektiğini de ifade eden Öger, “Ön yargılarla olayın üzerine gidilmez. Bir fırsat çıktı karşımıza. Bunu hepimizin çözmemiz lazım. Hepimiz Türküz. Bu ülkeyi hepimizin seviyoruz. 'Vatan, millet, Sakarya' diyerek ortaya çıkıp da kendinden olmayan insanı aşağılamak, öldürmek, ortadan kaldırmak düşüncesine sahip bir milliyetçilik hastalıklı milliyetçiliktir” diye konuştu.

Ergenekon davasıyla ilgili soru üzerine de Vural Öger, Türkiye'nin kendisiyle hesaplaşmaya başladığını, bu nedenle dava sürecini çok faydalı gördüğünü ifade etti.

TURİZM SEZONU

Bir gazetecinin sorusu üzerine, turizmde öncü ülke İspanya'da meydana gelen bombalı terör eylemlerinin ülkenin turizmine zarar vermediğine dikkati çeken Öger, “Oradaki bombalı eylemler turiste yönelik bir olay değil. İspanya'nın sezonu erken kapatması mümkün değil. Avrupa ile temastayım, iptal edilen uçak yok” dedi.
Türk turizminin çok önemli noktalara ilerlediğini ifade eden Öger, şöyle konuştu:

“Türkiye büyük bir hızla İspanya'nın arkasından gidiyor. Türkiye'deki artışlar İspanya'nın çok çok üzerinde. Bu yıl İspanya'da turizmde yüzde 30'a yakın düşme var. Türkiye'de ise düşüş yüzde 10 civarında. Türkiye 10-15 yılda bu mesafeyi kapatılabilir. Ekonomik kriz nedeniyle fiyatlar düştü ama atlatılacak. Yukarı çıkış olacak.”